Hayvan Haklarına Giriş Sözleri ve Alıntıları
Hayvan Haklarına Giriş sözleri ve alıntılarını, Hayvan Haklarına Giriş kitap alıntılarını, Hayvan Haklarına Giriş en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
« Göz tahrişi, araştırmacıların, göz dokusu hasarını incelemek
çin kimyasal maddeleri hayvanların gözlerine sürdükleri Draize testiyle ölçülür. Bu testlerde genellikle albino adatavşanları kullanılır, çünkü bu hayvanların gözleri daha büyük, açık renk ve gözlenmesi kolaydır ve gözyaşları diğer hayvanlarınkinden epeyce az olduğundan, test edilecek maddenin akıp gitmesine ya da sulanmasına neden olmaz. Adatavşanları genellikle, mücadele etmelerini ya da gözlerini ovalamalarını engellemek için, başlarını ve bedenlerini hareketsizleştiren tezgâhlara bağlanırlar. Tavşanların bu tezgâhlardan kurtulmak için sırtlarını kırdıkları bilinmektedir. “Kornea, iris ve bağ dokusunun donukluk, cerahatli yara, kanama, kızarıklık, şişlik ve akıntı belirtilerini
saptam ak için incelendiği” test genellikle yedi gün sürer. Test tamamlandıktan sonra, hayvanlar ya öldürülür ya da başka deneylerde kullanılır.»
Sayfa 121 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
« Siyasî ve sosyal tarihimize kayıtsızlık damgasını vurur: köle
adı verilen insanlara karşı, beyaz olmayanlara karşı, eşcinsellere, kadınlara ve hayvanlara karşı kayıtsızlık. Baskıya karşı toplumsal isyan, genellikle aşırılıkla ve şiddetle kendini gösterir. »
Sayfa 11 - İletişim Yayınları, Önsöz
,
Alan W atsonKitabı okudu
Deney Hayvanlarının Maruz Kaldığı İşkenceler:
Sadece ABD’de biyomedikal deneyler, ürün testleri ve eğitim için her yıl milyonlarca hayvan kullanıyoruz. Bu hayvanlar
toksinlerin, hastalıkların, ilaçların, radyasyonun, mermilerin
ve her türlü fiziksel ve psikolojik yoksunluğun etkisini ölçmek için kullanılıyor. Hayvanlar yakılıyor, zehirleniyor, radyasyona maruz bırakılıyor, kör ediliyor, açlıktan öldürülüyor, vücutlarına elektrik veriliyor, kanser ve zatürree gibi hastalıklara yol açan maddelere ve mikroplara maruz bırakılıyor, uykusuz bırakılıyor, tecritte tutuluyor, kol ve bacakları kesiliyor, gözleri çıkarılıyor, uyuşturucuya alıştırılıyor, uyuşturucu bağımlılığından kurtulmaya zorlanıyor ve hayat boyu kafeslerde tutuluyorlar. Deneysel işlemler sırasında ölmeyen hayvanlar neredeyse her zaman derhal öldürülüyor ya da son buunda ölene kadar, tekrar tekrar başka deneylerde ya da testlerde kullanılıyorlar. Ve bizlere, bütün bunların amacının insan sağlığını düzeltmek ve hastalıkları iyileştirmek olduğu söyleniyor.
»
Sayfa 22 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Daha neler!..
19. yüzyıl boyunca “bilimsel” gerekçelerle kadınlara eğitim fırsatları tanınmamıştır. Doktor Edward H. Clarke tarafından öne sürülen popüler bir kuram, kadınların beyinlerine ve rahimlerine aynı anda enerji sağlayamadıkları ve kadınların erkeklerle aynı şekilde yüksek öğrenim görmesine izin verilmesi halinde rahimlerinin kuruyup büzüşeği ve hasta olacaklarıydı. Öne sürülen biyolojik farklar kadınların sivil hayatın her alanından dışlanmasını haklı göstermek için de kullanılıyordu.»
