Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Halley Kimi Kurtarır

Salâh Birsel

Halley Kimi Kurtarır Sözleri ve Alıntıları

Halley Kimi Kurtarır sözleri ve alıntılarını, Halley Kimi Kurtarır kitap alıntılarını, Halley Kimi Kurtarır en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Uzun lafın kısası, istense de, istenmese de toplumda birtakım kıpırdanmalar, değişmeler olacaktır. Bunlar karşısında başını kumun içine sokmak, günün değerlerine arka dönmek, iyi şiire kötü, kötü şiire iyi demek insanı nereye ulaştırır?
Ey aklım, yerinden çık, bir daha da geri dönme.
Sayfa 78 - Yazko YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bugün bile, yalnız tezhip ve hat bakımından değil, bilimsel içeriği bakımından da binlerce lira edenleri eksik değildir. Avrupa bu değerli kitapları bizden o kadar ucuza çekmiştir ki insan şaşkınlıktan şaşkınlığa düşer- Sözgelimi, Dede Korkut yazması 126 kuruşa, Beyazıt’ta usta , geçinen bir kitapçıdan alınarak Viyana kitaplığına konmuş ve sonradan, bize gerekince Hükümet ancak 10 bin lira masrafla kopya ettirebilmiştir.
Anıları günlüklerden ayırmak da gerekir. Günlük, günü gününe saptanan olaylar, düşünceler, duygularla oluşur. Anı ise üstünden uzun yıllar geçmiş olaylan dile getirir. Onun için gerçeğe uygunluk bakımından günlüklerin daha inandırıcı olmak şansı vardır. Hele geçmişte yapılan konuşmaları aktaran anıcıların, uzun yıllar sonra bunları virgülüne, noktasına dek anlatmaları anıların gerçekliğine iyiden iyiye gölge düşürür. Kimi yazarlar bu yüzden bu konuşmaların simgesel olduğunu anılarının önsözlerinde açıklamak zorunluğunu duymuşlardır. Nedir, kimi yazarların kafalarında iyice yer etmiş konuşmalar da vardır. Bunların hemen kuşkuyla karşılanmaması da gerekir Ama bunlar da, daha çok küçük tümceler, küçük karşılıklardır. Anıların çocukluk ve gençlik yıllarına değinen parçalarına daha az inanmak da doğru olur. Çünkü anıcılar bunları o çağlardaki mantıklarıyla değil, anılarını yazdıkları yıldaki olgun kafalarıyla yazarlar- Şu da var ki anıcılar gerçeğe bağlı kalabilmek için kimi mektuplardan, kimi belgelerden, kimi dergi ve gazetelerden, kimi görgü tanıklarından ve kimi günlüklerden de yararlanabilirler
Burada, belki bir ayırım yapmak doğru olacaktır. Yazarlar anılarını anlatırken kendileriyle ilgili gerçekleri örtmeye önem verirler ama, başkalarıyla ilgili gerçekleri kolayca açığa vururlar. Bunun için anılara başkalarının kusurlarını, küçüklüklerini, patavatsızlıklarını ve haksızlıklarını anlatan kitap gözüyle bakılsa yeridir. Şunu da unutmamak gerekir ki anıcılar ancak akıllarında kalanı yazarlar. Onlardan, akıl- larında kalmayan şeyleri beklemek yersizdir.
«Necm-i dünbaledar gördüm» deyecektir. Sizin anlayacağınız, o yıllarda kuyrukluyıldızların adı böyledir. Bir 50 yıl daha geriye gidecek olursak bu kez onun «ahter-i dünbaledar» diye anıldığını da görürüz.
Reklam
Ben acemiyim, soruyorum, toplum basit mi?
Sayfa 30 - İzzet YaşarKitabı okudu
İnsanlar çokluk, uğradıkları haksızlıklar karşısında seslerini hemen ateşlerler de, başkalarına baş çelengi edilen haksızlıklar önünde suspus oturmayı cilasunluk sayarlar. Hele kimilerinin, yüzleri büyük üzünçler satsa da, bir zil takıp oynamadıkları kalır.
Bilmem böyle kutsal bir ölünün tabutu önünde bu kadarcık insana kalabalık denebilir mi? Gözlerimle araştırdım : Üniversite gençleri nerede? Rektör nerede? Büyük Türk şairine, elli yıldır bu ulusa Türklük ülküsünü dize dize haykıran Türk Sazı şairine son saygıyı gösterecek olan bütün öteki aydınlar nerede?
Sayfa 75 - Halit FahriKitabı okudu
:D
Kendimizi dağıtmayalım, yenilik hiçbir çağda Türkân Şoray gibi karşılanmamıştır.
Reklam
Gerçek olan şudur ki, Türkiye’de sanatçılar bir kenara itelenmiş, sanatçı olmayanlar baş köşelere buyur edilmiştir.
İlk yazım da, «Nezakettenmiş» adını taşıyordu. Bu da pisboğazlığımın bir öyküsüydü. Annemle konuk gittiğimiz evlerde sunulan şerbetlerin sonuna kadar içilmeyip, bardağın dibinde, hiç değilse, bir parmak bırakılmasına katlanamayan bir çocuğun çığlıklarıydı bu. Bu yazıyı da sekiz yaşımda yazdığımı çok iyi bilirim. O vakitler Serçe adındaki edebiyat dergisinin ikinci sayısında yayınlanmıştı. Serçe benim dergimdi. 16 sayfa ve daktilo kağıdı büyüklüğündeydi. Elle yazılırdı. Tek nüshaydı. Tek okuru da bendim. Bir aralık, yazısı güzel bir arkadaşım dergiyi yazmayı üstlenmişti ama yazılar yine benden çıkardı.
Sayfa 128Kitabı okudu
Türkçeyi nargilesine doldurup fokurdatan bir yazar da Orhan Veli'dir. Onun düzyazısı blan blan pırlantası gibi parlar. La Fontaine'den en sağlam çevirileri belki Sabahattin Eyüboğlu yapmıştır ama La Fontaine'in tadını veren Orhan Veli'dir.
Sayfa 23 - YazkoKitabı okudu
Şu bir düşüncedir ki, kimi kişiler -bunu söylemeden duramayacağım- insanları sevmedikleri gibi, başkalarının da sevmesine katlanamazlar.
Halley Kimi Kurtarır - "Kuyrukluyıldız Altında Bir Evlenme" Üzerine..
Ama Hüseyin Rahmi, insanların, Halley ufuklarda belirince, birbirlerine yaklaştığını, birbirlerine dost eli uzatmaya kalkıştığını görünce, içinin bütün yanığıyla şöyle bağıracaktır: - İnsanlar neden şimdiye değin insanlığın kurtuluş ve mutluluğunun sırf dostluk ve eşitlikte olduğu gereğini anlamayarak varlıklarını güven altına almayı birbirlerine karşı düşmanlıkta, savaşta, kan dökmekte görmek gibi yanlış bir yolda gitmişlerdir. Uygarlığın, ilerleme ve olgunlaşma düşüncesinin amacı birbirini öldürmeye çalışmak mıdır?
Sayfa 64 - basım: İstanbul, 1981 - yazko
150 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.