Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dünyayı Dışarda Bırakmanın Keyfi

Gürültü Çağında Sessizlik

Erling Kagge

Gürültü Çağında Sessizlik Gönderileri

Gürültü Çağında Sessizlik kitaplarını, Gürültü Çağında Sessizlik sözleri ve alıntılarını, Gürültü Çağında Sessizlik yazarlarını, Gürültü Çağında Sessizlik yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Bütün insanlığın mutsuzluğunun kaynağı yalnızca tek bir şeyde yatmaktadır ki bu, insanın bir odada kendi kendine, sakin bir şekilde oturmayı becerememesidir. "
Sayfa 39 - Kitapta Blaise PASCAL'dan bir alıntı
124 syf.
·
Puan vermedi
Kitabı doğru zamanda okumanın etkisi büyük. Kendi ritmi içine alıp sakinleştiriyor, sessizleştiriyor. Sessizliği duymanızı sağlıyor. Bana sessizliği ne kadar sevdiğimi ve özlediğimi hatırlattı. Bir ormanın içinde kıpırdamadan durmanın huzurunu, denizin derinlerine dalıp sadece dinlemeyi, uçsuz bucaksız göklere bakıp huzurla dolmayı ne kadar özlediğimi fark ettim. Bu kitap beni aldı o denizlere, ormanlara götürdü sanki. Gürültü çağında bir nefes oldu. Sessizlik bana her zaman kendi iç dengemi düşündürtmüştür. Kitap aynı zamanda kendi iç sesimizden kaçmak için ve bunun böyle olduğunun bilincinde olmadan sosyal medyaya, sürekli arka planda çalan müziklere, karmaşaya, gürülteye kaçmamıza da dem vuruyor. Çok haklı söylemler var. Sakin bir zamanınızda bir oturuşta okuyabileceğiniz bir kitap olmasıyla da ayrı güzel.
Gürültü Çağında Sessizlik
Gürültü Çağında SessizlikErling Kagge · Alfa Yayınları · 2020393 okunma
Reklam
Önemli olan, eski Norveç atasözünde ifade edildiği gibi, nasıl olduğunuz değil, olayları nasıl karşıladığınızdır, ama benim için doğadaki sessizliktir en büyük değere sahip olan. Kendimi en çöm evde hissettiğim yer orasıdır. Eğer sessizliğe dair tecrübelerimi şehir yaşamına taşımayı beceremezsem sessizliğe olan özlemim çok büyük olur ve doğaya sıklıkla geri dönmek zorunda kalırdım.
Ben ise bunu kendi içimde arıyorum. Bir dakikadan diğerine. Bu, dışarıda, doğada olabilir, ama aynı şekilde ofise giderken de gerçekleşebilir, bir buluşmadan önce az biraz durduğumda veya yalnızca bir konuşmadan koptuğum o anda.
Sessizlik bir şekilde bütün bunların karşıtıdır. Yapmakta olduğun şeyin derinlerine inmeyle ilgili bir şeydir. Deneyimlemek ve çok fazla düşünmemek. Bırak, her anın yeterince büyük olsun. Diğerleri ve başka şeyler vasıtasıyla yaşama hayatı. Dünyayı dışarıda bırak ve koşarken yemek ya da ders çalışırken, konuşurken, çalışırken, yeni fikir bulduğunda, okurken veya dans ederken kendi sessizliğini yarat.
Sayfa 49
Kendi kendimizden sürekli kaçışımız, o kadar acı bir gerçektir ki, biz insanlar bunun üzerine düşünmekten kaçınırız. Başka şeyler düşünürüz bunun yerine.
Reklam
Bugün, daha önce olduğu gibi, lüks dediğimiz şey, hem statüden hem de zevkini çıkarması için çok az sayıda kişiye izin verilen mutluluktan ibarettir. ... Dünyanın en varlıklı insanlarından bazıları, maddi anlamda ortalama bir hayat sürerken diğerleri lüks içinde yüzmeyi tercih eder. Benim tecrübeme göre, lüks içinde yüzen herkes diğerlerinin bilmediği bir şeyi biliyor: Lüks yalnızca kısa süreli zevkler sunar.
Sayfa 60
... Çoğu şey FOMO ile ilgilidir -fear of missing out- bir şeyleri kaçırma, geri kalma korkusu veya önemli bir andan haberdar olmama korkusu. Eyal bunu Instagram'ın dahi sürücüsü olarak tasvir eder. Bu sonuncu kısım doğru, en azından neredeyse dahice ama gönderme yaptığı anın özel olması gerekmiyor. Aksine... Esasında yeterince özel an yok ve böylece tekdüze olaylar fayda sağlıyor.
Sayfa 48
Foster Wallace (ABD'li roman yazarı) küçük bir çocukken ve ilkokula gittiği yıllarda, en büyük hayalinden bahseder annesine: "Muhteşem bir tiyatro oyunu yaratacağım ama bu bir kişi haricinde, canları sıkılan ve böylece oyunu izlemekten vazgeçen herkesin tiyatro mekanını terk etmesinden önce başlamayacak." Dayanıklılığın tek çare olması fikrinden hoşlanıyorum.
Sayfa 41
... Hiçbir şeyin gerçekleşmediği bir anda, sessizlik içinde ve tek başına olduğunda hareketsiz kalmak kolay değildir. Böyle bir durumda sessizliği kendimle doldurmak yerine sıklıkla başka bir şey yapmayı seçerim. Bu başka şeyin neredeyse ne olduğundan bağımsız. Zaman içinde sahip olduğumun problemlerden birçoğunun kaynağının burada yattığını anladım. Bu düşünceyi elbette ilk aklına getiren ben değilim. Filozof ve can sıkıntısı teorisyeni Blaise Pascal, bu düşünceyi 1600'lü yıllarda çoktan ortaya atmış: "...Bütün insanlığın mutsuzluğunun kaynağı yalnızca tek bir şeyde yatmaktadır ki bu, insanın bir odada kendi kendine, sakin bir şekilde oturmayı becerememesidir."
Sayfa 38
1.000 öğeden 741 ile 750 arasındakiler gösteriliyor.