Sayfa 241 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Sırf Eğlenmek İçin Acı ve Istırap
«Rodeolarda kullanılan hayvanlar çoğunlukla gösteri alanlarının yakınındaki dar bölmelere kapatılır ve hayvanlara elektrikli coplarla gözleri dönene kadar eziyet edildikten sonra bölmenin kapısı açılır. Buzağılar ya da hadım edilmiş öküzler elektrikli copun acısından kaçıp kurtulmak için ok gibi dışarı fırlarlar. Rodeolarda kullanılan hayvanlar bu etkinlikler sırasında sık sık yaralanır. Atların bacakları kırılır; buzağılar ve öküzler kemiklerini, boyunlarını kırar, soluk borularını parçalar, çitlere bindirdikten ve halatlarla yere devrildikten sonra felç olurlar.»
Sayfa 91 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
« Hayvanların çıkarlarını ciddiye alan bir
toplum, başka yiyecek seçenekleri varken sırf etlerinin tadı hoşlarına gidiyor diye her yıl milyarlarca hayvanı öldürmezdi; sınaî hayvancılıkta ya da bilimsel deneylerde işkencelerle dolu bir hapis hayatı sürmelerine göz yummazdı; hayvanların rodeo ya da sirk gibi sözümona eğlencelerimiz uğruna acı çekmelerine izin vermezdi.»
Sayfa 13 - İletişim Yayınları, Önsöz
, Alan WatsonKitabı okudu
İnsanların bile isteye kendilerine yaptıklarından neden hayvanlar sorumlu?
« İnsanlar, alkol, tütün ve yasadışı uyuşturucular gibi zararlı maddeleri kullanan yegâne hayvanlardır.
Kısacası, bağımlılık deneylerinde hayvan kullanımı bize, bırakınız kullanmayı, kendi dünyalarında asla karşılaşmayacakları bir maddeye bağımlı yaptığımız hayvanların buna nasıl tepki verdiklerini söyleyebilir, ama insanlarda madde kullanımı ya da bağımlılığı hakkında fazla bir şey söylemez. Ayrıca, biri genelde hayvan kullanımı destekliyor olsa bile, insanlar sigara içmeyi, aşırı içki tüketmeyi ya da madde kullanmayı seçiyorlar diye hayvanlara acı çektirilip çektirilmeyeceği kesinlikle tartışmaya açıktır. »
Sayfa 113 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
«.. kanunlar hayvanlara anlamlı bir koruma sağlayamıyor, hayvanları malımız olarak gördüğümüz sürece de sağlamaları imkânsız. Bir malın çıkarları hiçbir zaman o malın sahibinin çıkarlarıyla benzer kabul edilmez, bir hayvanın çıkarları ne zaman bir insanınkiyle teraziye konsa hayvan her zaman zararlı çıkar. İnsanca muamele ilkesini kabul etmemize rağmen, onlara hâlâ birer eşya muamelesi eder, Descartes'in ahlakî açıdan önemli çıkarları olamayacak otomatları gibi davranırız.»
Sayfa 248 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
« Süpermarketlerden, kıskaçları paket lastikleriyle birbirine bağlanıp ağzına kadar dolu teknelerde haftalarca yem verilmeksizin bekletilen ıstakozları satın alıyor ve kaynar suda canlı canlı haşlıyoruz.»
Sayfa 21 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Soru 3: Kurumsallaşmış pet sektörü hayvanların mal yerine konmama hakkını ihlal eder mi?
Cevap : Evet. Petler bizim malımızdır. Köpekler, kediler, hamsterlar, tavşanlar fabrikada üretilen mallar gibi seri halde üretilirler ya da (kuşlarda ve egzotik hayvanlarda olduğu gibi) yaban hayatta tuzaklarla yakalanıp çoğunun hayatını kaybettiği uzun yolculuklarla nakledilirler. Petler, aynen metalar gibi pazarlanırlar. Bazılarımız evimizdeki dostlarımıza iyi muamele etsek de, çoğunluk onlara gereken bakımı sağlamaz. Amerika’da köpeklerin çoğu, hayatlarının sadece iki yılını bir evde
geçirdikten sonra ya barınağa bırakılıyor ya da başka biri tarafından sahipleniliyor. Hayvan sahiplenen insanların yüzde 70’inden fazlası onları başkasına veriyor, barınağa bırakıyor ya da sokağa terk ediyor. Kısacık zincirlerle kulübelere hapsedilen köpeklerin hikâyesi çok yaygındır. Kentlerimiz, hayatını açlık çekerek, donarak, hastalığa yakalanarak, ya da insanlardan eziyet görerek geçiren başıboş kedi ve köpeklerle dolu. Bazıları petlerini sevdiklerini iddia etmelerine rağmen, kulaklarını ya da kuyruklarını kestirmekte, mobilyalara zarar vermesinler diye tırnaklarını kesmekte sakınca görmez.»
