geçmiş ve gelecek, aşk ve tekbaşınalık
hiçliktir geniş zamanlarda unuttuğun
sakıncalı susuş bu, sakıncalı kahkaha
aşkın nerden döneceği belli olmuyor
çiçek tozları savuruyor günü akşama
tekbaşınalık: geçmişi güne yalnız eklemektir
hüzünden geçilir hevesten geçilir
odalar dolusu ses içilir tekbaşınalık için
dizlerde kapanmayan yaralar açılır
koşarken geçmişin geleceğine
bir sokaktan ötekine düşmektir
iki dünya birbirine çarpar çevrende
yıldızlara yeni duruşlar seçilir
gürültülü, karmaşık ve alışılmış düzende
tekbaşınalığa dar kapılardan geçilir
kimseye söz bırakmazsın, kimse de sana
nedeni vardır elbet böyle durmanın:
ötekiler şaşırır yıldızların asılı kaldığına
kalındır geleceğin sayfası: hem dağınık
bakılmamalı gürültüsüz solduğuna
günü geleceğe yalnız eklemektir tek başınalık