Hikemiyat
Ebubekir SifilHikemiyat Gönderileri
Hikemiyat kitaplarını, Hikemiyat sözleri ve alıntılarını, Hikemiyat yazarlarını, Hikemiyat yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hicret ikidir, biri kötülüklerden hicret, diğeri de Allah ve Rasulüne hicrettir.
Sayfa 253
Emanet olmadan iman olmaz!
Çünkü bizzat kendisine düşmanlığın ve gaddarlığın en fenasıyla muamele eden müşrikler tarafından bile “emîn” sıfatıyla anılan Efendimiz sav. “Müslümanı”,
“insanların, elinden ve dilinden zarar görmediği kimse” olarak tarif etmişti.
Sayfa 292
Sevdiğine bîgane kalarak muhabbet
Bir kimse, sevdiği birisine yönelik bir işi, o hak ettiği veya istediği için değil, kendiliğinden ve sırf onu sevdiği için yapan kimse gibidir.
Sayfa 284
"Kim Allah'tan ittika ederse, Allah ona bir çıkış yolu ihsan eder ve ona beklemediği yerden rızık verir. Kim Allah'a tevekkül ederse, O ona yeter."
Sayfa 122 - RıhleKitabı okudu
... ulema , amele yansımayan, ahlâkı güzelleştirmeyen ve bâtını mamur kılmayan ilmin sahibi için ancak vebal olduğunu söylemiştir.
Sayfa 45 - Faydasız ilim nereye götürür ?
Ey kendini güçlü ve büyük gören insan! Küçüklere karşı zalim olma. Dünya geçicidir. Güçsüzü koru düşkünü kolla Bir gün o da güçlenir, başkasını ağlatır. Kimseyi düşkünlüğe atma, fenalık etme. Bir gün sen de düşersin, kimse el uzatmaz sana.
Düşmanı küçümseme, büyük dağlar küçücük taşlardan oluşur. Karıncalar birleşince yırtıcı bir aslanı dize getirirler. İnce bir telin hiçbir gücü yoktur, fakat yüzlercesi bir araya gelince bir tutam ibrişimden sağlam olur. Servet biriktireceğine dost gönüller edin. İnsanı sıkıntıya düşürmektense hazinenin boş kalması iyidir. Kimsenin işini savsaklama. Bir gün senin de işin düşebilir onlara. Ey güçsüz olan! Sen de zorluğa dayanmaya çalış. Gün gelir sen de güçlü olursun. Zalimden intikam almak için bütün gücünü kullan. Zulme uğrayanın kurumuş dudaklarına söyleyin gülsün, bir gün mutlaka zalimin dişleri sökülecektir.
Sadi-i Şirazi
Sayfa 456Kitabı okudu
"Size, geçmiş ümmetlerin iki (manevi) hastalığı sirayet etmiştir: Haset ve kin. Bunların her biri kazıyan (bir ustura)dır ki, kılları kazır ve traş ederler demek istemiyorum; bunlar dinin kökünü kazır..."
Şu halde bu olumsuz özellikleri (Efendimiz (a.s.)'in mübarek tabiriyle hastalıkları) kişiliğinden silip kazıyamamış olanlar, ne kadar çok ibadet ederlerse etsinler, istediklerini elde etmeleri kolay değil. Çünkü ettikleri ibadetlerin sevabını bu hastalıklar bir ustura gibi kazıyıp yok etmektedir.
Bu söylediklerimizin abartılı olduğunu düşünülüyorsa, Allah Rasulu (a.s.)'ın şu uyarısını da hatırlayalım: "Hasetten sakının. Zira haset, ateşin odunu yakıp yediği gibi iyi amelleri yiyip tüketir."558 Şimdi başımızı ellerimizin arasına alıp düşünmenin zamanıdır. Affedilmez bir aymazlık ve ihmalle bireysel görevlerimiz arasından çıkardığımız "beşeri münasebetler'deki arızalar, sonunda ibadetlerimizi ve güzel amellerimizi kemiren birer mikrop olarak amel defterimizin sevap hanelerini durmadan eksiltiyor. Kalplerimizi içinden çürütüyor. Biz ise adeta kendimizi garantiye almış gibi, Allah'ın bizi kardeş kıldığı insanları kırıp-dökmeye, küstürüp darıltmaya devam ediyoruz...