Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

1. Cilt

Gurdjieff ve Ouspensky Öğretisi Üstüne Psikolojik Yorumlar

Maurice Nicoll

Gurdjieff ve Ouspensky Öğretisi Üstüne Psikolojik Yorumlar Sözleri ve Alıntıları

Gurdjieff ve Ouspensky Öğretisi Üstüne Psikolojik Yorumlar sözleri ve alıntılarını, Gurdjieff ve Ouspensky Öğretisi Üstüne Psikolojik Yorumlar kitap alıntılarını, Gurdjieff ve Ouspensky Öğretisi Üstüne Psikolojik Yorumlar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ve bir insan niçin burada olduğunu ve yaşamının gerçek sebebini anlamadan ölürse, buna trajediden başka bir isim verebilir miyiz?
"Her şeyin mevsimi, göklerin altındaki her olayın zamanı vardır. Doğmanın zamanı var, ölmenin zamanı var. Dikmenin zamanı var, sökmenin zamanı var. Öldürmenin zamanı var, şifa vermenin zamanı var. Yıkmanın zamanı var, yapmanın zamanı var. Ağlamanın zamanı var, gülmenin zamanı var. Yas tutmanın zamanı var, oynamanın zamanı var. Taş atmanın zamanı var, taş toplamanın zamanı var. Kucaklaşmanın zamanı var, kucaklaşmamanın zamanı var. Aramanın zamanı var, vazgeçmenin zamanı var. Saklamanın zamanı var, atmanın zamanı var. Yırtmanın zamanı var, dikmenin zamanı var. Susmanın zamanı var, konuşmanın zamanı var. Sevmenin zamanı var, nefret etmenin zamanı var. Savaşın zamanı var, barışın zamanı var."
Sayfa 326 - (Vaiz,3:1-8)Kitabı okudu
Reklam
Hayatı kendi terimleriyle anlamak imkansızdır. Kendisi olarak ele alındığında yaşam dev bir karışıklıktır.
Bir gün hepimiz şizofren olacağız...
Başka bir kişiyi her zaman bir ve aynı kişi olarak almak, onun tek bir "ben" olduğunu sanmak, ona şiddet uygulamaktır ve aynı şekilde kendine şiddet uygulamaktır. Her birinizin içinde farklı insanlar çokluğu yaşar.
Örneğin, kendisini en derin kederler içinde bulan bir insan, durumu gözlemler ve kendini hatırlamaya çalışırsa ya da o anda kendine hedefini hatırlatmak gibi şuurlu bir şok vermeye çalışırsa -yani başka bir deyişle, "kendini dönüştürmeye", o sırada çevresini kuşatan koşullara verdiği mekanik tepkiyi dönüştürmeye çalışırsa-, birdenbire her şeyin değiştiğini görüp şaşırabilir, gergin hali ortadan kalkar ve kendisini yeni bir atmosfer içinde bulur, hatta önceki hale nasıl girmiş olduğuna bile hayret eder.
Bir insan her zaman mañana -yani yarın- dediği sürece, o asla değişmeyecektir.
Reklam
Tarih kendini tekrar eder çünkü insan aynı varlık seviyesinde kalır, yani tekrar tekrar aynı koşulları cezbeder, aynı şeyleri hisseder, aynı şeyleri söyler, aynı şeyleri ümit eder, aynı şeylere inanır. Ve böylece aslında hiçbir şey değişmez.
İnsanın özü kendi başına, yardımsız ancak küçük bir miktarda büyüyebilir ve böyle bir insan aslında küçük bir çocuktan başka bir şey değildir.
Şuur ve Vicdan kendi kürelerinde benzerdir, biri Entelektüel Merkezde, öteki Duygusal Merkezdedir. Şuur, hep birlikte Bilmektir; Vicdan, hep birlikte Hissetmektir.
Reklam
Çünkü bir insan yardımı, sadece inandığı şeyler vasıtasıyla kabul edebilir.
Uyuyan insanların dünyasında her şey kendiliğinden olur. Olan her şey, olabileceği tek şekilde olur.
Okumuş adam tabi, böyle ifade etti...
İnsan daimi bir "ben" sahibi değildir, her an her biri onun sorumluluğunu alan, onun sesiymiş gibi ondan dışarıya konuşan farklı "ben"ler sürüsüdür; bu bakış açısından, sahibi olmayan fakat her biri efendisi adına konuşan birçok hizmetkarın olduğu karmaşık bir eve benzetilir.
Sorun, şeylerin mekanik hale gelmesidir ve şeylerin daha fazla mekanik hale gelmemesi için bir şok verilmesi gereklidir.
Bunu açıkça anlayın: Herhangi bir şey tekamül ederken veya ilerlerken veya gelişirken belirli noktalarda belirli şoklar gerekmektedir.
Sayfa 134 - Bilyay YayıncılıkKitabı okudu
355 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.