Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gurbet İçinde Gurbet

Kadir Mısıroğlu

Gurbet İçinde Gurbet Gönderileri

Gurbet İçinde Gurbet kitaplarını, Gurbet İçinde Gurbet sözleri ve alıntılarını, Gurbet İçinde Gurbet yazarlarını, Gurbet İçinde Gurbet yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İslâmî harekâta o kadar uzaktan bakıyorsunuz ki, ne fikirleri, ne de şahsiyetleri doğru teşhis etmenize ve isabetle değerlendirmenize imkân yok!
Sayfa 365 - Sebil YayıneviKitabı okudu
İhtimal onları Allah şaşırtmış ya da İslâmî gelişme karşısında öyle bir çaresizliğe düşmüşler ki; yalanın seviyelisini bile uydurmaktan âciz kalmışlardır.
Sayfa 350 - Sebil YayıneviKitabı okudu
Reklam
Biz bu Dünya'ya bu mantık fukaralıklarını teşhir için mi geldik Allâh aşkına?
Sayfa 329 - Sebil Yayınevi - Fehmi KoruKitabı okudu
"Necip Fâzıl merhum öldü. Kadir Mısıroğlu da bizleri terkedip yâd ellere gitti. Şimdi biz, İslâmcı Gençlik Türkiye'de öksüz, yetim gibi kaldık!.."
Sayfa 316 - Sebil YayıneviKitabı okudu
Ülkemizde insanlar "kör ölür, bâdem gözlü olur; kel ölür, sırma saçlı olur" darb-ı meselini hatırlatacak şekilde şahısperestlikte ölçüyü kaçırıyorlar ve bir ilim veya fikir adamı hakkında hep methiye bekliyorlar.
Sayfa 292 - Sebil YayıneviKitabı okudu
Her Alman'ın zihninde Yahudi aleyhtarlığı köklü bir sûretle mevcud olmakla beraber bunu ifşâ etmekten korkar.
Sayfa 277 - Sebil YayıneviKitabı okudu
Reklam
Uğur Mumcu'nun Râbıta'sına Cevaplar 4
Uğur Mumcu'nun Râbıta Teşkilâtını "İslâm Kültür Merkezleri" ile alâkalı olarak göstermesi de saçmalıktır. Zira "İslâm Kültür Merkezleri" Süleymancı Cemaati'ne âiddir. Bu cemaat ise, kâmilen "Nakşî Tarikatı"na mensubdur. Vehhâbi Suudîlerce Tarikât merduddur. Uğur Mumcu gibi hâriçten gazel okuyanlar Müslümanlar'ın ahvâline işte bu kadar vâkıftırlar!..
Sayfa 258 - Sebil YayıneviKitabı okudu
Put Adam'a Dair
Şurada âlem-i matbuata ilk olarak ilân ediyorum ki, bu eserin yazarı merhum Necip Fâzıl Kısakürek'tir. Bunu "Eser" adıyla te'lif etmiş ve basımını bana teklif etmişse de eserin Rıza Nur'un hâtıraları gibi birinci elden bir kaynak olmaması ve üstad Necip Fâzıl Bey'in böyle bir mevzu için gerektiği ölçüde araştırma yapmaksızın mahdud bir kaynak ve hissiyat ile ihticâc etmiş olması sebebiyle ben bu teklifi kabul etmemişimdir.
Sayfa 253 - Sebil YayıneviKitabı okudu
Uğur Mumcu'nun Râbıta'sına Cevaplar 3
Kitab otuz bin nüsha basılmış!.. Bu iddiayı dayandırabileceği hiçbir mesned de yoktur. Dört cild, iki bin sayfa kitabın otuz bin tanesinin kaç kamyonluk bir hamûle teşkil edebileceğini düşünemiyor mu? Bir muhatabına isnad edemeden kendi sorup kendi cevaplayarak bu miktarı zikrediyor ve tabiî yalan söylüyor. Eğer bunu Berlin'deki muhatabı söylüyorsa bunun otuz bin tanesinin Almanya'ya sokulduğunu bilebilmesi için, bunu kendisinin yapmış olması gerekmez mi? Üstelik Almanya'daki işçiler, belki "Kesikbaş hikâyesi" nev'inden kitaplar okuyabilecek az tahsilli kimselerdir. Acaba bırakınız böyle bir kitabı da, ilmihal nev'inden bir kitabın bile Almanya'da birkaç yüz taneden fazla satılma şansı var mıdır? Ben şahsen Almanya'da bir tek kitap bastırdım: İslâmcı Gençliğin El Kitabı... 1981 yılında beş bin adet bastırdığım bu kitabın on sene zarfında takriben ancak bin adedini tüketebildim. Onun da en az yarısını bedava vermek şartıyla!.. Geri kalan dört bin nüshayı dönüşümde Türkiye'ye getirdim ki, hâlâ bunlardan stokumuzda pek çok nüsha mevcuddur. Eğer Almanya'da kitaba ve binnetice okumaya sadra şifâ bir alâka mevcut olsa idi, benim ne işim vardı sucuk imâlâtında!.. Kitabımla, dergimle uğraşır, kıt kanaat da olsa geçinir giderdim.
Sayfa 244 - Sebil Yayınevi - Dr. Rıza Nur'un Hâtıratı'ndan Bahsediliyor.Kitabı okudu
Uğur Mumcu'nun Râbıta'sına Cevaplar 2
Ancak Uğur Mumcu kafasını "Râbıta" ile bozduğundan ve Râbıta'nın merkezi de Suudî Arabistan'da bulunduğundan bu işi orasıyla irtibatlandırmak ve böylece mantık dışı bir sûrette bir tezvîrât yapmak için O'nun gibi şartlanmış ve âlemi aptal sanacak derecede geri zekâlı olmak gerekir. Madem ki; kitabın dağıtım mahalli Almanya'dır, bunun Suud'da basılması için ne gerekçe gösterilebilir!.. Üstelik Suudî Arabistan'da bir kitabın basılabilmesi için -aynen Osmanlı'da olduğu gibi- müsveddenin Millî Eğitim Bakanlığı'nda kurulmuş bir ilim heyetince tetkik edilmesi ve tab'ında mahzur yoksa her sahifesinin evveliyetle mühürlenmesi lâzımdır. Dr. Rıza Nur'un hâtıralarında Araplar aleyhine bir yığın söz mevcutken ve kitabın "ırkçılık" istikametindeki muhtevâsı da dikkate alınırsa bu eserin orada basılmasına imkân olmadığı anlaşılır. Lâkin Uğur Mumcu bu gerçekleri nereden bilecek?! Bilse de ne ehemmiyeti var?! Yalan söylemeye ve ele aldığı her işi Râbıta teşkilatıyla ilgilendirmeye peşinen karar verdikten sonra...
Sayfa 242 - Sebil YayıneviKitabı okudu
76 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.