Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hayatü's Sahabe (4 Cilt Takım)

M. Yusuf Kandehlevi

Hayatü's Sahabe (4 Cilt Takım) Gönderileri

Hayatü's Sahabe (4 Cilt Takım) kitaplarını, Hayatü's Sahabe (4 Cilt Takım) sözleri ve alıntılarını, Hayatü's Sahabe (4 Cilt Takım) yazarlarını, Hayatü's Sahabe (4 Cilt Takım) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Abdullah b. Ömer (r.anh) diyor ki: "Hiçbir Müslüman yoktur ki, bir tümseğe çıkarak yahut kendi mal olan tarlarla yapılmış bir mescide vararak namaz kılsın da o yer kendisine, "Allah'ın toprağında Allah için namaz kıldın; kiyamet günü O'nun huzuruna çıktığında, senin lehinde şehadette bulunacağım.' demesin."
Sayfa 271Kitabı okudu
Enes b. Mâlik'ten (r.anh) edilen rivayete göre, Nebiler Nebisi (sav) şöyle buyurmuştur: "Sizin dünyanızdan bana üç şey sevdirildi: Güzel koku, kadın ve namaz. Ama gözümün aydınlığı namazın değeri bambaşkadır benim için."
Sayfa 270Kitabı okudu
Reklam
"Aman namaza sarılın!"
Enes (r.anh) anlatıyor: Peygamberimizin (sav), vefat ederken ettiği vasiyetinin tamamı şuydu: "Aman namaza sarılın! Ellerinizin sahip olduğu (kölelerinizin, cariyelerinizin, hizmetçilerinizin) hukukunu da gözetin!" Resûlullah, canı boğazına gelene kadar, dili dönene kadar bu cümleyi tekrar edip durmuştu.
Sayfa 270Kitabı okudu
İşte bu namazlar günahları gideren iyiliklerdir:
Osman'ın kölesi Hâris anlatıyor: Bir gün, Hz. Osman ile (r.anh) oturuyorduk. Namaz vakti gelince, Hz. Osman bir kap su istedi. Abdest aldıktan sonra şöyle buyurdu: "Resûlullah'ın da benim gibi abdest aldığını ve abdest aldıktan sonra şöyle buyurduğuna şahit oldum: Kim benim gibi abdest alir, sonra öğle namazını kılarsa, Allah, onun sabahla öğle arasında işlediği günahları affeder. Sonra ikindi namazını kılarsa, öğle ile ikindi arasında işlediği günahları affeder. Daha sonra akşam namazını kılarsa, ikindi ile akşam namazı arasında işlediği günahları affeder. Yatsı namazını kılarsa, akşam ile yatsı arasında işlediği günahlarını affeder. Belki, o kimse geceleyin günah işleyebilir. Eğer abdest alır ve sabah namazını kılarsa, Allah yatsı ile sabah namazı arasında işlediği günahlarını affeder.' İşte; bu namazlar günahları gideren iyiliklerdir." Orada bulunanlar: "İyiliklerin neler olduğunu anladık, ya diğer salih ameller nelerdir ey Osman?" diye sordular. Hz. Osman: "Bunlar da Lâ ilâhe illâllah, Sübhânallah, Elhamdülillah, Allahu Ekber, Velâ Havle ve lâ kuvvete illâ billah' demektir." diye cevap verdi."
Sayfa 269Kitabı okudu
Abdullah b. Amr b. Âs anlatıyor: "Yer o müthiş depremiyle sarsıldığı zaman..." (Zilzal, 99/1) âyetiyle başlayan sûre indiğinde, Hz.Ebû Bekir Allah Resûlü'nün yanında oturuyordu. Hz. Ebû Bekir, bunu dinler dinlemez ağlamaya başladı. Allah Resûlü, "Seni ağlatan nedir yâ Ebû Bekir?" diye sordu. Hz. Ebû Bekir, "Bu sûre, beni ağlatıyor." diye cevap verince, Allah Resûlü: "Eğer siz hata günah işlemeyip, Allah'ın affının tecellisine vesile olmasaydınız; Allah, hata ve günah işleyen yeni bir ümmet yaratır, onlara mağfiret ederdi." buyurdu.
Sayfa 267Kitabı okudu
"Bu ayetin gereğini yerine getirmeye gücümüz yetmiyor."
Ebû Hureyre anlatıyor: "Göklerde ve yerde olan her şey Allah'ındır. Ey insanlar! Siz içinizdeki şeyleri açığa vursanız da, gizleseniz de, Allah sizi onlardan dolayı hesaba çeker. Sonra dilediğini affeder, dilediğini azaba uğratır. Doğrusu, Allah her şeye kâdirdir."(Bakara, 2/284) âyeti nazil olduğu zaman, bu âyet Ashâb-ı
