Kaybolabilirim, nihayet bulurum yolumu; yorulur yine de geri döneyim demem. İmkânlar vardır çünkü geçişler, dönüşler, kesişmeler, dolambaçlar dar meydanlar, hayali karşılaşmalar, benzetmeler, uğramalar..
Her şeyden haberimiz oluyor ve hiçbir şeyden. Her şeye katılıyoruz sözde ve hiç hesaba katılmıyoruz. Umut duyuracak pek az şey var, hayal kurdurabilecek şey de pek kalmadı sanki..
Altı çizili cümleler; bir gün mutlaka başarmak üzerine... Mutlaka, evet ama nasıl! Sorun hiçbir zaman çevrede değil, diyor yazar, hayatımızdaki olaylarda da değil. Sorun bizim o olaylara verdiğimiz anlamlarda. Bazen onları nasıl yorumladığımızda..
O tütün rengi saçlar bir zamanlar, henüz bu kadar seyrek değilken mesela, hiç okşanmamış mıydı, etrafı ince kırışıklıklarla dolu ela gözlerde hiç aşk ifadeleri okunmamış mıydı?