En Eski Haçlılar Önünde Sultan Baybars Gönderileri
En Eski Haçlılar Önünde Sultan Baybars kitaplarını, en eski Haçlılar Önünde Sultan Baybars sözleri ve alıntılarını, en eski Haçlılar Önünde Sultan Baybars yazarlarını, en eski Haçlılar Önünde Sultan Baybars yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Düşmanları çetindi: Moğollar, Frenkler, Ermeniler, Haşhaşîler. Bütün bunlarla başa çıktı. Her birine büyük darbeler indirdi. Haşhaşîler'in idaresine son verdi. Frenkler'den Ermenilerden bir çok yeri aldı, onları etkisiz, hazır bir lokma haline getirdi. Moğollar'a, Ermenilere darbeler vurdu. Sudan'ı İslam himayesi altına aldı. Bu ülkenin İslamlaşmasında büyük hizmeti oldu. Bunun yanında Moğollar'dan kaçanlara sığınak oldu... Kahramanlığı dillere destan olmuştu. Onun kahramanlıklarını konu eden 'Baybars Destanı' günümüze gelmiştir. Arap ülkelerinde çok okunur.
Baybars birçok defa içkiyi yasaklamıştır. Bununla beraber zaman zaman bu konuda müsamaha gösterirdi. Hama sahibi el-Melik el-Mansur'un şarap içmesine izin vermiştir. Askerlere sefer esnasında birçok defa içki satın almaktan menetmiştir. Kendisi ise Türkler gibi kımız içerdi. Haftada iki defa arkadaşlarıyla kımız meclisi tertip ederdi. Zaman zaman müzikli eğlence düzenlerdi. El-Kerekiye denen ünlü bir kadın şarkıcısı vardı. Çok güzel konuşur, şarkı söylerdi. Böyle zamanlarda fazla cömert davranırdı.
Hükümdarlık adabını, idareciliği çok iyi bildiği halde fazla eğitim almamıştı. Kültürü zayıftı. Arapçayı iyi konuşamazdı. Bu sebeple Atabey Aktay zaman zaman ona tercümanlık yapardı. Ulemaya, şeyhlere, kutsal mekânlara büyük saygısı vardı. Şeyh Hızır adındaki birine çok saygı gösterirdi. Oğullarından birine onun adını vermişti. Fakat sonra onun sahtekârlığını görmüş, onu terk etmiştir. Kudüs, el-Halil vs. yerlerdeki kutsal yerleri sık sık ziyaret eder, oraların imarı, bakımıyla ilgilenirdi.
Memluklar Devleti'ni yeniden organize etti. İdareyi, ordu ve donanmayı güçlendirdi. Ekonomiyi, ziraati düzene koydu. Ülkede emniyeti sağladı. Ticareti canlandırdı. Posta ve istihbarat teşkilatını yeniden düzenledi. Tıkır tıkır işler hale getirdi. Ülkenin en ücra köşesinden en fazla bir haftada haber alıyor, oralara emirlerini ulaştırıyordu.
17 Haziran 1277 Perşembe günü sultan, âdeti olduğu üzere, arkadaşlarıyla Eblak Sarayı'nda kımız meclisi düzenledi. Normalden fazla kımız içti. 18 Haziran Cuma sabahı Şemseddin Sungur el-Elfi'ye hasta olduğunu söyledi. Cuma namazını kıldıktan sonra meydana gitti. Oyun oynamak istedi. Şikâyeti arttı, ikindi vakti Eblak Sarayı'na döndü. Yanındakilerden biri bir ilaç içirdi, ağrısı geçmedi. Tabipleri çağırdı. Onlar ilaç almasını doğru bulmadılar. Vücudundaki fazla toksini atması için müshil içirdiler. Yine fayda vermedi, ishali arttı, kan kustu, ateşi arttı, güçten düştü. Belki de kımızdan zehirlenmiş veya midesi kanamıştı. Tabipler zehirlenme olduğunu düşünüp mücevherat tozlarıyla ilaç yapıp içirdiler. Yine faydası olmadı. Hastalığı artarak devam etti. 30 Haziran 1277 Perşembe günü öğleden sonra öldü.