Hiçkimse Koyu'nda Bir Yıl kitaplarını, Hiçkimse Koyu'nda Bir Yıl sözleri ve alıntılarını, Hiçkimse Koyu'nda Bir Yıl yazarlarını, Hiçkimse Koyu'nda Bir Yıl yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ben müzikten çok, başkaları tarafından heyecanlandırılmak istiyordum; müzik tarafından uyandırılan heyecan bana iyi gelmiyordu. Ya da: Beni açması gereken müzik, zaten benim içimde olmalıydı.
Düşünürken ilk kez, içimde mi yoksa kendisi tarafından zehirlenen ufukta mı kabardığını ayırt edemediğim o kara bulutu algılanmıştım; bulutun yalnızca dinlendiğini hayal ediyordum, yeniden eyleme geçmeye her zaman hazır gibiydi.
hangimizin daha çok olması gerektiği yerde olduğu düşüncesi aklımı kurcalayabiliyor, arazi arabasıyla, ölüm döşeğinde olan insanları dolaşan Rahip mi, yoksa masamda oturmakta olan ben mi; hangimiz doğru yoldayız; yükselip alçalan sesiyle Şarkıcı mı, resimleri, malzemeleri, makineleriyle Ressam mı, yoksa kurşun kalemiyle ben mi? Ben de kendini tanrılaştıranlardan mıyım? Kendimin kralı mıyım? Günümüzde milyonlarcası bulunan kendi kendisinin imparatorlarından mıyım? Yeni dönüşüm bir o kadar kaçınılmaz mı? Yoksa bunun adına, 'defolmak' mı demeli?
Sanki bütün anılarımı hep tırnak içine almak zorundaymışım gibi geliyor. 'Ben' üç aylık kız kardeşime bakıyordu. 'Ben' yeniden yaşama döndürülmüştü. 'Ben' bir konuşma yapmıştı. Kendi kendimden kuşkuya düşmediğim her anın bir özelliği var, hatta bir ünlem işaretiyle de ayrıca güçlendirilmiş durumda bu anlar. Şurada, ölü büyükannemin yanında uyanıyordum ben! Şurada, yağmur altında büyükbabamla birlikte tozlu tarla boyunca yürüyordum ben! ......... Buna karşın birçok serüvenimde 'ben'den önce bir duraklama oluyor ve başka bir sözcüğe kaçmak istiyorum, ama bulamıyorum. Böylece eylemim ya da çektiğim acının öznesi olarak -her ne kadar bana yanlış gelmiyorsa da- hiç ayrım yapmaksızın 'ben'i koymaktan başka çarem kalmıyor.