Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Halley Kimi Kurtarır

Salâh Birsel

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
İlk yazım da, «Nezakettenmiş» adını taşıyordu. Bu da pisboğazlığımın bir öyküsüydü. Annemle konuk gittiğimiz evlerde sunulan şerbetlerin sonuna kadar içilmeyip, bardağın dibinde, hiç değilse, bir parmak bırakılmasına katlanamayan bir çocuğun çığlıklarıydı bu. Bu yazıyı da sekiz yaşımda yazdığımı çok iyi bilirim. O vakitler Serçe adındaki edebiyat dergisinin ikinci sayısında yayınlanmıştı. Serçe benim dergimdi. 16 sayfa ve daktilo kağıdı büyüklüğündeydi. Elle yazılırdı. Tek nüshaydı. Tek okuru da bendim. Bir aralık, yazısı güzel bir arkadaşım dergiyi yazmayı üstlenmişti ama yazılar yine benden çıkardı.
Sayfa 128Kitabı okudu
:D
Kendimizi dağıtmayalım, yenilik hiçbir çağda Türkân Şoray gibi karşılanmamıştır.
Reklam
Ey aklım, yerinden çık, bir daha da geri dönme.
Sayfa 78 - Yazko YayınlarıKitabı okudu
Bugün bile, yalnız tezhip ve hat bakımından değil, bilimsel içeriği bakımından da binlerce lira edenleri eksik değildir. Avrupa bu değerli kitapları bizden o kadar ucuza çekmiştir ki insan şaşkınlıktan şaşkınlığa düşer- Sözgelimi, Dede Korkut yazması 126 kuruşa, Beyazıt’ta usta , geçinen bir kitapçıdan alınarak Viyana kitaplığına konmuş ve sonradan, bize gerekince Hükümet ancak 10 bin lira masrafla kopya ettirebilmiştir.
Anıları günlüklerden ayırmak da gerekir. Günlük, günü gününe saptanan olaylar, düşünceler, duygularla oluşur. Anı ise üstünden uzun yıllar geçmiş olaylan dile getirir. Onun için gerçeğe uygunluk bakımından günlüklerin daha inandırıcı olmak şansı vardır. Hele geçmişte yapılan konuşmaları aktaran anıcıların, uzun yıllar sonra bunları virgülüne, noktasına dek anlatmaları anıların gerçekliğine iyiden iyiye gölge düşürür. Kimi yazarlar bu yüzden bu konuşmaların simgesel olduğunu anılarının önsözlerinde açıklamak zorunluğunu duymuşlardır. Nedir, kimi yazarların kafalarında iyice yer etmiş konuşmalar da vardır. Bunların hemen kuşkuyla karşılanmaması da gerekir Ama bunlar da, daha çok küçük tümceler, küçük karşılıklardır. Anıların çocukluk ve gençlik yıllarına değinen parçalarına daha az inanmak da doğru olur. Çünkü anıcılar bunları o çağlardaki mantıklarıyla değil, anılarını yazdıkları yıldaki olgun kafalarıyla yazarlar- Şu da var ki anıcılar gerçeğe bağlı kalabilmek için kimi mektuplardan, kimi belgelerden, kimi dergi ve gazetelerden, kimi görgü tanıklarından ve kimi günlüklerden de yararlanabilirler
Uzun lafın kısası, istense de, istenmese de toplumda birtakım kıpırdanmalar, değişmeler olacaktır. Bunlar karşısında başını kumun içine sokmak, günün değerlerine arka dönmek, iyi şiire kötü, kötü şiire iyi demek insanı nereye ulaştırır?
Reklam
Ben acemiyim, soruyorum, toplum basit mi?
Sayfa 30 - İzzet YaşarKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.