Kitap ondördüncü yüzyılda Moğol yönetimi altında ki Çinde geçiyor, coğrafyada yaşanan sefalet,açlık, zor yaşam şartları ve bir haydut saldırısında yetim kalan iki çocuk; yaşadıkları bu çaresizliğe boyun eğip ölen erkek kardeş Zhu, onun yerine geçip kendisine bahşedilen hiçliğe karşı çıkan ve erkek kardeşinin kaderini yaşayan kız kardeş... (kızın adı hikaye boyunca verilmiyor, hikayenin ana teması değersiz görüldüğü bir toplumda kadının yüceltilmeye çalışılmasıysa hiç değilse son kısmında adının geçmesini beklerdim)
Hikayenin başlangıç kurgusu, olay örgüsü fena olmasa da; siyasi entrikalar, stratejik manevralar, savaşlar, hırslar, ölümler, karakterlerin acı çektikleri anlarda yaşadıkları içsel mücadeleleriyle ilerleyen hikaye son yüz sayfada garip gereksiz bir şekilde eş cinselliğe yer vermesiyle şaşırtan ve bitirme konusunda baya zorlandığım bir kitap oldu.
Bir insan kendi hedefi için herşeyi yapabilir mi? Komplo, ihanet, iftira, cinayet ? Bende bunun cevabı kesinlikle hayır. Kitabın tamamında anlatılan, kendini gerçekleştirmek -kitaptaki tanımıyla 'azamete ulaşmak'- için insanın herşeyi ama herşeyi yapabilmesi gerektiği düşüncesi- hele ki bu kişi tapınakta büyümüş bir keşiş olunca itici geldi ve hiç sarmadı.
Bu tarz kitaplar günümüz gençleri arasında fazlasıyla beğeniliyor, biraz ilginç gelse de sürekli onlarla vakit geçiren biri olarak tavsiyeleriyle okudum kitabı. Okumak isteyenlere keyifli okumalar...