Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hegel Tartışmaları

Eyüp Ali Kılıçaslan

Hegel Tartışmaları Gönderileri

Hegel Tartışmaları kitaplarını, Hegel Tartışmaları sözleri ve alıntılarını, Hegel Tartışmaları yazarlarını, Hegel Tartışmaları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sıradan bilincin bakışaçısı ve felsefenin bakışaçısı arasında be­ lirgin bir farklılık vaı·dır. Sıradan bilincin kendisini evinde hissettiği yerde filozof kendisine yer olmadığını düşünür. Sıradan bilinç için felsefe kolayca erişilebilecek bir şey olmayıp, hemen ele geçirileme­yecek kadar uzaktadır. Hem sıradan bilinç hem filozof birbirlerin gerçeği ters yüz etmekle suçlarlar. Sıradan bilinci birdenbire felse­feyle tanıştırmak, işin aslına bakılırsa, onu "kafası üzerinde yürü­meye zorlamak''tan başka bir anlama gelmeyecektir; alışkanlıklarını terk etmeye zorlanacak olan bilinç kendisine zorbaca davranmış ola­caktır; oysa buna hiç gerek yoktur
Sayfa 116 - BibliotechKitabı okudu
Ancak bilince (ve bilgiye) yeni yaklaşım radikal farkını en çok her bir bilinç biçiminin bilgi iddiasını kendi-kendisine-eleştirisinde ve teorik deneyimden pratik deneyime, ahlaksal, hukuksal, politik, estetik, dinsel, vb. deneyime kadar yaygınlaştırılmış, geliştirilmiş deneyim anlayışında gösterir. Burada önemli olan nokta, bilincin de­neyiminin yalnızca teorik deneyime, örneğin bilmeye, sınırlandırıl­mış olmayıp bütün bir deneyimler (istenirse 'pratik'ler de denebilir) dizisini kapsadığıdır. Burada bilincin olanaklı tüm deneyim biçimleri içerilir
Sayfa 115 - BibliotechKitabı okudu
Reklam
Hegel de, pek çok çağdaşı gibi, ''bilgi'' sorununa bir çözüm bulma­ ya çalıştı. Ancak bunu yaparken kendisini klasik epistemolojiye sınır­ landirmak yerine, bir başka deyişle, bilgiye ilişkin psikolojik, formel ve soyut açıklamalara girişmek yerine (çünkü bütün bu yaklaşımlar, gerçeğin bilinemeyeceğinde sonlanıyorlardı), ilk ve yeni bir bilim olma özelliğiyle fenomenolojiyi (görüngübilimi) geliştirdi
Sayfa 114 - BibliotechKitabı okudu
Marx dinin, ''dünyanın tinsel aroması/hoş kokusu" olduğundan söz ederken; Hegel, Hint dininin, ''bütün çevreye ve tüm ilişkilere Ruhun gül soluğunu yayan, dünyayı bir Sevgi Bahçesine dönüştüren bu Çiçek-Yaşamının düş/emse/ ve tinsellik dolu çekiciliği''nden sözeder
BibliotechKitabı okudu
Dinsel sefillik bir yandan edimsel sefilliğin ifadesidir ve diğer yandan edimsel sefilliğe karşı protestodur. Din, tinsiz koşulların tini olduğu gibi, ezilmiş, bastırılmış yaratığın (bedraengten Kreatur) iç çekişi, kalpsiz bir dünyanın kalbidir. Din halkın afyonudur (das Opium des Volkes).
BibliotechKitabı okudu
İnsanal amaç olan ne varsa bu alanda o tanrısal olanın bir belirleni­ midir. Bu yüzden insanal amaçlar tanrısal amaçlar olarak ve tanrısal güçler olarak sayılırlar. İnsanal amaç ve tanrısal amaç bir ve aynıdır. Bu durumunda amaç ilkin evrensel amaçtıı·; dünya egemenliği işin bir tarafıdır. Bu bireyler için ezici, zulmedici ve ağır olan soyut güçtür, onları tüketen ve kurban eden güçtür
Reklam
Hegel Roma dünyasında Grek Sofistleri'nin ''İnsan her şeyin öl­ çüsüdür,"- yani, arzularıyla, istemleriyle, istekleriyle, amaçlar·ıyla, ilgileriyle ve duygularıyla insan- temel düşüncesinin geçerli standar­ da yükseltildiğini, Roma dininde ve Roma dünyasında ''kendi/ben"- ''kişi''- düşüncesinin, dünyanın varlığı ve bilinci düzeyine ulaştığını ileri sürer.
Sayfa 79 - BibliotechKitabı okudu
İnsanın, özbilincin tanrılar ailesiyle kapsamlı bir ilişkisi vardır. Bu ilişkide tanrılara saygı gösterilir, onlar olumlu, uygun bir yolda özbilince, insana yöneltilir. Tanrılar hayatlarımızı sevk ve idare eden doğal ya da etik güçlerdir, onları dolaysız bilincimizde gerçekleşmiş olarak buluruz ya da onlar kendilerini dışsal yaşamda bizim için su­ narlar-ekmek gibi, buğday gibi, şarap gibi
BibliotechKitabı okudu
Düşüncenin mutlaklığının en yüksek bilinci olarak ''Brahman''ın kendi içinde bir varlığı vardır; kopuk, ayrı bir varoluşu vardır; so­ mut, etkin bir tin olarak var olmaz. Soyut evrensellik olan Brahman'a tapınılmaz, onun hiçbir tapıı1ağı, dinsel hizmeti, altarı ya da sunağı yoktur; Brahman'ın birliği reel olanla, olgusal olanla, dirimli, etkin olanın özbilinciyle ilişkili değildir.
Sayfa 58 - BibliotechKitabı okudu
Bu akıl, dışı idealist bir şekilde değil de, pozitif bir şey olarak ele aldığında, Hegel'in anlayışında, daha şimdiden ''kendinde ve ken­disi için'' tohuma kaçmıştı. Dinle savaşından galip çıktığını düşünen akıl kendi içine bakmaya ve kendinin-bilincini elde etmeye çabalar
Sayfa 16 - BibliotechKitabı okudu
22 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.