“Gurbet kuşları, kuşluk trenlerinin gene en arka vagonlarından kara kara , kuru kuru indiler. Yorganlı yorgansız, bohçalı bohçasız. Gene kafalarında İstanbul , İstanbul’un altın olan taşı toprağı.Altın olan evet... Çünkü yol, yıkım, yapım üzerine çok iş vardı İstanbul’da. Karınlar doyuyor, para bile salınıyordu sılaya.”