En Eski Heretikliğe Çağrı Sözleri ve Alıntıları
En Eski Heretikliğe Çağrı sözleri ve alıntılarını, en eski Heretikliğe Çağrı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Birleşik Devletler'in yuttaşları eğer gerçekten söyledikleri gibi yurtseverler olsalardı o zaman gerçekten ilk ve en iyi insan ırkı oldukları, öğrenecekleri değil ama öğretecekleri şeyler olduğu ve onların sahip olmadığı hiçbir şeye sahip olmanın değeri olmadığına dair katı, kuru, inatçı bir itikatla kendilerini sarmazlardı."
Sayfa 228 - Alfa KitapKitabı okudu
Övgüye Mazhar olandaki hakikati görmeden sen Kemale eremeyeceksin.
Bağdat yada Endülüs'ün altın çağlarına övgüler düzmek sorunlarımızı çözmeyecek...
Sayfa 8 - alfa yayınlarıKitabı okuyacak
"(...)İtalya, kadım Hıristiyanlık mirasını toplumun seküler işlerinden ayrı tutmayı başarmıştır. Birkaç yıl önce Turin'i ziyaret ettiğimde, antik Roma'nın modern dünyaya nasıl ayak uydurduğunu görüp hayran kaldım. Gerçekten de Roma bu konuda öncü bir şehirdir."
Sayfa 8 - Alfa Basım Yayım Dağıtım Ltd. Şti.Kitabı okudu
"Akademisyenlerin yine akademisyenler için ürettikleri bilgi, toplumun iyiliği için hayati olsa da, soruları farklı şekillerde sormak ve geniş katılımlı demokratik bir diyalog ortamı hazırlamaya yardım etmek için akademisyenler bazen korunaklı çevrelerinden, kıskançlıkla üzerilerine titredikleri geleneklerinden uzaklaşmalılar."
Sayfa 12 - Alfa Basım Yayım Dağıtım Ltd. Şti.Kitabı okudu
"Yerleşik gelenekleri eleştirel bir gözle incelemek her zaman biraz kumar gibidir, çünkü geleneklerin temellerini sorgulamak bir bakıma kimliklerimiz ve toplumlarımızın yapısını bozmak gibidir. İster milli ister dinsel ya da her ikisi birden gelenekler her ne kadar kusurlu olsa da bizi birbirimize bağlayan bağlardır. Geleneklerin olmadığı bir dünyayı hayal etmek insanın kendini varoluşsal bir uçurumdan düşerken görmesi gibidir."
Sayfa 12 - Alfa Basım Yayım Dağıtım Ltd. Şti.Kitabı okudu
"Farklı yaşam biçimlerinin aynı kurumsal yapı içinde bir arada bulunması, o toplumun gerçek farklılıklarla yaşayabileceğinin kanıtıdır ki bu tür yaşantılar Müslüman toplumlarında yavaş yavaş ortadan kalkıyor. Konuşmanın esası çoğulculuktur ve çoğulcu olmayan Müslüman toplumlarındaki Müslümanlar gittikçe monoloğun ve kendi kendilerini pohpohlamanın karanlık kuyusuna daha çok gömülmeye devam edeceklerdir."
Sayfa 19 - Alfa Basım Yayım Dağıtım Ltd. Şti.Kitabı okudu
"Amerika 18. yüzyıl Avrupa liberalizminin felsefi düşünceleriyle püriten bir dünya görüşünün kaynaştığı bir dizi idealdir. Amerika aynı anda hem Hıristiyan hem de seküler olmaya uğraşan bir ulus olup, böylece içeride dini farklı olanın dinini değiştirmek için peşinden koşan (özellikle de ülkeye yeni gelmiş, İngilizce bilmeyen göçmenlerin), dışarıda ise dünyanın geri kalanına ışık tutan güçlü ama hırpalanmış misyoner bir damarla mayalanmıştır. Gerçekten de ABD, kendi kutsal metni (Bağımsızlık Bildirgesi), On Emir (İnsan Hakları Beyannamesi) ve seçilmiş halkıyla başlı başına özgürlük, insan hakları ve devlet idaresi tarihinde yeni bir dönem başlatan bir çeşit din olarak tanımlanabilir."
Sayfa 20 - Alfa Basım Yayım Dağıtım Ltd. Şti.Kitabı okudu
"Gerçekten de köktendicilik dahil bütün köktenci hareketler kültürel bir boşluk içinde oluşmaz, insanın kendisine veya temel inançlarına yönelik tehdit algısına bir cevap olarak ortaya çıkar. Köktendicilik çoğunlukla durumsaldır: Kendini her zaman rekabet ettiği başka bir güce göre açıklar."
Sayfa 33 - Alfa Basım Yayım Dağıtım Ltd. Şti.Kitabı okudu
"(...)İslami düşüncenin parlaklığı ortodoksinin soğuk elleriyle boğazlandığından ve Müslümanlar kendi eserleri olmayan gerçekler karşısında hayrete düştüklerinden, nihai hakikate sadece kendilerinin, tüm dünya dinleri arasında sadece kendilerinin sahip olduğu fikrine sımsıkı sarılıyorlar ama Müslümanları baskı altında tutan inançsızlar Müslümanların elinde kalan bu tek fikri kabul edemiyorlar. Durum bu olunca, Müslümanlar doğaüstü vahiylerin sonuçlarını değil de, imanın şartlarını, tarihsel şahsiyetlerin yapıtlarını sorgulamayı durdurdular."
Sayfa 36 - Alfa Basım Yayım Dağıtım Ltd. Şti.Kitabı okudu
"Kuzey Afrika'daki Müslümanlara karşı savaş söz konusu olunca şahin kesilen ancak Amerikan Anayasası hazırlanırken ABD'de yaşayan Müslümanların eşit haklar alması için çabalayan Thomas Jefferson'ı bilseler Müslümanlar nasıl tepki verirlerdi? Veya eziyete maruz kalan 'Muhammediler, Yahudiler ve Hıristiyan mezhepleri ve tanrıtanımazlar' için Amerika'yı sığınak olarak gören George Washington'ı bilseler ne tepki verirlerdi? Ya da Temmuz 1843'te, 'Muhammediler ülkemize gelirse Kuran'a göre ibadet etme hakları anayasa tarafından garanti altına alınmıştır', diyerek Amerika'nın inanç ve iman çoğulculuğu konusundaki devrimci ilkesini beyan etmiş ve 'siyasi kurumlarımızla aşıladığımız işte böyle bir hoşgörü ruhudur,' diyerek sözlerini tamamlamış başkan John Tyler'a ne derlerdi?"
Sayfa 39 - Alfa Basım Yayım Dağıtım Ltd. Şti.Kitabı okudu