Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hazreti Muhammed Mustafa

Osman Nuri Topbaş

Hazreti Muhammed Mustafa Gönderileri

Hazreti Muhammed Mustafa kitaplarını, Hazreti Muhammed Mustafa sözleri ve alıntılarını, Hazreti Muhammed Mustafa yazarlarını, Hazreti Muhammed Mustafa yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, Cenâb-ı Hakk’ın var ettiği en büyük ilâhî sanat hârikasıdır. Zâhir ve bâtın îtibârıyla her bakımdan öyledir. En mükemmeldir, en mükerremdir ve en sevgilidir. Öyle ki beşeriyet tarihinde birer hakîkat kutbu olan sâlihler, asfiyâ, evliyâ, hukemâ ve cihangirler, ancak O Örnek’ten bir akistir. O Örnek’ten bir cüzdür. O Güneş’ten akseden bir mehtaptır. Zîrâ O, bütün âlemlere, Hâlık-ı Zülcelâl’in bir rahmetidir, lutfudur, armağanıdır.
624 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Eser orta öğretim seviyesi talebeleri ölçü alınarak kısmen kısaltılıp sadeleştirilmiş ve tek ciltte toplanmıştır ancak İslam ve kuran kültürünün bizden sonraki nesillere aktarılmasını zaruri gördüğümüz kelime ıstılah ve tabirler muhafaza edilmiştir eser yedi kısma ayrılmış ve her kısmın sonunda bilgi, ezber, açıklama , yorum karşılaştırma ve dikkat gerektiren "klasik sorular", "boşluk doldurma sorular", "çoktan seçmeli sorular" olarak 50 adet üç tür soru hazırlanmıştır
Hazret-i Muhammed Mustafa (s.a.v)
Hazret-i Muhammed Mustafa (s.a.v)Osman Nuri Topbaş · Erkam Yayınları · 2014250 okunma
Reklam
Bir cemiyette iyiliği emreden, kötülükten sakındıran kimseler olmazsa, o toplumda çirkin işler zamanla normal karşılanmaya başlar. Başında önlenmeyen kötülük, bir müddet sonra istense de önlenemez hale gelir. Hakla batıl birbirine karışarak hakikat ortadan kalkar ve insanlar Allah’ı unuturlar.
Gönlü aşk ile dolu olan kul, Rabbin- den gelen her şeyi, sevgisi nispetinde kucaklar. "Bir dosta, dostun cefası nasıl ağır gelir? Cefa ve ızdırap bir şeyin içi gibidir. Dostluk onun kabuğuna benzer. Dostluğun belirtisi belalardan, afetlerden, mihnetlerden hoşlan- mak değil midir? Dost altın gibidir. Bela ise ateşe benzer. Hälis altın ateş içinde saf bir hale gelir." (Hazret-i Mevlâna)
Kalp cevherini koruyamamak ve muhafaza edememek, insanlık haysiyeti adına büyük bir cinayet ve acı bir kayıptır.
"Allah, mü'minlerden mallarını ve canlarını, onlara (verilecek) cen- net karşılığında satın almıştır. Onlar, Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve öldürülürler. (Bu), Allah üzerine hak bir vaattir..." (Tevbe, 111)
Reklam
Sevilenin kalb ve idrakte yerleşmesi onun hatırlanması sayesindedir. Yad ediş ne kadar çoksa muhabbet de o derecede fazla olacak demektir. Kulu, Allah'a muhabbet deryasına götürecek olan yegane rahmet ve muhabbet pınarı, Hazret-i Peygamber sallâllâhu aleyhi ve sellem Efendimiz'dir.
"Ülkeler kılıçla fethedildi, lâkin Medîne Kur'an'la fethedildi." buyurarak, ifade etmiştir. (Bezzar, Müsned, no: 1180; Rudânî, no: 3774)
Kur'ân-ı Kerîm, insanları "nür ve zulmet" ihtilaçlan karşısında irşad etmekte ve zul metten sakındırarak nûra sevk etmektedir. Allah'ın sıfatlarının tekvînî tecellisi ile fiili kainat vücûda geldiği gibi, kelâmî bir tecelli zemininde de Kur'ân-ı Kerim ortaya çıkmıştır. Buna göre kâinat, mûcizevi Kur'ân-ı Kerim'in bir nevi mufassal tefsiri demektir. Yani Kur'ân-ı Kerîm, kelimeli bir cihan; kâinat ise kelimesiz bir Kur'ân'dır.
Kur'ân-ı Kerîm, insanı doğruya, güzel ahlâka, kulluk idrakine, ilahi saadete davet eden öğütler, emirler ve nehiyler mecmuasıdır. Yine Kur'ân-ı Kerim, kâinattaki güzelliklere, zerâfet ve kudret akışlarına dikkat çekerek mü'minin iç dünyasında îmân heyecanı uyandırır. Kulu bu ilahi nizam karşısında hisli bir yürekle ürpertir. Allah -celle celâlühû- ve peygambere muhabbet iklimine götürür.
Reklam
Allah'ı tanımak; ulvi bir saâdet vesilesidir. Cihan, bu saâdet lutufları ile açılmıştır. Mârifetullah, yani Cenâb-ı Hakk'ı kalbde tanıyabilmek, ancak ilâhî muhabbetle mümkündür. İnsanın gerçek saâdeti de; mârifetullah ve ilâhî muhabbet neş'elerinde tezahür eder.
Mevlânâ Hazretleri Mesnevî’sinde şöyle buyurur: “Ey insan, dünyadan birbirine zıt iki ses gelir. Acaba senin gönül kulağın hangisini almaya kâbiliyetli? O seslerden biri Allâh’a yaklaşanların, diğeri ise aldananların hâlidir. Bu seslerden birini kabul ettin mi, öbürünü duymazsın bile! Çünkü seven bir kimse, sevdiğinin zıddı olan şeylere karşı âdeta kör ve sağır kesilir.”
Detayın güzelliği
"Sizden her kim bir kötülük görürse, onu eliyle düzeltsin, buna gücü yetmezse diliyle düzeltsin, buna da gücü yetmezse kalbiyle nefret etsin! Bu ise imanın en zayıf hâlidir." |Müslim, İmân, 78
İslâm dîninin saâdet parolası, îmân ve amel-i sâlihten ibarettir. Bunun için sâlih mü'minler; aklını Hakk'a, kalbini hayra, âzâlarını da güzel ve faydalı işlere bağlayarak amel-i sâlih ömrü yaşarlar.
351 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.