Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hakları Ve Saygınlığıyla İslamda Kadın

Huriye Martı

Sayfa Sayısına Göre Hakları Ve Saygınlığıyla İslamda Kadın Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Hakları Ve Saygınlığıyla İslamda Kadın sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Hakları Ve Saygınlığıyla İslamda Kadın kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Uzundur diye geçmeyin herkes okumalı
Kadim geleneklerin tahrif edilmiş dinî metinlerin ve kültürel telakkilerin gölgesinde gelişen olumsuz kadın algısı, tarih boyunca olduğu gibi bugün de gündemimizi meşgul etmektedir. Kadının varoluşsal değeri, onuru, toplumsal konumu, hakları ve sorumlulukları gibi bir dizi başlıkta konuşmaya devam etmekteyiz. Geçmişi doğru okuyan, bugüne hitap eden ve geleceğe ışık tutan sonuçlara ulaşabilmek için konuşmalarımızın sağlıklı bir zemine oturması büyük önem taşımaktadır. Bu çalışma, kadına dair meseleleri ayet-i Kerimelere ve hadis-i şeriflere dayanan sahih bir bilgi zemininde konuşmayı teklif etmektedir. Söz konusu zemin ise, kadını insan yani yeryüzünün şerefli halifesi olarak tanımlamak üzerine şekillenir. İslam'ın kadın algısını konuşurken, bunu insan algısından ayrı düşünmenin sonucunda ortaya çıkan ciddi yanılgıları hepimiz bilmekteyiz . Dünyadaki ilk adımlarından itibaren kadını erkeğin yanında değil karşısında konumlandıran bir bakış ve inanış, kadını adeta hakikatin aksi yönünde erkeği sürüklemeye çalışan bir sarkaç salınımı gibi görmüştür. Bir başka deyişle, söz konusu inanış, erkek ve kadını zıt yönlere doğru hareket eden ve böylece sürekli bir zıtlık ve gerilim içinde bulunan iki farklı varlık gibi kurgulamıştır. Oysa Kur'an ve sahih hadisler, kadın ve erkeğin aynı sarkacın ( yani insan gerçekliğinin ) sadece iki farklı ucu olduğuna işaret etmekte ve karşılıklı salınımlarıyla birbirilerine yeni bir hareket imkanı sunduklarına dikkat çekmektedir. ...
Sayfa 7 - Türkiye Diyanet Vakfı YayınlarıKitabı okudu
Kadın ve erkek, yaratılıştan getirdikleri farklılıklar sayesinde birbirlerini tamamlayarak yeni iyilikler üretebilen bir potansiyele sahiptir. Onlar, böyle bir potansiyelle yaratılma noktasında eşdeğerdirler. Dolayısıyla kadının kendine has duygu, düşünce, yetenek ve deneyimleriyle kendine özgü mekânlar açması, sınırları açıkça çizilemeyecek bir anlam dünyasına erkeği taşıyarak ona yeni bir pencereden önce kendini, sonra da hayatı tanıma fırsatı sunması demektir.
Reklam
Dünyadaki ilk adımlarından itibaren kadını erkeğin yanında değil karşısında konumlandıran bir bakış ve inanış, kadını adeta hakikatin aksi yönünde erkeği sürüklemeye çalışan bir sarkaç salınımı gibi görmüştür.
Kadın ve erkek, yaratılıştan getirdikleri farklılıklar sayesinde birbirlerini tamamlayarak yeni iyilikler üretebilen bir potansiyele sahiptir. Onlar böyle bir potansiyelle yaratılma noktasında eşdeğerdirler.
Sayfa 8 - Türkiye Diyanet Vakfı YayınlarıKitabı okudu
Kadın ve erkek, yaratılıştan getirdikleri farklılıklar sayesinde birbirlerini tamamlayarak yeni iyilikler üretebilen bir potansiyele sahiptir. Onlar, böyle bir potansiyelle yaratılma konusunda eşdeğerdirler. Dolayısıyla kadının kendine has duygu, düşünce, yetenek ve deneyimleriyle kendine özgü mekanlar açması, sınırları açıkça çizilemeyecek bir anlam dünyasına erkeği taşıyarak ona yeni bir pencereden önce kendini, sonra da hayatı tanıma fırsatı sunması demektir.
Dünyadaki ilk adımlarından itibaren kadını erkeğin yanında değil karşısında konumlandıran bir bakış açısı ve inanış, kadını adeta hakikatin aksi yönünde erkeği sürüklemeye çalışan bir sarkaç salınımı gibi görmüştür. Bir başka deyişle, söz konusu inanış, erkek ve kadını zıt yönlere doğru hareket eden ve böylece sürekli bir zıtlık ve gerilim içinde bulunan iki farklı varlık gibi kurgulamıştır. Oysa Kur’an ve sahih hadisler, kadın ve erkeğin aynı sarkacın (yani insan gerçekliğinin) sadece iki farklı ucu olduğuna işaret etmekte ve karşılıklı salınımlarıyla birbirlerine yeni bir hareket imkanı sunduklarına dikkat çekmektedir.
Reklam
Yaşanabilir bir dünya ve kurtuluş umudu taşıyan bir ahiret için kadına yönelik her türlü fikir ve eylemin -tam da insanın hak ettiği biçimde- adalet, merhamet, hürmet ve muhabbet üzerine şekillenmesi şarttır.
Bunu herkes bilsin.
Allah Resulü kadına , erkek üzerinden değer vermez.
Sayfa 12 - Türkiye Diyanet Vakfı YayınlarıKitabı okudu
Kadının konumunun yükselmesi, onun haddizatinda ' değerli ' olduğu düşüncesinden mi beslenmektedir?
Sayfa 12 - Türkiye Diyanet Vakfı YayınlarıKitabı okudu
Kadının Değeri Ve Onuru: Kristal Metaforu
"Enceşe, aman krisalleri kırma! Dikkatli taşı!" Burda peygamberimiz (s.a.v) min kristalden kastı kadınlardır, yani deve özerinde ki klübede olan kadınlar.
Sayfa 12 - Türkiye Diyanet Vakfı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Veda Haccı için Mekke'ye doğru yola çıkan kafilede, peygamber eşleri de bulunmaktadır. Çölün uzayan ıssızlığında ilerleyen develer, kendilerini yönlendiren Enceşe isimli Habeşli bir kölenin terennümleriyle coşup, onun güzel sesine ayak uydurmak için hızlanınca, üzerlerinde taşıdıkları hanımlar sarsılmaya ve düşme endişesi yaşamaya başladılar. Hz. Peygamber, hanımların korkusunu hissedince derhal duruma müdahale eder. Enceşe'yi susturup, develeri yavaşlatmak için seslendiğinde kurduğu o nezaket cümlesi, peygamberin düşünce dünyasında kadını nasıl konumlandırdığının açık ifadesidir: "Enceşe, aman kristalleri kırma! Dikkatli taşı!"
Sayfa 12 - Türkiye Diyanet Vakfı YayınlarıKitabı okudu
Allah resulü (sav), 'cinsiyete' değil 'insana' odaklı konuşur. Onun kadına ya da erkeğe karşı, birbirinden apayrı ve özel iki yaklaşımı yoktur; onun insana yaklaşımı vardır.
Sayfa 12 - Türkiye diyanet vakfı yayınlarıKitabı okudu
169 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.