Halifeler Köyü kitaplarını, Halifeler Köyü sözleri ve alıntılarını, Halifeler Köyü yazarlarını, Halifeler Köyü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Unutmayın, ne kadar gülünürse o kadar ağlanacak. Babalar yürek yarası alıp ekiyorlar; oğullar sevinçle biçeceklerini sanmasınlar. Herkes sonunda kendi mezarını kazıyor.
Eskiden devlette kademeli olarak değişim olurdu; çünkü devamlılık esastı. Şimdilerde ise bir vali bile görev yerinde bir yıldan uzun kalamıyordu. Durmadan uygulamaya konulan yeniliklerle sanki aslında bir şeyler gizlenmeye, süreklilik kesintiye uğratılmaya çalışılıyordu. Huzursuzluk bakiydi. Yöneticiler bir tasarımı yaşamıyorlar, bir sentezin içinde nefes almaya çalışıyorlardı. Günah keçisi hep bir önceki yöneticilerdi.
Artık başkalarının dikkatini çekmek için yaşadığım zorluklardan dem vurmadığım ve başka insanların çektiği acıları kendi çektiğim acıların karşılığı olarak görmediğim yaşlara erdim.
"Ölü atalarının geleneği yaşayanların zihinlerine bir ağırlık olarak basıyor, bütün düşüncelerini kuyuya sarkıtılan kova misali aşağıya çektikçe çekiyor, geçmişin tarifsiz, zifiri karanlığına hapsediyordu."
"Kadim gelenekler dinin öğretilerine galebe çalıyor, onu da çok geçmeden yozlaştırıyorlardı. İnsanlar arasındaki koşulların eşitsizliğinin, yoksulluğun, dört bucağı saran kahrın, hükümetlerdeki karışıklıkların nedeni, dinden çok bu geleneklerdi."
Elinde olmadan dünyaya gelmiş olsa da dünyayı yok sayması mümkün değildi. Boş vermesi de...Yıllar ilerledikçe insanın kendine yüklediği suçlar nasıl da kendiliğinden kabarıyordu. Onun ilave bir şey yapmasına gerek yoktu. İçinde onu o yapan, adını koyamadığı şeye tutundu...