Hafız Boy Beş Risale Mecmuası (Mukayeseli)

Bediüzzaman Said Nursî

Hafız Boy Beş Risale Mecmuası (Mukayeseli) Gönderileri

Hafız Boy Beş Risale Mecmuası (Mukayeseli) kitaplarını, Hafız Boy Beş Risale Mecmuası (Mukayeseli) sözleri ve alıntılarını, Hafız Boy Beş Risale Mecmuası (Mukayeseli) yazarlarını, Hafız Boy Beş Risale Mecmuası (Mukayeseli) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
21.Lem'a İHLÂS RİSALESİ -12
İhlâsı Kazandıran Sebebler İkinci Sebebi: Îmân-ı tahkîkînin kuvvetiyle ve ma‘rifet-i Sânii netice veren masnûâttaki tefekkür-ü îmânîden gelen lemeât ile, bir nevi‘ huzûr kazanıp, Hâlik-ı Rahîm’in hazır ve nâzır olduğunu düşünüp, ondan başkasının teveccühünü aramayarak; huzûrunda başkalarına bakmak ve başkalarından meded aramak, o huzûrun edebine muhâlif olduğunu düşünmekle o riyâdan kurtulup ihlâsı kazanır. Her ne ise, bunda çok derecât-ı merâtib var. Herkes kendi hissesine göre ne kadar istifâde edebilse, o kadar kârdır. Risâle-i Nûr’da riyâdan kurtaracak ve ihlâsı kazandıracak çok hakāik zikredildiğinden ona havâle edip, burada kısa kesiyoruz.
21.Lem'a İHLÂS RİSALESİ -11
Ey hizmet-i Kur’âniyede arkadaşlarım! İhlâsı KAZANMANIN ve MUHAFAZA etmenin en müessir sebeblerinden birisi, “râbıta-i mevt” tir. Evet, ihlâsı zedeleyen ve riyâya ve dünyaya sevk eden, tûl-ü emel olduğu gibi; riyâdan nefret veren ve ihlâsı kazandıran, râbıta-i mevttir. Yani, ölümünü düşünüp, dünyanın fânî olduğunu mülâhaza edip, nefsin
Reklam
21.Lem'a İHLÂS RİSALESİ - 10
MÜHİM Evet, yol iki görünüyor. Cadde-i kübrâ-yı Kur’âniye olan şu mesleğimizden şimdi ayrılanlar, bize düşman olan dinsizlik kuvvetine bilmeyerek yardım etmek ihtimâli var. İnşâallâh Risâle-i Nûr yoluyla Kur’ân-ı Mu‘cizü’l-Beyân’ın dâire-i kudsiyesine girenler; dâimâ nûra, ihlâsa, îmâna kuvvet verecekler; ve öyle çukurlara sukût etmeyeceklerdir.
21.Lem'a İHLÂS RİSALESİ -9
Dördüncü Düsturunuz: Kardeşlerinizin meziyetlerini şahıslarınızda ve fazîletlerini kendinizde tasavvur edip, onların şerefleriyle şâkirâne iftihâr etmektir. Ehl-i tasavvufun mâbeyninde “Fenâ fişşeyh,” “fenâ firresûl” ıstılâhâtı var. Ben sofî değilim. Fakat onların bu düsturu, bizim mesleğimizde “fenâ fil’ihvân” sûretinde güzel bir düsturdur. Kardeşler arasında buna ‘tefânî’ denilir. Yani, birbirinde fânî olmaktır. Yani, kendi hissiyât-ı nefsâniyesini unutup, kardeşlerinin meziyât ve hissiyâtıyla fikren yaşamaktır. Zâten mesleğimizin esâsı uhuvvettir. Peder ile evlâd, şeyh ile mürîd mâbeynindeki vâsıta değildir. Belki hakîkî kardeşlik vâsıtalarıdır. Olsa olsa bir üstâdlık ortaya girer. Mesleğimiz ‘halîliye’ olduğu için, meşrebimiz ‘hıllet’tir. Hıllet ise, en yakın dost ve en fedâkâr arkadaş ve en güzel takdir edici yoldaş ve en civânmerd kardeş olmak iktizâ eder. Bu hılletin üssül’esâsı, samîmî ihlâstır. Samîmî ihlâsı kıran adam, bu hılletin en yüksek kulesinin başından sukût eder. Gayet derin bir çukura düşmek ihtimâli var. Ortada tutunacak yer bulamaz.
21. Lem'a İHLÂS RİSALESİ -8
Üçüncü Düsturunuz: Bütün KUVVETİNİZİ ihlâsta ve hakta bilmelisiniz. Evet, kuvvet HAKTADIR ve İHLÂSTADİR. Haksızların kuvveti dahi, haksızlıkları içinde gösterdikleri ihlâs ve samîmiyet yüzünden kuvvet kazanıyorlar. Evet, kuvvet hakta ve ihlâsta olduğuna bir delil, şu hizmetimizdir. Bu hizmetimizde bir parça ihlâs, bu da‘vâyı isbat eder ve kendi kendine delil olur. Çünki yirmi seneden fazla kendi memleketimde ve İstanbul’da ettiğimiz hizmet-i ilmiye ve diniyeye mukābil, burada sizinle yedi sekiz senede yüz derece fazla edildi. Halbuki, kendi memleketimde ve İstanbul’da, burada benimle çalışan kardeşlerimden yüz, belki bin derece fazla yardımcılarım varken, burada ben yalnız, kimsesiz, garib, yarım ümmî, insâfsız me’murların tarassudât ve tazyîkātları altında yedi sekiz sene sizinle ettiğim hizmette; eski hizmetten yüz derece fazla muvaffakıyeti gösteren ma‘nevî kuvvet, sizlerdeki ihlâstan geldiğine kat‘iyen şübhem kalmadı. Hem i‘tirâf ediyorum ki, samîmî ihlâsınızla, şân ve şeref perdesi altında nefsimi okşayan riyâdan, beni bir derece kurtardınız. İnşâallâh tam ihlâsa muvaffak olursunuz, beni de tam ihlâsa sokarsınız.
21.lem'a İHLÂS RİSALESİ -7
İşte ey Risâle-i Nûr şâkirdleri ve Kur’ân’ın hizmetkârları! Sizler ve bizler, öyle bir insân-ı kâmil ismine lâyık bir ŞAHS-I MA'NEVÎNİN a‘zâlarıyız. Ve hayât-ı ebediye içindeki saadet-i ebediyeyi netice veren bir fabrikanın çarkları hükmündeyiz. Ve sâhil-i selâmet olan Dârü’s-Selâm’a ümmet-i Muhammediyeyi (asm) çıkaran bir sefîne-i Rabbâniyede çalışan hademeleriz. Elbette dört ferdden, bin yüz on bir (1111) kuvvet-i ma‘neviyeyi te’mîn eden sırr-ı ihlâsı kazanmakla, TESANÜD ve İTTİHAD-I HAKÎKÎYE muhtacız ve mecburuz.
Reklam
98 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.