Ey gönül, Aşk yolunda dedikoduyla,
lafla bir yere varamazsın.
Hiçlik kapısından geçmeden, Sevgili'ye ulaşamazsın.
O'nun kuşlarının uçtuğu tarafa kanat çırpmadıkça,
Sana ne kol verirler ne kanat, ey gönül.
Mevlânâ, Dîvân G. 70-24 F. 737 Ş. 790 O. 143-4Kitabı okudu
Ey gönül, duyduysan bu sözü:
"Allah sen neredeysen orada, seninle"
Şüphenin sebebi nedir?
Bir an bile Hak'tan ayrı olduğunu düşünürsen,
O'na şirk koşmuş olursun.
Dedim ki, "Gönlüm öyle küçük ki, görmesi bile zor, bu koca gamlar ona nasıl sığıyor?"
Dedi ki, "Kıyaslamak istiyorsan gözüne bak.
O da küçük ama bu koca dünya ona sığıyor."
"Gözleriniz olmadan nasıl bu kadar güzel çizebiliyorsunuz?" dedim.
"Gözler aynaya bakmadan kendilerini göremezler. Ben kendimi görebilmek için ayna yapıyorum"
diye yanıtladı yumuşak ve derin bir sesle.
Sen kutsal kitabın nüshasının.
Allah'ın gücünün, güzelliğinin, sanatının aynasısın.
Doğada ne varsa, sana dair.
Ne istersen kendinden iste, ne ararsan kendinde ara.
Ego doğar ve ölür. Akıbeti kaderin insafına kalmıştır.
Benlik algısı kişisel, ulusal ve uluslararası her tür sorunun kaynağıdır. Ermiş ve Peygamberler bunu bilirler.
Benliği nasıl yok etmeli? Bu teknik bir konudur, uzun bir yolculuktur.
Mevlânâ dünyadaki bütün yolların çıkmaz sokaklar olduğundan bahseder. Tek yollu bir hayat çıkmaz bir sokaktır. Bu çıkmaz sokaktan çıkmanın tek yolu şudur: Ölmeden önce ölmek.