Sayfa 265Kitabı okudu
Reklam
Muhammed b. Münteşir anlatıyor: Adamın biri, Ömer b.Hattâb'a: "Ben, Allah'ın kitabındaki en ürpertici âyeti kesinlikle biliyorum." deyince, Hz. Ömer (r.anh) kamçısıyla adama vurdu ve: "Ne diye âyetler üzerinde bu kadar inceleme yaptın da onu öğrendin?" dedi ve gitti. Ertesi gün, Hz. Ömer (r.anh) o şahsa: "Dün bahsettiğin âyet hangisidir?" diye sordu. Adam da, "Allah'ın vadettiği bu mükâfat, ne sizin temennileriniz ne de ehli kitabın temennileri ile elde edilir. Kim kötü iş yaparsa onun cezasını bulur ve Allah'tan başka, kendisini o azaptan kurtaracak ne bir hâmi, ne de bir yardımcı bulabilir." (Nisâ, 4/123) âyetini okudu ve: "Demek ki, içimizden kötülük yapan herkes cezasını çekecek." dedi. Hz. Ömer (r.anh): "Bu âyet indiğinde o kadar üzülmüştük ki, ne yediğimiz yemeğin ne de içtiğimiz suyun tadını alabiliyorduk. Derken, Allah kurtuluş kapısını araladı ve şu âyeti inzâl buyurdu: Kim kötülük eder veya günah işleyerek nefsine zulmeder de sonra Allah'tan af dilerse, Allah'ı gafûr ve rahim (affı ve merhameti bol) bulur." (Nisâ, 4/110) dedi.
Sayfa 265Kitabı okudu
"Rabbinize kavuşuncaya kadar..."
Hz. Ebû Bekir (r.anh) anlatıyor: Bir gün, Allah Resûlü'nün yanında bulunuyordum. "Başınıza gelen her musibet, işlediğiniz günahlar (ihmal ve kusurlarınız) sebebiyledir; hatta Allah günahlarınızın çoğunu da affeder." (Şûrâ, 42/30) âyeti inince, Allah Resûlü bana: "Ebû Bekir, bana inen âyeti sana okuyayım mı?" diye sordu. "Oku ey Allah'ın Resûlü." dedim. Okuduktan sonra, kendimden geçerek yere düştüm. Allah Resûlü: "Neyin var senin Ebû Bekir!" dedi. "Ey Allah'ın Resûlü, hangimiz kötülük işlemedi ki? Yaptıklarımızın karşılığını mutlaka göreceğiz!" dedim. Allah Resûlü: "Ey Ebû Bekir! Sen ve müminler, Rabbinize kavuşuncaya kadar dünyada ceza göreceksiniz. Böylece ahirete bir şey kalmayacaktır, inkârcılara gelince, Allah, kıyamet günü onlarn hesabını toptan görecektir." buyurdu.
Sayfa 264Kitabı okudu
Neden üzücü şeyler yaşarız?
Ebû Esma anlatıyor: Ebû Bekir (r.anh), Peygamber (sav) ile bir öğle yemeği yerken, "İşte kim zerre ağırlığınca bir hayır yaparsa onu görecek. Kim de zerre ağırlığınca şer yaparsa onu görecek." (Zilzâl, 99/7,8) âyetleri nâzil oldu. Ebû Bekir (r.anh) hemen yemekten geri çekildi ve: "Yâ Resûlallah! Yaptığımız her kötü amelin karşılığını ahirette görecek miyiz?" dedi Efendimiz şöyle buyurdu: "Bu dünyada karşılaştığınız tüm üzücü hadiseler, yaptığınız kötülüklerin karşılığıdır. Hayırların karşılığı ise ahirete bırakılır."
Sayfa 264Kitabı okudu
Hz. Ebû Bekir'e Sıddîk lakabının verilmesi:
Hz. Âişe anlatıyor: Resûlullah gece Mescid-i Aksa'ya götürülünce, sabahleyin bunu halka anlattı. Kendisine inananlardan ve kendisini tasdik edenlerden bile böyle bir şeyi kabul etmeyenler oldu. Ve meseleyi Ebû Bekir'e iletip: "Arkadaşının, bir gecede Beyt-i Makdis'e götürülüp geri getirildiğini iddia etmesine ne dersin?" dediler. Ebû Bekir: "O böyle bir şey söyledi mi?" diye sordu."Evet." dediler. "Eğer o böyle bir şey söylemişse muhakkak doğrudur." dedi. Ebû Bekir'e: "Onun bir gecede Beyt-i Makdis'e gittiğini ve sabah olmadan geri eve döndüğünü sen de mi tasdik ediyorsun şimdi?" dediler. Hz. Ebû Bekir: "Evet, ben onun söyleyeceği daha ilginç şeyleri de tasdik ederim. Ben, ona sabah ve akşam gelen bütün haberleri tasdik ediyorum." dedi. Bu sebeple Ebû Bekir'e 'Sıddîk' lakabı verildi.
Sayfa 263Kitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.