Sayfa 303 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
« İnsanca muamele ilkesiyle hayvanlara belli bir ahlakî statü tanıdığımızı iddia ediyoruz, ama hayvanları mal olarak gördüğümüz için,
insanca muamele ilkesinin gerektirdiği çıkar dengesi hayvan refahı yasaları aracılığıyla asla kurulamıyor.
»
Sayfa 211 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
« Hayvanların deneylerde kullanılmasını destekleyenler, insan sağlığı için zorunlu olduğunda, başka seçenek olmadığında ve araştırmacılar hayvanların yaşadığı acıyı ve rahatsızlığı asgariye indirecek şekilde davrandıklarında hayvanların bu amaçla kullanımının ahlaken kabul edilebilir olduğunu iddia ederler.
(...)
Tam tersine, hayvanların biyomedikal araştırmalarda kullanımı, en az sınaî hayvancılık ya da yaban yaşam yönetimi kadar acımasız ya da sömürücü,
en az bunlar kadar büyük bir endüstridir. Hayvan deneylerini gerçekleştirenler hayvanlan tutarlı hiçbir anlamda zorunlu görülemeyecek her tür önemsiz amaç için kullanırlar. Dahası, görgül veriler, deneyleri gerçekleştirenlerin, kısmen hayvanlarda acı ve sıkıntının varlığını kabul etmek dahi istemedikleri için, bu acı ve sıkıntıları asgariye indirmeye özel bir özen göstermediklerini düşündürmektedir.»
Sayfa 102 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
« Örneğin, hayvanları kullanarak yapılan AIDS araştırmalarına harcanan milyarlarca doların AlDS’li insanlara çok az yararı olmuştur. AIDS üzerine araştırmalar yapan Dr. Dani Bolognesi’ye göre, “hiçbir hayvan model... H1V-1 enfeksiyonunu ve insanlardaki hastalığı güvenilir bir şekilde tekrarlamamıştır ve hayvan modellerde deneysel aşı araştırmaları... tamamen farklı sonuçlar vermektedir.”
Bu para, halka dönük güvenli
seks eğitimi kampanyalarında, iğne değişim programlarında ve
prezervatif dağıtımında kullanılsaydı, yeni H1V vakalarının oranı büyük ölçüde düşerdi. Bir sorunu çözmek için hayvan
deneylerinin kullanılması, pek çok açıdan, bilimsel olduğu kadar politik bir karardır. »
Sayfa 108 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
« Hayvanları yemek gibi gereksiz bir zevkten vazgeçip hayvansal yağlarla damarlarımızı tıkamaya son vermemiz gerekir; rodeolarda ya da sirklerde hayvanların çektiği eziyetleri seyredip eğlenmeye son vermemiz gerekir; ormanda yürüyüşe çıkıp hayvanları oklarımızla ya da tüfeklerimizle öldürmekten ya da yaralamaktan vazgeçmemiz gerekir; onları ancak laboratuvarlarda görebilecekleri ilaçlara bağımlı hale getiren şaibeli bir bilimden vazgeçmemiz gerekir. Nihayet, bazı hayvanları sevip onlara ailemizin birer üyesi gibi muamele ederken, onların hissetme yetilerinden, duygusal kapasitelerinden, kendilerinin farkında olan birer kişi olduklarından asla şüphe duymazken, onlardan hiç de farklı olmayan başka hayvanların ölü bedenlerine çatal bıçaklarımızı saplamamıza neden olan ahlakî şizofrenimize son vermemiz gerekir.»
Sayfa 300 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Hayvancılık: Etin Lezzetinden
Hoşlandığımız İçin Acı ve Istırap
« Yumurta üreticileri erkek civcivleri, yumurtlayamayacakları ve broyler üretiminde kullanılmayacakları için cinsiyetleri belirlenir belirlenmez itlaf ederler. Civcivler plastik torbalarda boğulur, başları kesilir, gazlanır ya da ezilirler.
»
Sayfa 66 - İletişim YayınlarıKitabı okudu