Gündem
Eric Vuillardundefined Gündem Sözleri ve Alıntıları
undefined Gündem sözleri ve alıntılarını, undefined Gündem kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kendini birinin yerine koymak? Bunun nereye varacağını bile göremiyordu! Ne pestili çıkmış işçilerin yerine koymuştu kendini, ne tutuklanan sendikacıların yerine; ne de işkence gören demokratların yerine; dolayısıyla şimdi bir de canavarların yerine koyamazdı kendini! Tereddüt etti. Son saatinin son dakikasındaydı. Sonra her zaman olduğu gibi teslim bayrağını çekti, o ki, güç ve dini temsil ediyordu, o ki,güç ve dini temsil ediyordu, o ki buyruk ve otoriteydi, kendisinden istenen her şeye evet diyordu işte. İsterken kibar olmamak yeterliydi. Sosyal demokratların özgürlüğüne katiyetle hayır demişti. Basın özgürlüğüne cesurca hayır demişti. Seçilmiş bir meclisin muhafazasına hayır demişti. Grev hakkına hayır demişti, toplantılara hayır, kendisinden başka partilerin varlığına hayır. Gel gör ki savaş sonrasında, Missouri'de pek kıymetli Saint Louis Üniversitesi'nde, siyaset bilimi profesörü olarak işe alınan da aynı adamdı. Bütün kamusal özgürlüklere hayır demeyi bilmiş olan bu adam, bir parça siyaset bilimi de biliyordu muhakkak. O bir dakikalık kısaca tereddüt geçtikten sonra -bir Nazi güruhunun şansölyeliğe girdiği sırada -o uzlaşmaz, o hayırcı, o reddeddişin diktatör yaptığı Schuschnigg, Almanya'ya döndü; boğuk bir ses, kırmızı bir burun ve nemli gözlerle zayıf bir "evet" tekellüm etti.
Sayfa 53 - Can YayınlarıKitabı okudu
"Tufan öncesinden kalma canavarlar, ellili yıllarda kalmış acınası yaratıklar değiller, Rossellini'nin resmettiği sefalette kalmadılar, Berlin'in yıkıntılarına sürüklenip ortadan yok olmadılar. Bu isimler bugün de hâlâ var. Servetleri muazzam. Bazılarının şirketleri başkalarıyla birleşti ve çok güçlü holdinglere dönüştü."
Sayfa 99 - Can Yayınları, 1. Baskı, Çeviri: Nihan ÖzyıldırımKitabı okudu
Aynı uçurumdan iki kere düşmeyiz. Fakat hep aynı şekilde gülünçlükle korku arasında düşeriz. Ve düşmeyi öylesine istemeyiz ki asılır, çığlık atarız.
Sayfa 100 - Can YayınlarıKitabı okudu
"Pislik içinde yaşanıyordu orada, bit istilasının ortasında, kamptan fabrikaya, fabrikadan kampa gitmek için yazın olduğu gibi kışın da basit tahta ayakkabılarla beş kilometre yürünüyordu. Sabah dört buçukta, SS gardiyanları ve eğitimli köpeklerle uyanıyor, dayak yiyor, işkence görüyorlardı."
Sayfa 98 - Can Yayınları, 1. Baskı, Çeviri: Nihan ÖzyıldırımKitabı okudu
En büyük felaketler çoğunlukla küçük adımlarla kendini belli eder.
Sayfa 58 - canKitabı okudu
Aynı uçurumdan iki kere düşmeyiz. Fakat hep aynı şekilde gülünçlükle korku arasında düşeriz. Ve düşmeyi öylesine istemeyiz ki asılır, çığlık atarız.
Sayfa 100 - Can YayınlarıKitabı okudu
...zira ölüm, nihayetinde elinde ne varsa onu sunar bize.
Sayfa 48 - canKitabı okudu
İnsanoğlu asla güvenilir değildir; zavallı bir herif aniden kendi derinliklerini eşeleyebilir, orada saçma bir direniş bulur, küçük bir çivi, bir kıymık. Ve işte ilkesiz olduğu aşikar, haysiyetsiz bir ahmak şahlanır.
Sayfa 55 - Can YayınlarıKitabı okudu
En berbat olayların çoktan hazırlandığı bu koca sefalet karmaşasının içinde, yalana karşı esrarengiz bir hürmet hüküm sürmektedir. Entrikalar olaylar zincirini yerle bir eder; devlet başkanlarımızın bildirileri pek yakında, bir ilkbahar fırtınasının sacdan çatıyı alıp götürmesi gibi sürükleniverecektir.
Sayfa 90 - Can YayınlarıKitabı okudu
"...Avusturya şirketinin Yahudilere gaz vermeyi reddetmesinin sebebi, Yahudilerin çoğunlukla gazla intihar etmeleri ve arkalarında ödenmemiş faturalar bırakmalarıdır. Bu gerçek miydi, şuursuz bir pragmatizmle onca dehşet yaratmış mıydı çağ-, yoksa sadece uğursuz mumların ışığında icat edilmiş korkunç bir şaka mıydı diye sordum kendime. Ancak bu ister en acı şakalardan biri olsun ister hakikat, fark etmez; mizah, böylesi bir karanlığa meylettiğinde gerçeği söyler."
Sayfa 95 - Can Yayınları, 1. Baskı, Çeviri: Nihan ÖzyıldırımKitabı okudu
Edebiyat her şeye kadirdir.
Sayfa 14 - Can YayınlarıKitabı okudu
Karanlık bir meyille düşmana teslim olduk pasif ve kaygı doluyduk. O günden sonra tarih kitaplarımız korkunç olayı tekrarlayıp durdular, parıltı ve mantık bunu gerektirirdi. Böylece sanayi ve bankacılığın ruhban sınıfı devşirildikten, muhalifler susturulduktan sonra rejimin ciddiye alınabilecek tek düşmanı olarak yabancı güçler kaldı. Fransa ve İngiltere'yle gerilim, güç gösterileri ve iyi niyet ifadeleri arasında gidip gelerek gittikçe yükseldi.
Sayfa 24 - Can YayınlarıKitabı okudu
"Avusturya'nın ilhakını onaylamak için bir referandum düzenlendi. Kalan muhaliflerin hepsi tutuklandı. Papazlar, Naziler lehine oy kullanılması için minberden çağrı yaptılar, kiliseler gamalı haçlı bayraklarla donatıldı. Sosyal demokratların eski lideri bile insanları evet oyu vermeye çağırdı. Ahengi bozan tek bir ses bile yoktu neredeyse. Avusturyalılar, %99,75 oranında Reich ile birleşme yönünde oy kullandılar. Bu hikâyenin başındaki yirmi dört beyefendi, büyük Alman sanayisinin ruhban sınıfı, ülkenin nasıl parçalara ayrılacağını incelemekle meşgulken Hitler, Avusturya'da adeta bir zafer turnesi yapmıştı. Fantastik kavuşmaları her yerde alkışlanmıştı."
Sayfa 91 - Can Yayınları, 1. Baskı, Çeviri: Nihan ÖzyıldırımKitabı okudu