Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hak Dini Kur'an Dili 5. Cilt

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır

Hak Dini Kur'an Dili 5. Cilt Sözleri ve Alıntıları

Hak Dini Kur'an Dili 5. Cilt sözleri ve alıntılarını, Hak Dini Kur'an Dili 5. Cilt kitap alıntılarını, Hak Dini Kur'an Dili 5. Cilt en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
1
Andolsun ki biz biliriz onların sözlerinden gerçekten senin göğsün daralır, için sıkılır; O şirk kelimeleri, Kur'ân'a dil uzatılması, Peygamberlikle alay edilmesi, şüphesiz canını sıkar, bunalırsın. O halde "hemen Rabbine hamd ile tesbih et." Yani küfür sözlerine canı sıkılmak da Rabbinin bir manevî temizlik terbiyesi, şükretmeye değer bir nimetidir.
Sayfa 224Kitabı okudu
Zannın Ardından Gitmek
Yunus 36 Onların çoğu ancak zannın ardından gider. Oysa zan, hak namına hiçbir şeyin yerini tutmaz. Şüphesiz Allah, onların yapmakta olduklarını hakkıyla bilendir.
Reklam
Allah Gözleri Görür
Bir ayet naklediyorum ki gözün gördüğü nedir, gözün sahibi kimdir düşünelim. Maide Suresi 103.ayet O, Allah gözleri görür.
Akıl nedir?
Akıl her hükmünde gerçeği yakalayamadığı ve hatalara da düştüğü gibi, mantığın yaratıcısı ve mucidi de akıl olmayıp, tersine hükümde gerçek ve doğruyu yakalayarak, bilimsel keşifler yapabilmek için, aklın, mantık gibi bir takım kurallara ve koşullara uyduğu, esir bulunduğu ve işinde başlangıç ve dayanak ihtiyacından uzak kalamadığı düşünülünce, kendice kesin olan bilgilerin temelini oluşturan ilk bedihi/açık ve net hükümlerinde bile aklın, mucit ve fail olmayıp, Hakk tarafından verilen bir deneme eserinden ve kabul edilen bir “kabil”den, meşhur ifadesi ile Hakk’ın hitabını anlamak için bir alet ve araçtan ibaret olduğu anlaşılmaktadır.
Evet, bilin ki, başkasıyla değil, ancak Allah'ın zikri ile veya Allah'ı anmak ve hatırlamakla kalbler mutmain olur. Gönüller huzura erer, içsel acılar, sancılar şifa bulur, sükuna kavuşur, yatışır. Çünkü her şeyin başlangıcı ve sonu Allah'a bağlıdır. Bütünüyle sebepler zinciri Allah'dan başlar ve yine dönüp dolaşır O'nda son bulur. Mümkün ve muhtemel olan her şeyin akışı Allah'da kesilir. Allah, daha üstü ve daha ötesi olmayan, sınırdan ve miktardan münezzeh olan yüceler yücesi bir (kebiru'l-müteal) olduğundan, gerek dış dünyadaki varlıklarda, gerek vicdanda O'ndan ilerisi yoktur ki, fazla bir kalb hareketine imkân ve ihtimal bulunsun. Allah deyince, düşünceler hareket hedefinin son noktasına erişmiş, mantıklar durmuş, bütün duygular, bütün korkular ve ümitler son durağına dayanmış bulunur. Gönüller O'nun dışında hangi dünya nimetine meylederse etsin, hangi isteğe ulaşırsa ulaşsın, onların hepsinin daha iyisi ve daha üstünü, daha ötesi bulunduğundan, hiçbirinde karar kılamaz. Hiçbiri ruhun özlemini gideremez, heyecanını doyum noktasına ulaştıramaz. Haz ve lezzette daha yükseğine ulaşmak ister. Fakat kalb ilâhî marifetten, Allah'ı zikirden zevk almaya başlayınca, bütün maksatların ve bütün işlerin Allah'a yönelmiş olduğunu anlar ve artık O'ndan yüksek bir makam ve merciye, O'nun dışında bir maksuda geçmek mümkün olmaz. Bundan dolayıdır ki, mari-fetullah'a yükselemeyen ve Allah'ı zikretmeyen kâfir ve gafil kalbler, hiçbir zaman ıstıraptan kurtulamaz, kalb huzuru, gönül huzuru veya "cemiyyet-i dil" denilen mutluluğu tadamaz.
Günaha bulaşmamış bit güzelliğin tam bir mecrası olan ve kalıcı güzelliğin açık kanıtını görmüş bir gözün geçici bir güzelliğin cilvelerini nasıl bir aşağılayıcı bakışla baktığını anlatan Yusuf kıssası, Allah'ın gayblarından, müteşabih bir sembol ile görünmeye başlayıp derece derece açığa çıkarak anlamını bulmuş bur gerçeğin açık bir anlatımı ve aynı zamanda Muhammedî güzelliğin ezeli bir simgesi ve simyasıdır.
Reklam
Ziya ve Nur “O’dur ki Güneşe bir ziya yaptı ve aya bir nur” Buradan ziya ile nur arasında bir fark olduğu anlaşılıyor. Bunların her ikisinin de zıt anlamlısı karanlıktır. Nur ziyadan daha genel, ziya nurdan daha özel ve daha güçlüdür. Ziyada ileri bir aydınlık, bir yaygınlık, bir parlaklık şiddetli bir yayılma ve dalgalanma, nurda da genel olarak karanlığın zıddı olan tatlı bir yayılma ile yerleşmeyi andıran bir saflık ve incelik düşünülür. Bir tanıma göre de “nur”, “ziya”nın doğması ve dalgasıdır ki, “karanlığı yok eden parıltısı ve ışığı demektir.” Bu o demek olur ki zulmetin yani karanlığın zıddı nurdur ve ziyada nurdan başka şeyler de vardır. Örneğin ziyada sıcaklık ve yakıcılık da bulunabilir.
Geri110
162 öğeden 151 ile 162 arasındakiler gösteriliyor.