Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İlk Hadis Belgesi Hemmam'ın Sahifesi Tertip-Terceme-Yorum

Hadislerin Dili

Bünyamin Erul

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
''Şu iki husus seni hataya düşürmedikçe, dilediği ye, dilediğini giy! Bunlar; israf ve kibirdir.'' ( Buharı, libas,1)
Sayfa 233Kitabı okudu
siz ümmetlerden benim nasibimsiniz, ben de peygamberlerden sizin nasibinizim.
Reklam
Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım, Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydım, Dokunduğun küçük bir nakış da ben olsaydım, Sana sırılsıklam bir bakış da ben olsaydım, Uğrunda koparılan bir baş da ben olsaydım, Bahira'dan süzülen bir yaş da ben olsaydım, Okşadığın bir parça kumaş da ben olsaydım, Senin için görülen bir düş de ben olsaydım, Yeryüzünde seni bir görmüş de ben olsaydım, Sana hicret eden bir Kureyş de ben olsaydım, Damar damar seninle, hep seninle dolsaydım, Batılı yıkmak için kuşandığın kılıcın, Kabzasında bir dirhem gümüş de ben olsaydım... (Nurullah GENÇ)
“Biz zâhire göre hüküm veririz, gizli olanlara ise Allah bakacaktır.”
Hadis--> "Miskin, kapı kapı dolaşarak insanlardan dilenen ve bir iki lokma veya bir iki hurma verilerek geri çevrilen kimse değildir. Gerçek miskin ihtiyacını giderecek bir şeyi bulamayan, haya duygusu sebebiyle insanlardan bir şey istemekten utanan ve maddi durumu da bilinmediği için kendisine bir şey verilmeyen kimsedir. Ayet--> "Sadakalarınızı kendilerini Allah yoluna adayıp yeryüzünde dolaşmayanlara, hayalarından dolayı, kendilerini tanımayanların zengin saydıkları yoksullara verin. Onları yüzlerinden tanırsın, insanlardan yüzsüzlük ederek bir şey istemezler. Sarf ettiğiniz iyi bir şeyi Allah şüphesiz bilir." (Bakara, 2/ 273)
Sayfa 163Kitabı okudu
Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu: «Allah buyurdu ki; "Kulum bana bir karış yaklaşırsa ben ona bir arşın yaklaşırım. O bana bir arşın yaklaşırsa ben ona bir kulaç yaklaşırım. O bana bir kulaç gelirse ben ona daha hızlı gelirim.»
Reklam
Allah Rasulü’nün sözünü ettiği o gün gelip çatmış, Rahmet elçisi ashabın arasından ayrılmıştı. Hz. Ömer olmak üzere birçok sahabi adeta şok olmuştu. Onları sakinleştirmek, Efendimizin can dostu Hz. Ebû Bekir’e düşmüştü, hâne-i saadetten çıktıktan sonra Mes­cid-i Şerif’e vardı. Hz. Ömer’in “Re­sû­lul­lah vefat etmedi” söz­lerini duymuştu. Bunun üzerine şöyle ko­nuştu: “Kim ki Muhammed’e (a.s.m.) tapıyorsa, bilsin ki Muhammed (a.s.m.) öl­müştür. Kim ki Allah’a ibadet ve kulluk ediyorsa, bilsin ki Allah, Hayy’dır, ölümsüzdür.”[3] Sonra da şu ayet-i kerimeyi okudu: “Muhammed ancak bir peygamberdir. Ondan önce birçok peygamber gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse, siz ardınıza dönüverecek misiniz? (Dininizden dönecek veya savaştan kaçacak mısınız?) Kim ardına dönerse, el­bette Allah’a hiçbir şeyle zarar verecek değil; fakat şükredip sabredenlere, Al­lah muhakkak mükâfat verecektir!” (Âl-i İmran 3/144)
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.