Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bütün Eserleri 7

Hasbihal 1

Seyyid Ahmet Arvasi

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Determinizm, Finalizm, Yaratma
Eğer, bugünümüzü şekillendiren şeyler, bugünün arkasında yatan sebeplerdir diyorsanız, determinizmi savunuyorsunuz demektir. Aksine, ``bugünümüzü şekillendiren yarınlar ile ilgili özlemlerimiz, planlarımız, maksat ve hedeflerimizdir`` diyorsanız finalizmi savunuyorsunuzdur. Bu ikisinden farklı olarak ``bugünü yaratan ne 'dün', ne de 'yarınlar'dır, 'an', hür ve yaratıcı bir ilahi iradeye bağlı olarak , dünleri ve yarınları da bağrına basarak sürekli olarak yaratılmaktadır`` diyorsanız "Allah'ın yaratma iradesini" esas alıyorsunuz demektir.
Sayfa 74 - BilgeoğuzKitabı okudu
İslam Dünyası'nda hem İslami ölçüleri bilen, hem milli zevke aşina, hem de muasır ihtiyaçları kavrayan "kadrolar" yetiştirilebilir. "İslami normlar" ve "modalar", yalnız giyimde ve kuşamda değil, hayatın her cephesinde, birer alemşümul değer halinde beşeriyete kabul ettirilebilir. Yani, hem milliyetçi, hem medeniyetçi ve hem de Müslüman olarak yaşamak mümkündür. Bunu, ısrarla kafalarımıza ve vicdanlarımıza yazmalıyız.
Sayfa 151 - BilgeoğuzKitabı okudu
Reklam
Yüce dinimize göre, ister "madde" olsun, ister "ruh" olsun yaratılmışları "yok bilmek" uygun değildir. Şeyh-i Ekber Muhyiddin-i Arabi'nin "Vahdet-i vucud" dedikleri ve yaratılmışları "yok sanmak" şeklinde tecelli eden görüşleri, İslam büyüklerince "bir aşk sarhoşluğu" olarak değerlendirilmiştir. "Aşk sarhoşluğu" içinde çırpınan bir kimsenin "sevgiliden" başkasını göremeyeceği tabiidir.
Sayfa 45 - BilgeoğuzKitabı okudu
Dikkat ediniz, "yumuşamadan", " barıştan" ve "silahların üretiminin sınırlandırılmasından" en çok söz eden ülkeler, dünyayı bir anda yok edecek korkunç silahlara sahip bulunuyorlar. (...) Öte yandan, hayretle görüyoruz ki, dünyanın en zengin ülkeleri, yahut dünyanın en kalkınmış ülkeleri, aynı zamanda ''savaş endüstrisinde" en ileri ülkelerdir. Oysa, durum, fukara ve geri kalmış ülkelerde tersinedir. Yani, dünyanın en geri kalmış ülkeleri, aynı zamanda "silah endüstrisinde" en başarısız kalanlardır. Herhalde, bu sebepten olacak, Şanlı Peygamberimiz, bundan on dört asır önce şöyle buyurmuşlardı: "Savaş için hazırlıklı olduğunuz müddetçe refah içinde yaşarsınız."
Sayfa 101 - BilgeoğuzKitabı okudu
Son zamanlarda bazı çevrelerin, tasavvuf adına, Spinoza'nın panteizmini veya pozitivizmin "kollektif ruhunu" genç dimağlara aktarmağa çalıştığını, hayretle ve ibretle müşahede ediyoruz. Muhyiddin-i Arabi'nin "Vahdet-i vücud" telakkisini şu veya bu şekilde saptırarak "insanın dışında tanrı yoktur" diyenler, sahiden İslam'a hizmet ettiklerini mi sanmaktadırlar?
Sayfa 53 - BilgeoğuzKitabı okudu
İnsan, zeki bir canlıdır, deriz. Bu, insanın yüksek idrak gücüne sahip olması demektir. Gerçekten de insan idraki "duyumdan şuura kadar" tırmanabilen bir yapı ifade eder. "Duyum" ile "şuur" psikolojik iki kavram olmakla birlikte idrakimizin iki yönünü veya ucunu temsil ederler. "Duyum" idrakimizin eşya ile temasından, "şuur" is bu temastan doğan bilginin ruhi bir otokritiğe tabii tutulmasından ibarettir.
Sayfa 41 - BilgeoğuzKitabı okudu
Reklam
"Medeniyet" tabiri, İslam'da "bedeviyet"in zıddı olarak kullanılır. Bilindiği gibi, Arapça'da " medeniyet" (şehirleşme) demektir de "bedeviyet" çöllerde ve badiyelerde "göçebe yaşamayı" ifade eden bir tabirdir. Şanlı Peygamberimiz, "bedeviliği" sevmez, Müslümanlara "medeni olmayı" tavsiye ederdi. "Bedeviliği bırakınız, medeni olunuz" sözü Hadis'tir.
Sayfa 192 - BigeoğuzKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.