Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Hâlâ Hayalleri Olanlar İçin Felsefe

Wolfram Eilenberger

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Felsefi açıdan bakılacak olursa kişinin mutsuzluğuna ilişkin idrak etmesi gereken tek şeyin kayıtsız şartsız özgür ben yanılsamasından kurtulması ve bu hayalin yerine gerçek yaşam koşullarını tanıması akla daha yakın görünüyor.
Sayfa 111Kitabı okudu
En ciddi kuşku varoluş ile ilgili kuşkudur. Varoluşu, "şüphe edilemeyecek şeyin ne olduğu" şeklinde sorgulayan Descartes, varoluşun düşünceden ve kuşkudan ibaret olduğu sonucuna va­rır; kuşku duyuyorum ve düşünüyorum, o halde varım. Buradan hareketle Descartes insanın varoluşunun özünü oluşturan şeyin ne olduğu sorusuna da yanıt vererek, "Varlık, düşünmekten ibarettir." sonucuna varır.
Reklam
Son yarım saatten beri kendinizi bir camın arkasında göz­lemlediğinizi düşünün. Nasıl bir yaratık görürdünüz acaba? Hep aynı zoraki döngü, hiçbir şey getirmeyen, hep aynı döngü. Hayvanat bahçesinde kafeste bir hayvan gibi davrandığınızı, insansı maymunlardan birisi gibi, bütün gün kafesin bir ucundan diğer ucuna gidip gelen, hep aynı çizgide, hep aynı yol üzerinde anlamsız, saçma alışkanlıklar. Gözleri donuk ve hüzünlü bir yaratık görürdünüz.
İnsanın doğasını sorgulamak isteyen kişi, 2500 yıldan beri felsefenin yaptığı şeyi yapar, yanıt olarak gözünde bir bostan korkuluğunu canlandırabilir. Başka bir deyişle, eşyalar ve olgulara bakıp düşünce üreten, ama bizzat katılmayan hareketsiz bir cisim. Sorgulamak ve irdelemek istenilen şeye bakış mesafesinin bir diğer adı "teori"dir. Teorinin zıddı ise, somut olarak, yaşadığımız dünyaya müdahale et­mek olan pratiktir.(...)Martin Heidegger ve Ludwig Witgenstein'ın felsefesine göre insan, doğası gereği eylemleri ile dünyaya müdahale eder, dünyayı başkaları ile tanır ve algılar başka bir deyişle dünyaya, kendi tarlasını ekip biçen ve tarlasına (kendi yaptığı) bostan korkuluğunu diken insan aracılığıyla bakar.
Kendi disiplini üzerinde uzun uzun düşünen Wittgenstein, tüm felsefi soruların dile özgü karmaşık bir modelden kaynaklandığı sonucuna varmıştır. Öyleyse felsefi sorular yanıtlan­mamalı, bir hasta gibi terapi edilmelidir.
Descartes haklı ise, düşündüğünüz müddetçe varsınız (bun­dan kuşku duymanız için bir neden yok) ve düşünmek zorunlu olarak göstergelerle düşünmek anlamına geldiğinden, içinizde olup bitenleri izlemeyi idrak etmeniz, her an ölçüsü mümkün bir gerçeklik olur: Sözcükleri benden soyutlamak mümkün değildir.
Reklam
İşaretlerden oluşan düşünce akımınızdaki size özgü işaretleri oluşturan şey, işaretler ırmağının büyük bir bölümünün sadece size ait olan içinizde akmasında yatan gerçeklik değildir. Bunlar ortak değerlerdir ve ta baştan beri vardır. İşaretler akımını size ait işaretler akımı yapan ve size ait ol­duğunu tanımlayan şey, işaretlerin akım içindeki diziliş tarzına ve doğal olarak hangi işaretlerden oluştuğuna bağlıdır. Sözü edilen tarz her insanda farklıdır ve o kişiye özgüdür, kişinin tinsel özünün, ruhunun kişiliğidir.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.