“Ayrılık” kelimesi henüz doğduğumda fısıldanmış kulağıma. Hicran demişler adıma. O gün bugündür hicran yaraları ile dolu yüreğim. Gönlümde taşıdığım, hayatına dâhil olduğum yahut ömrüme ait olmasını istediğim her kim varsa kaybettim. Teker teker çektiler ellerini üzerimden. Toparlanıp gittiler usulca. Ve ben yalnızlığımla, kalbimde hiç sönmeyen harlı ateşle kalakaldım orta yerde. Peki, nedir beni bu sonuçsuz bekleyişe sürükleyen? Bu nasıl bir büyüydü ki çözülmüyordu? Bu nasıl bir fırtına ki dinmek bilmiyordu? Her şeyi öğüten, tüketen, hiç kimseye ve hiçbir şeye acımayan zaman, seni neden silemedi yüreğimden?