Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İnsan Sonrası Kapitalizm Çağında İktidar

Güpegündüz Hırsız Gibi

Slavoj Zizek

En Eski Güpegündüz Hırsız Gibi Sözleri ve Alıntıları

En Eski Güpegündüz Hırsız Gibi sözleri ve alıntılarını, en eski Güpegündüz Hırsız Gibi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Giriş: Önce Kötü, Sonra İyi Haber... Ama İyisi Kötüsünü Aratabilir
Alain Badiou’nun Gerçek Yaşam'ı provokatif bir iddiayla açılır; buna göre, Sokrates'ten itibaren felsefenin işlevi gençliği ayartmak, egemen ideolojik-siyasal düzene karşı yabancılaştırmak (daha doğrusu, Brecht'in verfremden'inin mantığıyla "haricileştirmek" [extraneate]), akıllarına radikal kuşku tohumları ekmek ve bağımsızca düşünmelerini sağlamaktır. Gençler, hegemonik toplumsal düzene dahil edilmek üzere eğitim sürecinden geçer, eğitimlerinin egemen ideolojinin yeniden üretiminde elzem rol oynaması da bu yüzdendir zaten. “İlk filozof” Sokrates'in aynı zamanda felsefenin ilk kurbanı olmasına ve Atina'nın demokratik mahkemesi tarafından zehir içme cezasına çarptırılmasına şaşmamalı. Peki bu kışkırtma, aslında kurulu hayat tarzını bozma anlamında, kötülüğün bir başka adı değil midir? Bütün filozoflar kışkırtmıştır: Platon kadim görenekleri ve mitleri amansızca ussal bir sorgulamaya tabi tutmuş, Descartes ortaçağın ahenkli evreninin altını oymuş, Spinoza aforoz edilmiş, Hegel olumsuzlamanın her şeyi yıkan kudretini salıvermiş. Nietzsche bizzat ahlakımızın temelini gizeminden arındırmıştır...
Sayfa 7 - Eksik Parça YayınlarıKitabı okudu
Giriş: Önce Kötü, Sonra İyi Haber... Ama İyisi Kötüsünü Aratabilir
Komünizm bir ideal, normatif bir düzen, bir tür etik-siyasi “aksiyom” değildir, devam eden tarihsel sürece ve onun kördüğümlerine karşı bir tepki olarak zuhur eder.
Sayfa 20 - Eksik Parça YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Giriş: Önce Kötü, Sonra İyi Haber... Ama İyisi Kötüsünü Aratabilir
Hegel'e göre “idea”, salt bir Gerek (Sollen) değil, edimselleşmesinin gücünü de içeren bir kavramdır. Demek ki komünizm ideasının edimselliği meselesi, kendi edimselliğimiz içerisinde ona işaret eden eğilimleri ayrıştırma meselesidir, aksi takdirde, üstünde vakit harcamaya değen bir idea değildir.
Sayfa 20 - Eksik Parça YayınlarıKitabı okudu
Küresel Kapitalizmin Tersine Çevrilmiş Dünyası
Proletarya, Marx'a göre, çalışma vasıtasıyla disiplin altına alınan, sömürülen ve zenginlik üreten işçilerden meydana gelir ve günümüz prekaryası proletaryanın yeni bir biçimi sayılabilecekken, mültecilerin çatışkısı, ekseriyetle proletarya olma amacı gütmeleridir. Sığındıkları ülkenin toplumsal hiyerarşisinde yerleri olmayan birer "hiç”tir onlar; bu noktadan katı Marksist anlamda proletaryaya dönüşmek büyük bir adımdır. Dolayısıyla, mültecileri göçebe proletarya ilan etmektense, ülkelerinin nüfusunun daha dinamik ve azimli, başarma iradesine sahip bir kısmını teşkil ettiklerini, gerçek proleterlerin ise kendi ülkelerinde birer yabancı gibi geride kalanlar ve geride bırakılanlar olduğunu söylemek daha uygun olmaz mı?
Sayfa 29 - Eksik Parça YayınlarıKitabı okudu
Sanal Kapitalizm ve Doğanın Sonu
Kapitalist yeniden üretimin aşılmaz bir analizini sağlamış olsa da Marx'ın yanılgısı kapitalizmin nihai çöküşüne bel bağlamaktan ve dolayısıyla kapitalizmin her krizden güçlenerek çıktığını kavrayamamaktan ibaret değildi; çok daha temel bir hataya düşmüştü. Marksizm, Wolfgang Streeck tarafından isabetli bir ifadeyle tanımlanmıştır: Marksizm, kapitalizmin “nihai krizi” bahsinde haklıydı ve bugün bu krize girmekte olduğumuz aşikârdır ancak söz konusu kriz tam da ufukta kolay bir Hegelci Aufhebung'un görülmediği, uzatılmış bir çürüme ve parçalanma sürecidir, üstelik bu çürümeyi olumlu yönde saptırıp daha yüksek seviyeli bir örgütlenmenin aracı kılacak hiçbir fail yoktur.
Sayfa 34 - Eksik Parça YayınlarıKitabı okudu
Sanal Kapitalizm ve Doğanın Sonu
