Üstü başı dökülüyordu, zayıflamıştı. Gömleğine uyacak bir kravat bulamadığı zaman evden çıkmayan, pantolonunun ütüsü çift çizgi olmuş diye buruşturup atan, mendili bile kolalı Aziz Bey'in aklına hiç gelmezdi, buruşuk bir pantolonla, rengi atmış gömlekle, kravatsız, mendilsiz, omuzları çökük, gözlerinin feri kaçmış bir halde, bahçe sinemasını duvarın üstünden seyreden yoksul çocuklar gibi lüks caddelerde dolaşacağı.