Hatta el-Faraşat Tebki
Celal DemirÖne Çıkan Hatta el-Faraşat Tebki Gönderileri
Öne Çıkan Hatta el-Faraşat Tebki kitaplarını, öne çıkan Hatta el-Faraşat Tebki sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Hatta el-Faraşat Tebki yazarlarını, öne çıkan Hatta el-Faraşat Tebki yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kanunun olmadığı, insan haklarının olmadığı, insana değerin olmadığı bir ülkede her şey mübah olur...
Sayfa 63 - Nida YayıncılıkKitabı okudu
Kimi acılar dilsizdir... Ve kimisi tarifsiz...
Kimi acılar dilsizdir... Ve kimisi tarifsiz...
Yetim olarak büyün Verde'nin çocukları da yetim büyüyecekti.
PALMİRA HAPİSHANESİ
Başkent Şam'a 200 km. uzaklıkta, Suriyeli, Lübnanlı, Filistinli ve Ürdünlü mahkumların yaşadığı, dünyanın en kötü 10 hapishanesi arasında yer alan, ölüm kokan bir hapishaneydi.
Yüzbinlerce mahkumun işkence edilerek öldürüldüğü bu hapishanede 4 yıl kaldıktan sonra serbest bırakın Arap şairi Ferec Bayraktar bu hapishaneyi "ÖLÜM MEMLEKETİ" diye isimlendirilmiştir.
Fransızlar tarafından inşa edilmiş askeri bir üs iken, 1970 yıllarında siyasi tutukluların kaldığı bir hapishaneye çevrilmişti. 6500 siyasi tutuklunun aynı anda kaldığı bu hapishanede Baas Rejimi tarafından gardiyanlara sınırsız yetki verilmişti ki; hapishane yönetiminin yasal öldürme yetkisi dahi vardı.
Defalarca toplu katliamlar yapılmış, işkencenin her türlüsü mubah görülmüş, görgü tanıklarına göre:
" Yüzlerce bebek yalvaran annelerinin gözü önünde hain kurşunlarla öldürülmüştü bu hapishanede. Askerler hamile kadınların karnını delerek doğmamış çocukları katlediyordu..."
Palmira Hapishanesi, ölümdü, işkenceydi, morgdu, tecavüzdü, kandı, geri gelmemekti...
Ve ötesi Verde' nin eşinin tutuklu kaldığı hapishaneydi.
Sayfa 44 - Nida Yayınevi
O, tıpkı dört kanatlı kelebekler gibi güçsüz ve inceydi ama renkli kanatları sayesinde ülkesini terk edip mülteci olarak Türkiye'ye sığınmıştı. Kanadı kırık bir kelebekti zira savaş onun her şeyini alıp toprağa teslim etmişti.
Kelebeklerin bacakları çok zayıftır. Asıl hareket vasıtası kanatlarıdır. Kozadan yeni çıkan kelebeğin vücudu rutubetli, kanatları zayıftır. Dünyaya gelişinin ilk anında ilk dala konar ve kanatlarını çırpar.
Verde, tıpkı kozadan yeni çıkan kelebekler gibi zayıftı. İlk dala konmuş, Halit ile evlenmişti. Sonra hicret yolunda ayakları zayıf düşmüş, sonra kanatlarını yani eşini kaybetmişti.
Kelebekler yumurtadan çıktıktan sonra hızla büyür. Tıpkı kelebekler gibi Verde, henüz daha çocukken kardeşlerinin yükünü omuzlamış, aile geçindirmiş, yuva kurmuştu. Dişi kelebekler gibi kuşlara yem olmasın diye renkten renge girmişti.
Kelebeklerin birçok düşmanı vardır. Tıpkı Verde'nin birçok düşmam olduğu gibi.
O, rengi solmuş kanadı kırılmış kuşların avında daldan dala uçan petek gözleri ağlamaktan feri solan Atlas Okyanusu kelebeğiydi. O, dört kanatlı bir kelebekti. Ve artık kelebekler de ağlardı.
Sayfa 97 - Nida yayıncılık
"Suriye savaşı bana insan doğmanın değil insan kalabilmenin bir haslet olduğunu öğretti..."
Savaş insanların sadece bedenlerini almaz. Bir milletin kültürünü, örfünü, adetini, medeniyetini de alır. Hayasını, vicdanını, hislerini tarumar eder.
Sayfa 117Kitabı okudu
Yaşadığınız her acıyı hep en taze haliyle yüreğinizde taşıdığınızı düşünsenize...
Sayfa 19Kitabı okudu