Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Güneş Umuttan Şimdi Doğar - Türkan Saylan Kitabı

Mehmet Zaman Saçlıoğlu

Güneş Umuttan Şimdi Doğar - Türkan Saylan Kitabı Sözleri ve Alıntıları

Güneş Umuttan Şimdi Doğar - Türkan Saylan Kitabı sözleri ve alıntılarını, Güneş Umuttan Şimdi Doğar - Türkan Saylan Kitabı kitap alıntılarını, Güneş Umuttan Şimdi Doğar - Türkan Saylan Kitabı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Galiba hangi aileye doğarsanız doğun, bir yaşa gelince, erkek çocuk ile kız cocuk arasında bir ayrım yapıldığını ya da erkeklerin yaşam ve davranış biçimleriyle kadınların yaşam ve davranış biçimleri arasında bir farkın varlığını, bunun da erkekler lehine olduğunu görüyor ve bu eşitsizliğe kızdığınız için kız olmaktan üzüntü duyuyorsunuz...
“Aralık 2003 ne çok olayı bağrında getirdi. Hükümet bir milyon çocuğun Kuran kurslarında eğitim görmesi için kararlar alıyor. Düşünebiliyor musunuz, binlerce kız çocuğu, başını örtmüş; yine binlerce erkek çocuğu, kafasında beyaz dantel takkelerle, orada burada, camide, okulda, sokaklarda, bir tiyatro sahnesi gibi gidip geliyor. Bu görüntüler ve bu içeriklerle mi gireceğiz AB’ye? Çocuklarımızın, gençlerimizin üzerinden siyaset yapmaktan ne zaman vazgeçeceğiz? Bu soruyu hepimiz sormalıyız.”
Sayfa 479 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 17.baskı, 2019.Kitabı okudu
Reklam
“Çok hoş bir anımı anlatayım. Yıllar öncesinde Kâğıthane’deki bir halk eğitim merkezindeki çalışmalarımızda makine nakışı öğrenmeye gelen kadınlar vardı. Bunların çoğu çarşaflıydı, hâlâ da bir kısmı öyle. Onlarla gidip sohbet ediyoruz, eğitim veriyoruz, gidip saçlarını benim gibi kısacık kestiriyorlarmış, örnek alıp, benzemek duygusuyla ama bunlar çarşafın içinde geziyorlar. Hiç önemi yok, demek ki bunların beyinleri aydınlanmış durumda.”
Sayfa 313 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 17.baskı, 2019Kitabı okudu
“Sokak çocukları Türkiye’nin çok önemli bir sorunu. İsteseydik, son yıllarda bu konuda daha başarılı olabilirdik. Ne yazık ki Türkiye’nin bir hastalığı var, bu da ortak, eşgüdümlü bir şey yapamamak. Kurumların birbirleriyle iletişime girememe sorunlarından kaynaklanıyor. Ben üstüm, sen astsın; ben yapayım, sen yardımcı ol gibi davranışlar içerisinde olunması işleri bozuyor.”
Sayfa 319 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 17.basım, 2019.Kitabı okudu
Tespit.
"Kızdığım kadın tipi ise, bu ülkenin olanaklarını kullanarak eğitim gördüğü, bir meslek edindiği halde, 'hali vakti yerinde' türünden bir koca bulduğunda diplomasını anı diye duvara asıp, 'Ay kardeş ne yapayım, kocam beni çalıştırmıyor,' diye övünüp, canını dişine takmış kadınlarla alay edenler!
“Bu ülke beni eğitti, okuttu ve bir noktaya getirdi. Bir Türk kadını olarak yurtiçinde ve yurtdışında onurlu bir konuma gelebildim. Eşitliği, başarıyı yaşadım, gerek hekim ve akademisyen olarak, gerek sivil toplum örgütlerinde bulunarak. Bu, benim üzerimde bir borç, bu borcumu ödemem lazım. Bizim gibi sivil toplum örgütlerindeki insanlar, yurttaşlık ödevlerinin parçası olarak görüyorlar toplumsal projelere ve sivil toplum örgütlerine katılımı. Bu çalışmaları herkes yapmak istiyor, bunların çok azı, bana ne diyen insanlar ama bana ne diyen ya da köşesinde oturan insanların da bin tane mazeretleri var, öyle alışmışlar.”
Sayfa 318 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 17.basım, 2019.Kitabı okudu
Reklam
