Öne Çıkan Hayatını Değiştirmelisin kitaplarını, öne çıkan Hayatını Değiştirmelisin sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Hayatını Değiştirmelisin yazarlarını, öne çıkan Hayatını Değiştirmelisin yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sevmek de iyidir, çünkü zordur sevmek. İnsanın insanı sevmesi: Bize verilmiş ödevlerin hepsinden zoru budur belki, tüm sınırların ötesinde bir ödevdir, en son sınama ve deneme, diğer bütün uğraşların kendisi için bir hazırlık sayılacağı uğraştır.
Yalnızlık, sadece etrafınızda genişleyen bir boşluktur. Belirsizliğe güvenin. Üzüntü, yaşamın sizi elleri arasına alması ve değiştirmesidir. Yalnızlığı yuvanız haline getirin.
Söylendiğine göre Rilke asla eleştirileri okumazdı çünkü bir keresinde eleştiri okumanın, âşık olduğu kadından bir başka erkeğin hayranlıkla bahsetmesini dinlemek gibi hissettirdiğini söylemişti.
Biz tanımadık onun görülmedik başını,
gözbebekleri olgunlaştı içinde. Ama
torosu yanıyor benzeyip ayaklı şamdana,
orada yalnızca geri döndürmüş bakışını,
durup parlıyor. Yoksa kamaştırabilirdi
göğüs kafesi seni, ve yavaştan çevrilirken
kalçalar bir gülümsemeylen
üremeyi taşıyan o orta yere gidemezdi.
yoksa dururdu bu taş bozuk biçim ve az
altında omuzların belirgin düşüşünün
ve pırıldamazdı böyle yaban hayvan tüyü gübi;
ve kırılmazdı bütün çeperlerinden
kopup bir yıldız gibi: çünkü görmeyen seni
hiçbir yer yok orada. Yaşamınıcdeğiştirmelisin sen.
İnsan Rilke'nin bir zamanlar yüce "Nasıl yaşamalıyım?" sorusunu yönelttiği Rodin'in bir kâhin gibi neredeyse taşın içinden konuştuğunu duyabiliyor. Rodin o zaman, çalışmalı, her zaman çalışmalı, diye cevaplamıştı. Şiirin başında, Rilke bu yönlendirmeye itaat eder gibi görünür. Bize gövdenin farklı kısımlarına doğru algısal bir yolculukta rehberlik eder: gözler, göğüs, kalçalar ve üremenin gerçekleştiği yer. Ardından, bu karşılaşma, Apollon'un da bakmaya başlamasıyla tek taraflı bir gözlem olmaktan çıkar. Heykel, bakmak için gözlere, konuşmak için ağıza, hayat vermek için üreme organlarına ihtiyaç duymaz- doğuşu kendi içinde taşır, Malte'nin ölümünü kendi içinde taşıdığı gibi. Rilke ve Apollon birbirlerini aradıkça ve onları ayıran sınırları aştıkça, Rilke bu deneyimi dünyaya bir şiir olarak aktarmaya başlar.