Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bütün Eserleri 7

Hasbihal 1

Seyyid Ahmet Arvasi

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
İslâm Dünyası, kazandığı zaferlerle ve elde ettiği başarılarla yetinip kendini rahata bıraktığı bir dönemde, Avrupa, korkunç bir dinamizm içinde, kendini yeni baştan yoğuruyordu. İslâm dünyasında, öylesine bir üstünlük kompleksi (complex superiorite) teşekkül etmişti ki, Avrupalı'nın her hamlesi "bırakın şu gavurları", her yeni buluşu "gavur icadı" biçiminde küçümseniyordu. Bazı sosyologların da işaret ettikleri gibi, medeniyetlerin en güçlü olduğu dönemlerde, cemiyete "bir rahata düşkünlük ve uyuşukluk" musallat olur. Biz de öyle olduk. Artık herkes "külfetsiz nimet" peşinde idi. "Devlet ricali" eğleniyordu, "Yeniçeri" kendi vatanında işgal ordusu kesilmişti, "medrese" hâlâ 16. asırda dolaşıyordu, "tekke" tembelhane olmuştu, "memurluk" gizli işlerin sığınağı idi. Her neyse ötesini siz söyleyin. Kısaca, cami vardı, medrese vardı, tekke vardı, saray vardı, kışla vardı, kalem vardı, mürekkep vardı, kılıç vardı, kalkan vardı... Fakat bunları temsil eden "kahramanlar" çekilip gitmiş, yerine "sahteleri" oturmuştu.
Sayfa 20 - BilgeoğuzKitabı okudu
[H]iç kimse, ne "ırkından" ne de "içtimai ırkından" utanmalıdır... Bilakis, kendini "üstün" ve "aşağı" ırk kompleksine kaptırmadan, milli özelliklerine sahip çıkmalıdır, onları geliştirmelidir. Başka milletlere ve ırklara düşmanlık duyguları beslemek, hiç şüphesiz ki sapıklıktır.
Sayfa 91 - BilgeoğuzKitabı okudu
Reklam
İslam'da tasavvuf, bazılarının sandığı gibi, "Budizm'den etkilenmek" şöyle dursun, bir bakıma onun zıddıdır. İslam terbiyesinde esas olan "ego"yu yok etmek değil, İslami normlar içerisinde disipline etmektir. Cemiyet içinde Allah ile olmaktır.
Sayfa 46 - BilgeoğuzKitabı okudu
Determinizm, Finalizm, Yaratma
Eğer, bugünümüzü şekillendiren şeyler, bugünün arkasında yatan sebeplerdir diyorsanız, determinizmi savunuyorsunuz demektir. Aksine, ``bugünümüzü şekillendiren yarınlar ile ilgili özlemlerimiz, planlarımız, maksat ve hedeflerimizdir`` diyorsanız finalizmi savunuyorsunuzdur. Bu ikisinden farklı olarak ``bugünü yaratan ne 'dün', ne de 'yarınlar'dır, 'an', hür ve yaratıcı bir ilahi iradeye bağlı olarak , dünleri ve yarınları da bağrına basarak sürekli olarak yaratılmaktadır`` diyorsanız "Allah'ın yaratma iradesini" esas alıyorsunuz demektir.
Sayfa 74 - BilgeoğuzKitabı okudu
İnsanlık Alemine anlatacağız ki, İslam, beşeriyetin "fıtratına uygun" bir din olmanın yanında, topyekün bir hayat nizamıdır.
Sayfa 17 - BilgeoğuzKitabı okudu
İslam Dünyası'nda hem İslami ölçüleri bilen, hem milli zevke aşina, hem de muasır ihtiyaçları kavrayan "kadrolar" yetiştirilebilir. "İslami normlar" ve "modalar", yalnız giyimde ve kuşamda değil, hayatın her cephesinde, birer alemşümul değer halinde beşeriyete kabul ettirilebilir. Yani, hem milliyetçi, hem medeniyetçi ve hem de Müslüman olarak yaşamak mümkündür. Bunu, ısrarla kafalarımıza ve vicdanlarımıza yazmalıyız.
Sayfa 151 - BilgeoğuzKitabı okudu
Reklam
Yüce dinimize göre, ister "madde" olsun, ister "ruh" olsun yaratılmışları "yok bilmek" uygun değildir. Şeyh-i Ekber Muhyiddin-i Arabi'nin "Vahdet-i vucud" dedikleri ve yaratılmışları "yok sanmak" şeklinde tecelli eden görüşleri, İslam büyüklerince "bir aşk sarhoşluğu" olarak değerlendirilmiştir. "Aşk sarhoşluğu" içinde çırpınan bir kimsenin "sevgiliden" başkasını göremeyeceği tabiidir.
Sayfa 45 - BilgeoğuzKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.