Koşulsuz sevgi doğal çekim yasasıdır. Sevgiyi karşılıksız, açık ve bencil olmayan biçimde vermek evrene bir mesaj yollamaktır, evren size otomatik olarak benzer bir titreşimle karşılık verecektir. Koşulsuz sevgi bu yasanın bir anlayışını, kutupluluk bilincinden birlik bilincine geçişi temsil eder. Ne ekerseniz onu biçersiniz, kendinize nasıl davranılmasını istiyorsanız başkalarına da öyle davranın. Bunlar Çekim Yasasının ifadesidir. Yaydığınız titreşimler kat kat büyüyerek size geri dönerler. Koşulsuz sevgi yaşamınızdan tüm yargıyı kaldırmanızı gerektiren bir disiplindir. Tüm yargıların kökeni kendi hakkınızdaki yargılara dayanır.
Dünya gezegenindeki yaşam her şeyde dengeyi sağlamaya dayanır. Tüm evrendeki doğal enerji akışı sürekli dengeyi arar. Dengeyi iyice öğrenip onda ustalaşın, o zaman tüm alanlarda usta statüsüne sahip olursunuz. Dengeye kavuşmak doğa dediğiniz her şeyin ana temasıdır. Denge çevrenizdeki her şeyde hüküm sürer, ancak iş onu kendinize uygulamaya geldiğinde çoğunlukla bir kenara fırlatırsınız. Size bunun oyunun anahtarı olduğunu söylüyoruz, her şeyde dengeyi arayın. Aşağı olmadan yukarı bir yöne sahip değildir, yanlış yoksa doğru da yoktur. Eğer karanlık olmasaydı ışık da görülemezdi, bütüne değer veren şey dengedir.
Indigolar daha çok sizin gibidir, siz bu büyük okbaşını oluşturarak paradigmayı değiştiriyor ve ikinci dalgayı buraya getiriyordunuz. İndigo Çocukların gelip harika inatları ve dirençleriyle ve her şeyi yeniden-değerlendirme tercihleriyle eski yolları tamamen silkip atmaları gerekiyordu. Onlar önemli tohumların ekilebilmesi için toprağı altüst etmeye geldiler. Onlar harikulade bir iş yapıyorlar, ama hâlâ yapılması gereken çok şey var. Indigolar kapıyı yeni paradigmaları mümkün kılacak bir biçimde açacaklar. Yine, tüm bu bilgiyi açıklamak bize düşmüyor, ama size bunun neye benzediği konusunda bazı göstergeler sunacağız. İndigo Çocuklar kim olduklarını bilirler. Kristal Titreşimli Çocuklar çok daha yüksek ve daha süptil bir enerjiyle gelmektedirler. Onlar yeni paradigmalar yaratma ya da eski yolları silkip atma, veya çevrelerindeki yapıyı yeniden-düzenleme ihtiyacına ya da yönelimine sahip değildirler. Onlarınki daha dingin ve barışçıl bir yoldur. Bu varlıklar Evrendeki doğal enerji akışını bilir ve her eylemleriyle bu akışa öykünürler. Onlar yüksek benliklerine tümüyle bağlıdır, ve her adımlarını ruhlarıyla birlikte atarlar. Onların getirmekte oldukları şey yeni tekâmülün tohumlarıdır. Mevcut biyolojik formunuz içinde, sizin insan tekâmülünün bir sonraki düzeyine erişmek için bir yenilenme sürecinden, ve DNA'nızın tekrar aktive edilmesi sürecinden geçmeniz gerekecek. Bu çocuklar ise bu yüksek titreşim düzeyiyle doğacaklar.
İşte size tipik bir senaryo: Bir olay gözleriniz ve kulaklarınız yoluyla alanınıza girer. O bir engel ya da yenilgi olarak yargılanır. Bunun nasıl vuku bulmuş olabileceğini anlama çabası içinde, siz bunu tekrar tekrar dile getirir, yüksek sesle ifade edersiniz. Böylece kısırdöngü başlar. Siz konuşurken, sözlerinizin titreşimleri olayı bir engel olarak yargıladığınızı yansıtır. Bu sözcükler ağzınızdan çıkıp kulaklarınıza girer. Bu titreşim içinize girdiğinde, o büyür ve Evrene bir Birlikte-Yaratım olarak gönderilir. Daha önce de söylediğimiz gibi, Evren kendisinden istenen her şeye aynı şekilde karşılık verir: "Ve de öyledir." Öylesine bir yanlış-algılama olarak başlamış olan şey siz onu Birlikte-Yarattığınız için şimdi bir realiteye dönüşmüştür.
Kendi kendisiyle kesişen sonsuz enerji sonlu kıvılcımlar yaratır. Kıvılcımlar fışkırdıktan sonra, aşağı düşüp tekrar asıl daireye katılırlar. Kısa bir süre için, kıvılcımlar sonsuz bütünün sonlu ifadeleri olurlar. Biz bu kıvılcımlarız.
Koşulsuz sevgi alanınızdan tüm yargıyı kaldırmanızı gerektiren bir disiplindir. Daha önce de dediğimiz gibi, tüm yargının kökeni kendi hakkınızdaki yargılarınıza dayanır. Bir kez daha her şeyin kendinizle ilgili hislerinizle ilişkili olduğunu görüyorsunuz. Önce kendinizi sevin, o zaman her şey odağa oturacaktır. Eğer önce kendinizi sevemiyorsanız, o zaman kendinizi bizim sevgimize açın, çünkü biz burada siz kendinizi sevmeyi öğrenene dek sizi sevmek için bulunuyoruz ... Bizim güdümüz basittir.