Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hegel Üzerine

Walter Terence Stace

Hegel Üzerine Gönderileri

Hegel Üzerine kitaplarını, Hegel Üzerine sözleri ve alıntılarını, Hegel Üzerine yazarlarını, Hegel Üzerine yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gazzali de bu,ateş ve pamuk
Öyleyse nedensellik, tikel olguları açıklayabilen, ama evreni bir bütün olarak açıklayamayan bir ilkedir. Ama biraz daha derinlemesine baktığımızda, nedenselliğin tikel olguları bile gerçekten açıklayamadığını görürüz. Soğuk, suyu katılaştırır soğuk nedendir (ya da nedenin parçasıdır); buz ise etkidir. Ama soğuğun niçin katılaşmaya yol açtığını anlamak imkansızdır. Neden ve etki birbirlerine hiçbir şekilde benzemez ve aralarında bir bağlantı da görülmez. Soğuğun suyu katılaştırması , tahmin edemeyeceği,açıklanmaz ve esrarlı bir olgudur. Soğuk pekala suyu buhara da çevirebilirdi.
Hegel'in de dediği gibi doğru ne eski ne de yeni değil,doğru kalıcıdır.
Reklam
Lincoln Barnett
Aristoteles biliminin hedefi, olayların niçin oldu­ ğunu açıklamaktı. Galileo şeylerin nasıl olduğu­ nu açıklamaya başlayınca ve şimdi bilimsel araştırmanın temelini meydana getiren denetlen­ miş deney yöntemini bulunca modern bilim doğ­muş oldu.
Bilgi mutlak olmayacağı için, bilgi süreci sonsuz bir süreçtir. İnsanın maddeyle her yeni karşılaşma biçimi, bilgide yenilenmeyi gerektirecektir. Bilim bu nedenle her zaman açıktır. Bu nedenle de, bilimin doğruluğu, mutlak bir doğruluk değildir. Bilimin iddiası, yanılmazlık değildir. Yapısı gereği, her zaman yeni verilere açıktır bilim. Ve yeni veriler, her zaman için eski verileri de değiştirir. Ya­ nılmazlık ve değişmezlik, din gibi dogmalara özgüdür.
Hegel'in diyalektiğinin tümü, Hıristiyan teolojisinin temel görüşünün felsefi bir haklı gösterilmesidir.
Mutlak ruh, kusursuz ruh­tur. Mutlak şüphesiz ki bende, bu bireysel bende, benim özüm ve tözüm olarak vardır, çünkü ben de bu kalıba göre yapılmışımdır. Ama, bütün akıl­dışı kaprislerim, özelliklerim ve bencilliklerimle bu birey olarak ben, mutlak ruhun ancak bozul­muş bir şekli olabilirim. Mecazî, yani dinî bir dille konuşacak olursak, mutlak ruhun Tanrı'nın ru­hundan başka bir şey olmadığı söylenebilir —yani bütünüyle akılcı, her şeyi bilen, her şeye kadir, kusursuz ruh. Ve Mutlak ruhun insan ruhunun son ve her insanda tanrısallık potansiyelinin bu­lunduğunu söylemekle aynı şeydir.*
* Bu da Hegel’in panteizminin bir kanıtı. Ama Hegel ve He- gelciler panteizmi açıkça kabullenmekten kaçınırlar.Kitabı okudu
Reklam
Hegel’in Mutlak’ı bir ka­tegoriler, ya da düşünceler sistemidir. Ama Spino-za’nın Mutlak’ı hiç de düşünce özelliğinde değil­dir. Spinoza Mutlak'ın, tözün düşüncesi, töz kate­gorisi olduğunu hiçbir zaman söylememişti. Mutlak’ın tözün kendisi olduğunu söylemişti, idealist değil, panteistti. Mutlak’ın bir kategoriler sistemi olduğuna ya da töz gibi tek bir kategori olduğuna inanmıyordu. Hegel Mutlak’ı düşünce olarak gö­rür. Spinoza onu düşünceden çok farklı bir şey, yani töz olarak görür. Hem Spinoza tözün düşün­ce olmadığını açıkça belirtmiştir, çünkü düşünce­nin, tözün yüklemlerinden sadece birisi olduğunu söylemiştir. Böylece Hegel’in töz kategorisinin Mutlak’ı meydana getiren kategorilerden biri olduğu yolundaki iddiası, Spinoza’nın aldığı durumdan ta­mamen farklıdır ve dolayısıyla Hegel’in iki du­rumu özdeşlemeye ya da Spinoza’yı sisteminde özümlediğini iddia etmeye hiç hakkı yoktur.
Bütün bilgi kavramsaldır. Bir nesne hakkın­da, ona uygulanan kavramlar yoluyla bildiklerimiz dışında bir şey bilemeyiz. Dilde her kelime bir kav­ramı temsil eder ve kavramı olmayan bir düşünce mümkün değildir. Bundan çıkardığımız sonuç, nes­nenin kendisinin bir evrenseller toplamından baş­ka bir şey olmadığı ve dolayısıyla evrensellerin nes­nel olduğudur. Ama bu noktada sağduyu bir yanıl­tı yakaladığım sezer gibi oluyor. Şüphesiz, diyor sağduyu, biz nesneleri yalnız kavramlarla düşüne­biliriz. Ama bu sadece bizim zihnimizin yapısın­dan ötürü böyledir. Nesnenin zihnimiz dışmda ken­dinde varoluşu içindeki özelliği üzerine bir şey söy­lemez. Biz bir şeyi kavramlarla düşünürüz. Ama şey kendisi tamamen değişik olabilir.
Sayfa 125Kitabı okudu
Filozoflar, evrenin açıklamasının madde­ de mi, zihinde mi, anlaşılmaz bir ilk nedende mi, yoksa akıllı bir Yaratıcı’da mı olduğunu tartışa- gelmişlerdir. Ama cevaplandırılması gereken ilk soru şu: açıklama nedir? Evrenin açıklanmasını is­tediğimizde, evren hakkında neyi bilmek istiyoruz?
Bilinemezin varolduğunu bildiğimizi söylersek kendimizle çelişiriz. Ama, biz bilmesek de bilinemezin varolabileceğini söylemekte böyle bir çelişki yoktur.
49 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.