Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hayata Yetişmek

Aslı Solakoğlu

Hayata Yetişmek Sözleri ve Alıntıları

Hayata Yetişmek sözleri ve alıntılarını, Hayata Yetişmek kitap alıntılarını, Hayata Yetişmek en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Insanın acısını akıtacağı bir yer olmalı. Eski aşklarını gömebileceği... Örneğin bir çimenlik, toprağı açıkta bir çimenlik olmalı. Bahar yeşilinin arasından hayat görünmeli, kurduyla solucanıyla. Çıplak ayakları ısırganlar dolamalı, yakmalı insanın canını. İnsanın kendi sevebileceği, acısı ile büyüyebileceği bir parça toprağı olmalı."
Sayfa 48
"Marketler köşe başlarını tutmaya başladığından beri, bakkallarda taze hiçbir şey bulunmuyor artık."
Sayfa 125
Reklam
"Ellerim sonsuza kadar kapalı kalacak sanki. Yumruğumla sıkıp avucumun içine hapsettiğim kına değil, yüreğim. Tedirginim. Çevremde dönenler de benden değil, kendi türküsünü söyleyen çocukluk hayallerim sanki. Ya bu kayan görüntüler? Onlar karanlıkta ışıldayan mumlar değil, gözlerim... Gözlerim kapalı. Bekliyorum. Ağlama anne!"
Sayfa 126
"Ayran ekşimişti. Serinlikten çok, acı bir tat bırakmıştı ağzında. Beklediği gibi olmamıştı bu sefer. Bu sefer... Nasıl olurdu? Aynı köylünün, köylüsünün getirdiği keçi sütündendi. Değişiklik keçide miydi yoksa köylüde mi? Sütte miydi yoksa ayranda mı? Yoksa? Evet ağzının tadı kaçmış artık. Ne dizlerinde derman, ne de yüreğinde heyecan kalmıştı. Sıradanlaşan radyo haberleri gibi yavanlaşıyordu hayat. Yitiyor muydu umudu? Hayır! Bir bekleyişi kalmıştı, ama..."
Sayfa 38
İnsanın acısını akıtacağı bir yer olmalı. Eski aşklarını gömebileceği... Örneğin bir çimenlik, toprağı açıkta bir çimenlik olmalı. Bahar yeşilinin arasından hayat görünmeli, kurduyla solucanıyla. [...] İnsanın acısıyla büyüyebileceği bir yer olmalı.
Sayfa 40 - Yitik Ülke YayınlarıKitabı okudu
"Yüzümü, kenarları gül oyalı tülbent örtüyor. Aralıklarından gördüğüm o dünyada ben yokum. Bu gece, bu kalabalık, küçük odada ve karanlıkta... Bana bakan gözler, bana gülen ağızlar, bana söylenen türküler... Anamın bir tane kızıydım. Çocukken. Ya şimdi? Hoşça kal anne!"
Sayfa 129
Reklam
Parmaklarımı hissetmiyorum. İğnenin küt ucunda sallanan koyu kırmızı ipi, yemeniye sokup yemeniden çıkarıyorum. Düşlerime batırıp dünyadan çıkarıyorum. Toprağa batırıp gökyüzünden çıkarıyorum.
Sayfa 72 - Yitik Ülke YayınlarıKitabı okudu
"Bulutu beklemektir hayat: Yağmur, kar, dolu... Hangisiyle ıslansa, o olur insan. Hangi sözle yıkansa ona benzer zamanla. Gökyüzü ne zaman ağlasa, konuşana; ne zaman sussa, bekleyene dönüşür. Bulut olup bekler insan bazen."
Sayfa 116
"Onca yıl öğrendiklerini, haftada bir 'merhaba' diyenler için mi unutacaktı sanki!"
Sayfa 37
"Beline vurmuştu saçının ucu. Ne zaman eli değse anasını anımsardı. Ölüm döşeğindeyken bile makas vurdurmamıştı saçının tek teline. Ah, bu ölümler..."
Sayfa 37
Reklam
"Ah hangi oğul, anasından önce giderdi ki zaten? Kızdı, söylendi. Aklından geçen cümleler, aynı sözcükle başlıyor ve bitiyordu: Aramıyorlar..."
Sayfa 37
"Dünya dediğin bu işte! Döndükçe, başını da döndürüyor insanın. Sanki herkes aynı yöne dönmeliymiş gibi, aynı şeyleri yapmalıymış gibi... Okul, askerlik, evlilik... Evlensinler bakalım. Durmasınlar, dönsünler..."
Sayfa 14
Mutluluk imbikten süzülen bir duyguydu zaten, insanın sırtına damlar ve yayılırdı.
Sayfa 83 - Yitik Ülke YayınlarıKitabı okudu
"Yaşlıysa yaşlı, hastaysa hasta; her ana, minik bebesi gibi bakardı oğluna. Bakmaz mıydı hiç!"
Sayfa 37
Hava bulutluysa kazakla, güneşliyse gömlekle çıkıyorduk dışarı. Zaten işimiz dışarı çıkmaktı. İçimizdekileri dışarı sarkıtmaktı. Balkonlardan sokağa dökülmeye özenen sardunyalardık. Çocuktuk.
Sayfa 124 - Yitik Ülke YayınlarıKitabı okudu
16 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.