Babasının parçaları toplandı yerden, fırlayıp uzağa gitmiş kafasını da alıp getirdiler, bombanın açmış olduğu o çukura koyarak üzerini toprakla örtüler.
Annenizin kardeşlerinizin mezarlarinin nerede olduğunu bilmemek, sonradan basılan resimlerde, kimyasaldan ölen insanlar arasında kardeşlerinizin ve onların çocuklarının parçalanmış cigerlerinden ağızlarına, oradan dışarıya sızıp kurumuş kan izlerini, yanmış yüzlerini, dışarıya fırlamış vr beyaza çalmış gözlerini görmek nasıl bir duygudur diye. Sizce bu sorunun yanıtına yetebilecek kelimeler olan bir dil var mıdır? Anlatılabilir mi böyle birşey, NE DERSİNİZ?
Sessizlik , Arap dünyasında merhamet duygusunun ölümü demektir . Sessizlik , dört bir yanınızda zulmün en iğrenç biçimleri uygulanırken kendi kirli çamaşırlarınızı yıkamama politikasıdır .
"... Dayımın evine doğru yürüdüm, evin kapısını Bir dozerle gördüm, dozerle cenazeleri traktörlere yüklüyorlar, napalmların açtığı çukurlara doldurup üzerlerini örtüyorlardı. Dozer sahibine kepcedeki cesetleri çukura dökmeden önce bakmama izin vermesini söyledim. Adam zaten içinde olduğu durumdan dolayı çıldırmış gibiydi ,kızdı bağırdı ama ben ısrar ettim. Mecbur kaldı, indirde. kepçe İner inmez annemin cesediyle karşılaştım. Sadece o mu diye düşünürken hemen altına kız kardeşimi gördüm, onu kucaklayıp yana çektim , onun altında bir diğer kardeşimi sonra diğerleri, diğerleri . İşte o an orada kendimden geçmiş , bayİlkadım..."