Haşmetli Yosmalar Osmanlı Tarihinde Yasaklar
Reşad Ekrem KoçuHaşmetli Yosmalar Osmanlı Tarihinde Yasaklar Gönderileri
Haşmetli Yosmalar Osmanlı Tarihinde Yasaklar kitaplarını, Haşmetli Yosmalar Osmanlı Tarihinde Yasaklar sözleri ve alıntılarını, Haşmetli Yosmalar Osmanlı Tarihinde Yasaklar yazarlarını, Haşmetli Yosmalar Osmanlı Tarihinde Yasaklar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Kahveci!...
“İnsan İstanbul’un neresinde bulunursa bulunsun, etrafına hiç bakmadan sadece bir bağırması kâfidir: ‘Kahveci!...’ Üç dakika sonra, önünüzde bir fincan kahve tütmeye başlar.” Edmondo de Amicis
Sayfa 111 - Doğan KitapKitabı okudu
Aphrodite’den Adonis’e
Aphrodite Adonis ile ilk buluştuğu akşam şöyle diyordu: “Kaşlarını çatma güzel çobanım... Kollarımın arasında hicabı unut... Sende güzellik, bende aşk var... Bunların ikisi de gelip geçicidir.”
Sayfa 27 - Doğan KitapKitabı okudu
İstanbul'da Veba Salgını
1227 yılı İstanbul'da büyük veba yılıdır. Bu müthiş sari hastalık büyük şehirde o kadar korkunç bir hal almıştı ki, padişahın emriyle sur kapılarına konulan gizli memurlar, bir günde, her kapıdan 50-60 ile 300 arasında cenaze çıktığını tespit etmişlerdi, şehir içinde gömülenler hariç.
Sayfa 173Kitabı okudu
Kadınlara Kaymakçı Dükkanı Yasağı
Eyüp kadısına gönderilen 1573 Tarihli bir yasak fermanı :
"Kaymakçı dükkanlarına bazı nisa taifesi kaymak yemek bahanesile girip oturup namahremler cem'olup hilaf-ı şer işleri vardır... Bu bapta ihmal caiz değildir; kadınlar kaymakçı dükkanlarına gitmeyecektir, gelen kadınların dükkana alınmamasını dükkan sahiplerine şiddetle tembih et..."
Sayfa 137Kitabı okudu
Yeniçeriler
Yeniçeri ve sipahilerin rezaletlerini şu kısa fakat çok canlı satırlar anlatıyor:
"Gündüz hamamlarda peştamal ile çıplak avrat çıkarmak, camilerde duhan içmek ve Müslümanların ırzını paymal etmek ve zina, livata etmek ve kan dökmek ve evler saraylar basmak ve bayram günlerinde salıncak kurup bizzat padişahı ve validesini mumlar ile salıncağa davet etmek..."
Sayfa 130Kitabı okudu
müşteri memnuniyeti işte budur :)
Meyhaneler yılda bir ay, ramazanlarda Müslüman müşterilerinden mahrum kalırdı. Meyhaneciler, sofra başı olan hatırlı müşterilerinin evlerine ramazan bayramının ilk günü birer büyük tabak midye yahut uskumru dolması yollarlardı. Bunun manası da "bizi unutma" demekti.
Sayfa 126Kitabı okudu
Öyle sermestim ki idrak etmezem dünya nedir;
Ben kimim, sâki olan kimdir, mey-i sahba nedir?
(öyle sarhoşum ki, artık bilmiyorum dünya nedir?
ben kimim, saki kimdir, içki nedir, şarap nedir?)
Sayfa 118 - FuzuliKitabı okudu
Kendi Rakısını Yapan Osmanlı Halkı
Birçok müptelalar, evlerinde bahçelerinde imbikler kurup kendileri yapmaya başladılar... Sultan Beyazıd tarafındaki bakırcılarda bu kadar senedir durup da bir müşteri çıkmayan imbiklerin bir tanesi kalmadı, satıldı...
Sayfa 116Kitabı okudu