Hayali sermaye, değerlenmenin gelecekte meydana geleceği beklentisiyle sürdürülür, dolayısıyla, şu anda emek gücünün parçası olmayanların gelecekte buna hazır olabilmesi için, emek gücünün yeniden üretimi baskı altına alınır. İşte bu yüzden, eğitim konusu (üretken-teknokratik versiyonuyla: rekabetçi iş pazarına hazır olmak) günümüzde çok önemlidir ve borçla iç içe geçmiş durumdadır: Bir öğrenci eğitim bedelini ödemek için borçlanır ve bu borcun, kendini metalaştırma yoluyla, yani borçlu öğrenci iş bulduğunda geri ödenmesi beklenir. Eğitim aynı zamanda mültecilerle ilgilenirken de -onları faydalı bir emek gücüne dönüştürmenin yolu olarak- karşımıza çıkan ana konulardan biridir.
Sayfa 37 - Eksik Parça YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Sanal Kapitalizm ve Doğanın Sonu
Marx'ın daima vurguladığı gibi, işçi ile kapitalist arasındaki mübadele, işçinin (genelde) bir meta olarak emek gücünün tam değerinde ücret alması açısından, daima “adil”dir –burada doğrudan “sömürü” yoktur– yani işçiler “kapitalistlere sattıkları metanın tam değerinde ücret almıyor” değildir. Demek ki bir piyasa ekonomisinde de facto bağımlı olsam da bu bağımlılık her şeye karşın “medenidir” ve dolaysız kulluk, hatta fiziksel zorlama yoluyla değil, ben ve başkaları arasındaki bir “serbest” piyasa mübadelesi biçiminde gerçekleşir. Ayn Rand'la alay etmek kolaydır; gelgelelim, Atlas Silkindi'deki meşhur “para için ilahi”de bir gerçeklik payı vardır: “Paranın iyi olan her şeyin kaynağı olduğunu keşfedene dek, bunu keşfetmediğin sürece, kendi mahvını diliyorsun demektir. Para insanların birbiriyle iş yapma aracı olmaktan çıktığında, insanlar birbirinin aracına dönüşür. Kan, kırbaç, silah ya da dolar. Seçim senin - başka seçenek de yok.” Marx da meşhur formülünde, metalar evreninde “insanlar arasındaki ilişkiler, şeyler arasındaki ilişkilerin kılığına bürünür” derken, benzer bir şey ifade etmez mi? Piyasa ekonomisinde, insanlar arasındaki ilişkiler karşılıklı tanınan özgürlüğün ve eşitliğin ilişkileri gibi görünebilir; tahakküm artık doğrudan uygulanmaz ve haddizatında görünür değildir.
Sayfa 38 - Eksik Parça YayınlarıKitabı okudu
Fareler ve İnsanlar ya da İnsan Sonrası Kapitalizme Doğru
Bireyler kendilerini yaşamlarının özgür ve özerk failleri olarak deneyimlemeyi sürdürdüğünde çok daha iyi kontrol edilirler ve arzulanan yönde “dürtülürler”. WikiLeaks'ten çıkartılacak bir diğer önemli ders şudur: Özgürlüksüzlüğümüz, bizatihi özgürlüğümüzün aracı olarak deneyimlendiğinde en tehlikeli hâlindedir – her bireye fikirlerini yaygınlaştırma ve kendi iradesiyle sanal (virtual) topluluklar oluşturma olanağı tanıyan kesintisiz iletişim akışından daha özgür ne olabilir ki? İşte bu yüzden, dijital ağı özel sermayenin ve devlet iktidarının denetiminin dışında tutmak, yani kamusal tartışmaya açık hâle getirmek zorunludur.
Sayfa 57 - Eksik Parça YayınlarıKitabı okudu
İlginç Zamanların Can Sıkıntısına Hoş Geldiniz!
Dijital ağ, eski “kişisel olan politiktir” şiarına yeni bir anlam katar. Hem mesele sadece mahrem hayatlarımızın denetimi de değildir: Günümüzde ulaşımdan sağlığa, elektrikten suya varıncaya dek her şey bir tür dijital ağla düzenlenmektedir. Zaten bu nedenle internet ağı en önemli müştereğimizdir ve onun denetimi uğruna mücadele, günümüzün başlıca mücadelesidir. Düşman, özelleştirilmiş ve devlet denetimli müştereklerin, şirketler (Google, Facebook) ve devlet güvenlik ajanslarının (NSA) bileşimidir.
Sayfa 135 - Eksik Parça YayınlarıKitabı okudu
Aynı Sınıf Mücadelesinin Ebedi Dönüşü
Beyaz liberal kültürel temellüklerle muhakkak ki savaşmalıyız fakat bunu kültürel mübadeleye dengesizlik getirdikleri için yapmamalıyız - özgürleşme mücadelesini yürütürken onun kilit boyutunu yok saydıkları ve onu etkisizleştirdikleri için savaşmalıyız onlarla. Aynısı feminist mücadele için de geçerlidir. Son birkaç on yılda bilhassa
Sayfa 159 - Eksik Parça YayınlarıKitabı okudu
59 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.