Gurabahane-i Laklakan

Ahmet Haşim

Öne Çıkan Gurabahane-i Laklakan Gönderileri

Öne Çıkan Gurabahane-i Laklakan kitaplarını, öne çıkan Gurabahane-i Laklakan sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Gurabahane-i Laklakan yazarlarını, öne çıkan Gurabahane-i Laklakan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çölde yolunu şaşıranlar gibi biz şimdi zaman içinde kaybolmuş kimseleriz.
Yarının insanları, “fikir”in, “felsefe”nin, “mantık” ve “belâgat”ın nesirle daha iyi ifade edildiğini anlayacaklar ve musikinin kardeşi olan şiiri, havanın değişen renklerini ve ruhun yakalanması güç ürpertilerini tespite hasredeceklerdir.
Reklam
Şeklimiz bir hile ve bir yalandır. İnsan, meyvelerin aksine yapılmış bir mahluktur, tatlı eti dışarıda ve iç tarafı ele alınmayacak olan tarafıdır. Tebessüm, gülüş ve ağlayış, hep saklamak istediği gülünç veya iğrenç ruhunun etrafında tuttuğu perdelerdir ki "ruh" onun arkasında çarpık ve ürkek bir hayvan gibi, endişeli gözlerle bakarak çömelmiş oturur.
“Kadın” tabiî unsurlarına icra edilince, sanıldığı kadar korkunç ve tehlikeli bir yaratık değildir. Erkek kadından değil, kendi yarattığı kadının elinden şu çektiği azabı çekiyor.
İtiraf etmeli ki "gülüş" ruhun asil bir faaliyeti eseri değildir. Hiç kimse kendine gülmez; güldüren, diğerinin aczi, kusuru ve dalgınlığıdır ve gülen, kendinden fazla memnun olan gururumuzdur.
Derler ki insan vücudu tanrıların mezarıdır, yani ne kadar güzel ve ölçülü olursa olsun, insan uzviyeti, “fikir”in rahatlığını, âhenk ve nizamını tamamen tespite muktedir olamayacak kadar sinirlerin ve adalelerin elinde bir oyuncaktır.
Reklam
İş adamları bilmelidir ki keseyi açtırmanın en iyi yolu, bazen "ruh"u memnun etmeyi bilmektir...
Mezarlıklarınızı şehirlerin ortasına kurmakta da haklısınız. Bunlar öyle bahçelerdir ki ağaçlarının yetiştirdiği meyveler, yaşayanların tatması lazım gelen his ve fikir meyveleridir.
“Mezarlıklarınızı şehirlerin ortasında kurmakta da haklısınız. Bunlar öyle bahçelerdir ki ağaçlarının yetiştirdiği meyveler yaşayanların tatması gereken his ve fikir meyvelerdir.”
Sayfa 4
Adî felsefe, adî tiyatro ve sinema ne derse desin, hakiki hayatın “mantık” dediğimiz şeyle hiç bir alışverişi yoktur. Hayat, makul bir insandan çok fütürist bir şâire veya kübist bir ressama daha çok benziyor. En akla gelmez şeylerden saadet ve felâketi, iyiliği ve fenalığı yapıyor.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.