'Kuzum' diye başladım, 'Aklını mı kaybettin, ne oluyorsun? Nasıl utanmadan, benim aleyhimde bulunuyorsun? Ayıp degil mi? Ablanın bu kadar iyi arkadaşıyım; gözüme tükürük ile sürme sürüyormuşum; sana ne? Bunu söylemek yakışır mı? Vallahi, seni kardeş gibi sevmemiş olsaydım, yüzüne bakmazdım. Sana bu yakında bir şeyler oldu. Başında bir hastalık mı var?'