Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dünya’daki Yaşamın Mucizesi

Her Şeyin Nedeni

John Gribbin

Sayfa Sayısına Göre Her Şeyin Nedeni Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Her Şeyin Nedeni sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Her Şeyin Nedeni kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Levha tektoniğinin kazandırdığı anahtar bilgilerden biri, okyanus havzalarının yerkürenin geçici özellikleri olduğu, ama kıtaların çağlar geçtikçe birbirlerinden ayrılıp sonra birbirlerine kaynasalar bile kalıcı olduğudur. Kıtalar aynı zamanda büyümektedir (bu zaman geçtikçe gezegenimizin denizlerle kaplı alanının düzenli biçimde azaldığı anlamına gelir). Dalma-batma zonlarıyla bağlantılı olarak kıta kenarlarında meydana gelen volkanik etkinlik kıtalara yeni materyaller eklemektedir ve kıtalar çarpıştığında okyanus kabuğu büzüşerek dağ sıralarının parçası haline gelebilir. Elbette kıtalar aynı zamanda sürekli olarak rüzgâr ve hava tarafından aşındırılır ve çökeltiler deniz yatağına suyla taşınır. Fakat kıtalara yeni materyalin eklenme hızı, erozyonu fazlasıyla aşar. Eğer zamanda yeterince geriye gidersek ortada hiçbir kıta olmadığını görebiliriz.
Sayfa 161Kitabı okudu
Genç Dünya'nın okyanuslarının altında bile yerkabuğunda iç kısımdan boşanan magmanın neden olduğu çatlaklar vardı. Gelişmekte olan levhalar, konveksiyon akımlarıyla taşındıkça birbirlerini ittiriyorlardı ve bazıları diğerlerinin altına itilerek küçük dalma-batma zonları oluşturmuş ve ilk volkanik adaları yukarı doğru itmiş olmalıydı. Bir levhacık bir diğerinin altına itildiği zaman küçücük parçalar koparak çıkar. İşte bu kaya döküntüleri büyümekte olan mini kıtalara katkıda bulunuyordu.
Sayfa 162Kitabı okudu
Reklam
Fakat suyun çok büyük bir miktarı -belki de tamamı- Dünya'ya uzay kökenli çarpışmalar yoluyla taşınmıştır ve günümüzde, sonraki çarpışmaların kıtaların büyümesini destekleyen ve levha tektoniği süreçlerini tetikleyen bir etken olduğu düşünülmektedir.
Sayfa 162Kitabı okudu
Dünya'nın derinlikleri gezegen oluştuktan 4 milyar yıldan uzun bir süre sonra bile nasıl hâlâ bu kadar sıcak olabiliyor? Bunun nedeni kısmen gezegenin dış katmanlarının ısıyı içeride tutan bir battaniye gibi iyi bir yalıtım sağlamasıdır. Ama bunun sebebi aynı zamanda çekirdekte uranyum ve toryum gibi, bunca zaman sonra bile hâlâ bozunarak ısı yaymakta olan radyoaktif elementlerin bulunmasıdır. Çekirdekte radyoaktif elementlerin bulunması Güneş Sisteminin oluştuğu ortamdan ötürüdür; bunlar yakınlardaki bir süpernovanın kalıntıları ya da dev bir yıldızdan gelen rüzgârlarla zenginleşmiş bir materyal bulutundan kaynaklanmıştır. Bu bizimki gibi gezegenlerde, bizimki gibi medeniyetlerin çok yaygın olmayabileceğine dair bir başka göstergedir, çünkü Dünya boyutundaki gezegenler bile eriyik çekirdeklerden yoksun olabilir ve dolayısıyla manyetik güç alanlarından yoksundurlar. Bundan yaklaşık dört milyar yıl sonra Dünya'nın çekirdeğinin tamamı katılaşmış olacak ve Dünya manyetik alanını kaybedecek.
Sayfa 166Kitabı okudu
Öyleyse burada oluşumuzun bir başka nedeni Dünya'nın güçlü bir manyetik alana sahip olması; güçlü bir manyetik alana sahip olmasının nedeni ise Dünya'nın Ay'ın oluştuğu çarpışmanın bir sonucu olarak oluşan büyük metalik bir çekirdeğe sahip olmasıdır. Aslında Ay'a müteşekkir olmamızı gerektiren yığınla neden var. Ve bu hiçbir şekilde en sonuncusu değil. Bununla birlikte, Ay'ın Dünya'nın medeniyete elverişli bir yuva olarak korunmasındaki süregiden rolüne bakmadan önce, Venüs'ün ve Mars'ın, Dünya'yı özel kılan jeolojik özelliklerden yoksun oldukları için nasıl zarar gördüklerine bakmaya değer.
