İslam Dünyası'nda hem İslami ölçüleri bilen, hem milli zevke aşina, hem de muasır ihtiyaçları kavrayan "kadrolar" yetiştirilebilir. "İslami normlar" ve "modalar", yalnız giyimde ve kuşamda değil, hayatın her cephesinde, birer alemşümul değer halinde beşeriyete kabul ettirilebilir. Yani, hem milliyetçi, hem medeniyetçi ve hem de Müslüman olarak yaşamak mümkündür. Bunu, ısrarla kafalarımıza ve vicdanlarımıza yazmalıyız.