Han El Halili
Necib MahfuzHan El Halili Gönderileri
Han El Halili kitaplarını, Han El Halili sözleri ve alıntılarını, Han El Halili yazarlarını, Han El Halili yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Düşünmek, anlamak onu ilgilendirmiyordu. Asıl amacı dünkü okuduklarıyla yarın konuşabilmekti.
"Bugün dostlarımızla mutluluğumuz yarın on- lardan ayrılırken dökeceğimiz gözyaşlarına bağlıdır" diyor ve Ebû'l- Ala'nın beytini tekrarlıyordu:
"Zamanın felaketleri bir kişiye gece gelmezse, bir sabah gelebilir."
Sayfa 224Kitabı okudu
Hastalık, kadın gibidir. Gençliği yutar ve ümitleri dağıtır.
Sayfa 215Kitabı okudu
Arkadaşın nerede bülbül? Her seven ikidir.
Sayfa 182Kitabı okudu
Hayal gibi oldun. Çünkü vücudun kaldıramayacağı halde ona yüklediğin şeylere dayanamıyor.
Aşkın mutlaka ilk bakışta olacağını söylemek istemiyorum. Ancak ilk bakış, belki de aşkın kendisi olacak, o iki kişiyi bağlayacak bir bağ olmak için yeterlidir. Ruhların hissettirmeden birbirlerine hitap ettiklerini söylemezler mi?! Tek bir bakış bile, ruhu isteğinin üzerine ulaştırır. Ancak günlerin doğurduğu ve birlikte yaşamanın geliştirdiği aşk ise, kaynağı genellikle gelenek veya çıkardır, ya da ancak düşünerek anlayabileceğin diğer değerlerdir.
Sayfa 143Kitabı okudu
Vefasızlık da yok etmek gibi kötü bir şey değil mi?
Sayfa 139Kitabı okudu
Pisagorcuların dediği gibi kutsal sayı bir değil, ikidir. İnsan kendini toplulukta kaybeder. Yalnızlıkta ise sıkıntıya boğulur. Fakat sevdiği kişinin yanında kendini bulur. Gerçek tanışma, derin aşk, karşılıklı sevgi, kalbin kalple sevinci, sevinmesi, sonsuz huzur, ancak iki kişinin arasında meydana gelen derin lezzetlerdir.
Hayat bir yandan toprak gibi sağır ve acımasız olabiliyor ama bir yandan da bir çiçeğe hayat verir gibi ümidi yeşertebiliyordu.
İltifatın böylesi
- Allah, sana ağır gelen bilginin belasını versin.
Kız cesaretlenerek güldü ve:
- Gerçekten bana iltifat için mi bilime lanet okuyorsun, yoksa eski bir düşmanlık mı?
- Eski düşmanlıklar da yok değil, ama sana iltifat olsun diye.
Sayfa 141 - Papirüs YayınlarıKitabı okudu
Aşk denilen şey, öfkenin, hüznün, hatta korkunç hatıraların altında gömülü bir şeydir...
Kelebeğin ışık saçan kızgın lambaya yapışıp kalırken duyduğu acı ve haz gibi o da bu tahammülü zor acıdan, bu tattan ve hazdan uzak kalamayacaktı. Kadere boyun eğmekten ve bunca zaman onu rahatsız eden gizli duygularından, kusurlarından kurtulmak onun için fazladan bir zevk olacaktı.
Fakat eğer kalpler bir göz açıp kapayıncaya kadar değişiyorsa bu dünya ne kadar da boştu.
Sayfa 145 - Ahmed AkifKitabı okudu
Hayat bir trajedi, dünya ise sıkıcı bir tiyatro. Şaşılacak olan, roman bir faciayla bitiyor fakat oyuncular komedyen. İlginçtir ki, sonu hüzünlü; aslında hüzünlü olduğu için değil, fakat onunla ciddiyet yaratılmak istenip komedi ortaya çıktığı için.