Sayfa 169Kitabı okudu
Venüs'ün kayda değer bir manyetik alanı yoktur. Bu, büyük ve metal yönünden zengin bir çekirdekten yoksun olduğu anlamına gelir. Dünya'nın hem büyük madeni çekirdeği hem de ince kabuğu, Ay'ı yaratan çarpışmadan kaynaklanmıştır; geçmişinde böyle bir çarpışma yaşamayan Venüs, kalın bir kabuğa sahipken, büyük madeni bir çekirdekten yoksun kalmıştır. Ay olmasaydı muhtemelen Dünya'nın sonu da Venüs gibi olurdu ve biz burada olmazdık.
Sayfa 170Kitabı okudu
Reklam
Mars, Dünya'nın çekirdeğinden daha büyük olmayan, küçük bir gezegendir, bu yüzden çabuk soğumuştur. Sadece küçücük bir çekirdeğe ve az miktardaki iç ısıya sahip olduğu için, ne bir manyetik alan yaratmak için gerekli olan şiddetle dönen eriyik metali, ne de Dünya üzerinde kıtasal kaymaya yol açan konveksiyon akımlarını barındırabilmiştir. Onun yerine, eskiden var olan ısı çok uzun dönemler boyunca muazzam büyüklükte volkanlar oluşturmuş olan sıcak noktalarda Mars'ın iç kısmından kaçmıştır. Bunlara, Güneş Sisteminin en büyük volkanı olan, Arizona eyaleti büyüklüğünde bir alanı kaplayan ve Mars'ın deniz seviyesi eşdeğeri olan "ortalama" yüzeyden 26 km yüksekliğe erişen Nix Olympica da dahildir. Bu ve neredeyse eşit ölçüde etkileyici olan diğer Mars volkanları, yüzeyin altında geri kalan ısı sayesinde çok yavaş biçimde hâlâ yükselmektedirler.
Sayfa 171Kitabı okudu
Dünya'nın eğimi on binlerce yıllık dönemler içinde az miktarda değişse de bu değişim çok fazla olamaz, çünkü Ay'ın kütleçekim etkisi, bir sabitleyici işlevi görür. Eğer bu kadar büyük bir uydumuz olmasaydı veya Ay Dünya'dan çok daha uzakta olsaydı, Güneş ile Jüpiter'in (ve daha az ölçüde diğer gezegenlerin) birleşik etkisi Dünya'yı çekerek uzayda tepetaklak edebilirdi, öyle ki aniden yörüngesinde neredeyse dik durumda olmaktan çıkarak tamamen yatay durumda olmaya geçebilirdi ("aniden” ifadesi, bu zaman cetvelinde 100 bin yıl kadar kısa bir zaman dilimini anlatıyor). Bu tür bir davranış, terimin matematiksel anlamıyla kaotiktir, yani Dünya üzerinde etki gösteren çeşitli güçlerdeki küçük değişiklikler büyük ve tahmin edilemez etkiler doğurur.
Sayfa 172Kitabı okudu
Bir gezegenin yüzeyindeki sıcaklık, ana yıldızından ne kadar ısı aldığına, ısının ne kadarının uzaya geri yansıdığına ve gezegen atmosferinin ısının ne kadarını tutabildiğine (sera etkisi) bağlı olarak değişir. Eğer atmosferi olmasaydı Dünya'nın sıcaklığının nasıl olacağına dair uygun bir göstergemiz var ve bunda yalnızca ilk iki etmen etkili olmuştur; Ay, Dünya'nın yüzeyiyle aynı materyalden oluşur, Güneş'e temel olarak bizimle aynı uzaklıktadır ve atmosferi yoktur. Havaya sahip olmayan Ay'ın yüzeyindeki ortalama sıcaklık eksi 18°C'dir ama Dünya'nın yüzeyindeki ortalama sıcaklık artı 15°C'dir. Bu 33°C'lik farktan Dünya atmosferinin sera etkisi sorumludur. Sera etkisinin boyutu Dünya'nın atmosferindeki karbondioksit, metan ve su buharı gibi gazların yoğunluğuna bağlıdır (atmosferin ana bileşeni olan nitrojen bu şekilde ısı tutmaz ve zaman zaman "küresel termostat" olarak adlandırılan olguya katkıda bulunmaz). Ayrıca bu sera gazlarının yoğunluğu büyük oranda levha tektoniğiyle düzenlenir ya da insan etkinlikleri doğal döngüleri etkilemeye başlayana kadar böyle düzenlenirdi.
Sayfa 177Kitabı okudu
Ay'ı doğuran çarpışma Dünya'nın elinde ince bir kabuk kalması anlamına geliyordu ve Dünya'nın iç kısmının gelgite bağlı ısınması, Dünya gençken tektonik hareketleri ateşlemeye yardımcı olmuştu.
Sayfa 180Kitabı okudu
137 öğeden 101 ile 110 arasındakiler gösteriliyor.