Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gundikê Dono

Mahmut Baksi

Gundikê Dono Gönderileri

Gundikê Dono kitaplarını, Gundikê Dono sözleri ve alıntılarını, Gundikê Dono yazarlarını, Gundikê Dono yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Meriv bê qusur nabe. Em evd in, ne xwedê ne haşa.
Reklam
Mêr ji du tiştan hezdikin: pere û jin...
94 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Mahmud Baksî (1944-2000) , Baksî di sala 1944 de li gundê Suphiyê ku girêdayê Hezo (Kozluk) Batmanê ye, ji dayik dibe. Baksî siyasetmedar, rojnameger û nivîskarekî kurd e. Di sala 1970 de ji ber nivîsên wî dewlet 15 sal ceza jê re dibire, ji bêmecalî Baksî mecbûr dimîne ku derbasî Elmanya bibe. Di sala 1971 de li Swêdê bi cî dibe. Baksî heta niha
Gundikê Dono
Gundikê DonoMahmut Baksi · Lîs Yayınları · 200728 okunma
Reklam
Mezinan çi gotiye, " Bike kal, bixwe mal..."
Vexwarina çayê li ber strana Bavê Seyro tiştekî bêhempa bû.Heta Perîxan nehatibû gund, devê van keçikan bi çayê nebûbû.Bes car caran diçûn mala Hecî Zorav li ser sedrikê di destê wî de didîtin. Ji wan kirî ku çay vexwarin tenê mafê axayan e, şifêran e, an jî ew kesên ku bi Tirkî diaxivin, ê wan e.
Perîxanê çay çêkir. Pîlaqa Bavê Seyro danî ser gramafonê. Klilama Bavê Seyro bûbû sembola evînê li Gundikê Dono.
Reklam
Lehîyan ji pozê Çiyayê Mereto wekî birûskan xwe berdidan jêr û diherikîn.Çi diket ber wan bi xwe ra dibirin; dar, qurm, kebir, xanî, lawir... Kef bi devê Mereto diket.Çiya dihejîya, dileqîya, mij û moran ji serê wî radibû.Baran lê hatibû xezebê.
El fenerinden sonra hiçbir şey koyun postu şeyhin ününe ün katmaz. Günlerden bir gün köylüleri camiye toplar. Cami hınca hınç doludur. Şeyh Abdulhakim mindere kurulmuş. Önünde bir koyun postu serili. Şeyhin elinde ince uzun bir çubuk var. Faki'ler kaside okumaya başlar. Köylüler aşka gelir, zikr eder. Şeyh elindeki çubukla hızla posta vurur. Post yürümeye başlar. Yürüyen postu gören köylüler galayana gelir. Bağırışıp çağırışıp, feryat figan... Bazı müritler elbiselerini yırtar, göğüslerini yumruklamaya başlar. Ваzıları ise kendilerinden geçer, ağızlarından köpükler saçılır. Bir tek kendilerinden geçmeyen şeyhin yardımcıları ve şeyhin kendisidir... Şeyh işaret verir yardımcılarına, yardımcıları postu toplar. Postun altından dört farenin cıst sesleri yükselir, kimse bu sesleri duymaz...
Şeyh evinde de iyi bir tezgah kurmuştu. Oturma salonunda yaklaşık on minder seriliydi. Her biri farklı bir renkteydi ve her rengin ayrı anlamı vardı. Örneğin yabancı bir mürit veya herhangi bir köylü şeyhi ziyarete geldiğinde, diyelim gelirken bir koyun getirmiştir, şeyhin yardımcıları onu yeşil mindere oturtur. Şeyh misafire bakar ve konuşur: - Oğlum, getirdiğin koyunu geri götür, kavurma yap çocuklarına yedir, daha büyük sevaba girersin. Bu sözler, bu keramet üzerine misafir eline, ayağına sarılır, ağlar, zırlar. O misafir artık bir mürittir. Hem de fanatik bir mürit...
Şeyhin kerametlerinin sonu gelmez. Hizna Şeyhi'nin yardımıyla Şeyh Abdulhakim, bir kaç seçme, iyi hırsız peydahlar. O günden itibaren köylülerin koyunları, davarları azalır, kaybolurlar. Şeyh derhal iştiareye yatar, suua bakar, kitap, hadis karıştırır ve çığlık atar. Bir süre sonra da kayıp hayvanların yerini söyler. Köylüler şeyhin gösterdiği yere gidip kayıp hayvanlarını gözleriyle görünce, korkudan dillerini yutar, hayvanları şeyhlerine bağışlar.
44 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.