İhtiyar ona cevap vermedi, yerdeki kırbacı birden eline aldı, sokağın ortasında durup güneşi kırbaçlamaya başladı. İnce ve sert meşin kırbaç havada yılan gibi kıvrılırken kırbacın ucu şak şak şaklıyordu; ihtiyar, güneşi, ışınları paramparça olup armut çiçeği yaprakları gibi dökülene kadar bir güzel kırbaçladı, toprağın üzeri kırık parıltılarla kaplandı, bütün köy Çin yeni yılında patlatılan havai fişek sesleriyle doldu.