“Parası olan, sağlık hizmetini özel hastanelerde, otel odası gibi odalarda en iyi profesörlerden alırken güneydoğuda hekim bulunamazsa, hastanede ilaç yoksa, hastalar köyden hastaneye giderken yolda ölüyorsa sağlık hizmetinden nasıl söz ederiz?”
Sayfa 415 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 17.baskı, 2019.Kitabı okudu
Ne korkunç değil mi?İnsan aklının sürekli dünyayı ve kendini değiştirmeye, daha iyiyi bulmaya programlandığı çağdaş dünyada, değişmeye gerek duymayan insanların olması ne acı.
“Yazık ki toplumumuz bu konularda duyarlılığını yitirdi. O coplanan insanlar ancak bizim yakınlarımız olduğunda acı duyuyoruz. Bir yakınımız travesti olduğunda o zaman anlıyoruz travestilerin sorunlarını. Ya da kalıcı bir biçimde sakatlanırsak özürlülerin dünyasını ve bizim dünyamızdan nasıl dışlanmış gibi yaşadıklarını anlıyoruz.”
Sayfa 412 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 17.baskı, 2019.Kitabı okudu
“Şeriatçı ya da PKK’lı olup olmadığınız araştırılıyor bugün üniversiteye girerken ya da yükselirken, ama akademisyenliğin gerçekten olması gereken nitelikleri araştırılmıyor ya da ikinci planda kalıyor bu nitelikler. Bilgi ve becerinizle, aklınızla, çalışkanlığınızla çok parlak biriyseniz de ya şeriatçı ya da PKK’lı damgası vurulabiliyor. Artık bu değerlendirmelerin hiçbir güvenilirliği kalmadı, her şey yozlaştırıldı.”
Sayfa 166 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 17.baskı, 2019Kitabı okudu
Reklam
“Önce yaz okulları açtık. Özellikle varoşlarda. Gerici örgütlenme yazları çocukları kuran kurslarına çağırıyor ya da çocuklar bütün zamanlarını sokakta geçiriyorlardı. Biz de bu çocuklar sokaklarda kalmasınlar diye çeşitli okullarla yazıştık, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan izin aldık ve devletin ilköğretim okullarında, derneğimizin üyesi gönüllü hocalarla yaz kursları düzenledik. Çocuklar bu okullarda hem eksik derslerini tamamlıyorlar, hem resim yapıyorlar, müzik öğreniyorlardı. İlk zamanlarda palyaço kılığına girip öğrencileri okullara çağırıyorduk, onlara mutluluk verici bir ortam olduğunu gösteriyorduk. Çünkü gerici örgütlenme gerçekten çok sistemli çalışıyordu.”
Sayfa 327 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 17.basım, 2019.Kitabı okudu
Karakollarda Cumhuriyet okunuyor mu?
“Okunmaz olur mu! Ne bulurlarsa onu okuyorlardı karakoldaki genç polisler. Bazı dinci gazeteler her sabah bedava dağıtıldığı için karakolllarda hep bunları görüyoruz. Cumhuriyet gazetesi karakollarımıza girse, polisin bilgilenmesi ve düşüncesi de önemli ölçüde değişir sanıyorum. Bizim karakoldaki polisler gazete bırakamadığım gün akşam beni görünce, ‘Bizim gazete ne oldu hocam?’ diye soruyorlardı.”
Sayfa 404 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 17.baskı, 2019.Kitabı okudu
“Evliliği güzel, saygılı, onurlu bir biçimde sürdürebilen çok az insana rastladım ve bunlara çok saygı duyuyorum.”
Sayfa 381 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 17.baskı, 2019.Kitabı okudu
“Aşk ile evlilik farklı şeyler ve genellikle bir arada olamıyorlar. Âşık olmak insanın içinden gelen bir duygu. Bu duygu platonik olarak da yaşanabilir. Hiçbir cinsel ya da fiziksel ilişki olmadan da yaşanabilir. Mektup aşkları böyledir örneğin. Benim böyle ölümsüz, büyük gençlik aşklarım var. Hep süreceğinden eminim. Birlikte olmasanız da insan birbirini düşünüyor, birbiri için güzel şeyler düşünüyor, bu da yetiyor.”
Sayfa 379 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 17.baskı, 2019.Kitabı okudu
99 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.