“Servet ve oğullar, dünya hayatının süsüdür; ölümsüz olan iyi işler ise Rabbinin nezdinde hem sevapça daha hayırlı, hem de ümit bağlamaya daha layıktır.”(Kehf, 18/46)
Bilgi:
Öldükten sonra dirilmeyi ve ahiret hayatını inkâr eden bazı Mekkeliler, çocukları ve mallarının çokluğuyla övünüyor, bunlara güveniyorlardı. Yüce Allah, bu ayette onların güven ve övünç kaynağı olan çocuk ve mallarının fani olduğunu bildirmektedir. Kalıcı olan ise Allah’a imandır, İslam’ın yapılmasını emrettiği ve hoş karşıladığı işlerdir; ahlakî değerlere uygun güzel davranışlardır.
“Andolsun biz insanoğluna değer verdik; onları karada ve denizde taşıdık, kendilerine güzel güzel rızıklar verdik ve onları yarattıklarımızın çoğundan üstün kıldık.”(İsrâ, 17/70)
Bilgi:
İnsan, yaratılmışlar içerisinde en değerli varlıktır. Onun bu değeri; akıl, zekâ, temyiz, düşünme, yazma gibi melekelere ve diğer varlıklar üzerinde tasarruf yetkisine, ekonomik faaliyetlerde bulunma özelliğine, şehirler ve uygarlıklar kurma kabiliyetine sahip olmasıyla açıklanır. Bütün bunlar, Allah’ın bizi diğer varlıklardan üstün kıldığı anlamına gelmektedir. Bu da insanoğlunun, kendisine uyulup itaat edilen bir idareci, diğer varlıkların da insanın emrine verilmiş birer nimet olduğunu gösterir.
قَالَ رَبِّ اشْرَحْ ل۪ي صَدْر۪يۙ ﴿٢٥وَيَسِّرْ ل۪ٓي اَمْر۪يۙ ﴿٢٦﴾
وَاحْلُلْ عُقْدَةً مِنْ لِسَان۪يۙ ﴿٢٧﴾يَفْقَهُوا قَوْل۪يۖ ﴿٢٨﴾
25: Mûsâ şöyle yalvardı: “Rabbim! Göğsüme genişlik ver.”
26: “İşimi kolaylaştır.”
27: “Dilimin düğümünü çöz.”
28: “Ta ki, sözümü iyi anlasınlar.”
BİLGİ :
Ayetlerde Hz Musa'nın kendisine peygamberlik gibi ağır bir görevin verilmesinin ardından Rabbine olan niyazı dile getirilir. Sonraki ayetlerde ise bu duanın karşılık bulduğu; Yüce Allah'ın Hz.Musa'ya ilahi bir lütuf olarak gönül ferahlığı, iş kolaylığı, zihin açıklığı, ifade kabiliyeti ve kardeş desteği verdiği anlatılır. Bütün bunlar aslında Allah'ın dinini tebliğ eden herkes için geçerlidir. Ayetler her şart ve ortamda Allah'a olan güvenimizi bir an bile yitirmeden başarıya ulaşmak için çalışmak gerektiğine işaret etmektedir.
MESAJ :
1. Allah kendisine samimi olarak güvenen kullarını hiçbir zaman yalnız ve yardımsız bırakmaz.
2. Allah rızasını kazanma yolunda karşımıza çıkan engeller azim, gayret ve dua ile aşılır.
صدر:göğüs, kalp
عقدة:Düğüm, dert
وَلَا تَقُولَنَّ لِشَاىْءٍ اِنّٖى فَاعِلٌ ذٰلِكَ غَدًا
18.23 - Hiçbir şey hakkında sakın "yarın şunu yapacağım" deme!
اِلَّا اَنْ يَشَاءَ اللّٰهُ وَاذْكُرْ رَبَّكَ اِذَا نَسٖيتَ وَقُلْ عَسٰى اَنْ يَهْدِيَنِ رَبّٖى لِاَقْرَبَ مِنْ هٰذَا رَشَدًا
18.24 - Ancak, "Allah dilerse yapacağım" de. Unuttuğun zaman Rabbini an ve "Umarım Rabbim beni, bundan daha doğru olana ulaştırır" de.
BİLGİ :
Hz. Peygamber'e sallallahu aleyhi ve sellem Ashab-ı Kehf hakkında soru sorulduğunda ertesi gün cevap vereceğini söylemiş ama 'inşallah' dememişti. Bu sebeple bir süre vahiy kesilmiş, yaklaşık 15 gün sonra vahiy geldiğinde ise Yüce Allah Hz. Peygamber'i bu ayetle uyarmıştır. Zira hiç kimse yarın ne yapacağını bilemez.
KELİME DAĞARCIĞI :
İnşallah : "Allah dilerse" anlamında, yapılacak her işin Allah'ın irade ve iznine bağlı olarak gerçekleşebileceğini belirtmek amacıyla işin öncesinde söylenmesi gereken söz.
“Bir gece, kendisine bazı âyetlerimizi gösterelim diye kulunu Mescid-i Harâm’dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah eksikliklerden münezzehtir. O, gerçekten her şeyi işitmekte ve görmektedir.”(İsrâ, 17/1)
Bilgi:
Putperestlerin Müslümanlar üzerinde kurduğu baskılar, Peygamber ailesiyle az sayıdaki Müslümanlara karşı ekonomik ve sosyal bir boykota dönüşmüştü. Bu boykotun ardından Resûlullah (s.a.s), kısa aralıklarla eşi Hz. Hatice ile amcası Ebû Tâlib’i kaybetmişti. Acılı olayların ardından Allah Teâla, bir gece vakti Efendimizi mucizevî bir şekilde Burak adı verilen bir binekle Kudüs’e götürdü ve oradan da Refref adındaki başka bir araçla semaya yükseltti. “İsrâ ve mirac” adı verilen bu olaya müminler inandığı hâlde müşrikler onu inkâr etmişlerdir.
وَاِذَا سَمِعُوا اللَّغْوَ اَعْرَضُوا عَنْهُ وَقَالُوا لَنَا اَعْمَالُنَا وَلَكُمْ اَعْمَالُكُمْ سَلَامٌ عَلَيْكُمْ لَا نَبْتَغِى الْجَاهِلٖينَ
Diyanet Meali: (Kasas suresi)
28.55 - Boş sözü işittikleri vakit ondan yüz çevirirler ve, "Bizim işlerimiz bize, sizin işleriniz de size. Selâm olsun size (bizden size zarar gelmez). Biz cahilleri istemeyiz" derler.
BİLGİ :
Müslüman, boş ve faydasız şeylerle vakit kaybetmez. Kendisine Söylenen kötü sözlere aynı şekilde karşılık vermez. Dahası, kötülüğe iyilikle karşılık vermeye çalışır.
MESAJ:
"Kişinin mâlâya'nî'yi (yararsız şeyleri) terk etmesi, Müslümanlığının güzel oluşundandır. (Tirmizî, Zühd, 11)