Hilesiz Terazi sözleri ve alıntılarını, Hilesiz Terazi kitap alıntılarını, Hilesiz Terazi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
geçmiş ve gelecek, aşk ve tekbaşınalık
hiçliktir geniş zamanlarda unuttuğun
sakıncalı susuş bu, sakıncalı kahkaha
aşkın nerden döneceği belli olmuyor
çiçek tozları savuruyor günü akşama
iki yola birden saptım: iniş ve çıkış
sızıyla ayrıldı birbirinden mevsimler
kar ve rüzgâr geçmişime savruldu
belki kendimi kandırdım başkaları yerine
ışık hızlı gelecekler düşleyip durdum
yürümedim seslerin korunaklı gülüşlerine
her şey kuklalaşmaktı, gibi olmaktı insan
masada uyu-, gecede dolaş-, ışıkta uyanışık masada, masa gecede, gece içimde
fırtınaya harf dizmenin dalgınlığından
her yol birbirine çıkacakmış tufanda
benden ona, ondan sana akarken
zaman neye yarayacak fırtına durduğunda
kim kime, ne neye yaklaşmıyorsa ordayım
gemiler: rüzgârların unutulmuş kızları
arzu ve yalnızlık, umut ve kırılganlık
aynı gemide yakalanıyor fırtınaya
sonrası tufan… ve muhteşem dağınıklık
bekleyin: hiç gelmeyecek olanı
su altında çürüsün zambaklarınız
bütün gemiler rüzgâr bekliyor: yanılgı
tekbaşınalık: geçmişi güne yalnız eklemektir
hüzünden geçilir hevesten geçilir
odalar dolusu ses içilir tekbaşınalık için
dizlerde kapanmayan yaralar açılır
koşarken geçmişin geleceğine
bir sokaktan ötekine düşmektir
iki dünya birbirine çarpar çevrende
yıldızlara yeni duruşlar seçilir
gürültülü, karmaşık ve alışılmış düzende
tekbaşınalığa dar kapılardan geçilir
kimseye söz bırakmazsın, kimse de sana
nedeni vardır elbet böyle durmanın:
ötekiler şaşırır yıldızların asılı kaldığına
kalındır geleceğin sayfası: hem dağınık
bakılmamalı gürültüsüz solduğuna
günü geleceğe yalnız eklemektir tek başınalık
içimdeki tahta atla geçiyorum hayatı
bayrak-, flama-, konfeti ve graponlar
yok: her adımda eksiliyor geleceğin saltanatı
tekdüze adımlar, uzaklardan çığlıklar
sisli bir ormanın kuytu derinliğinde
tahta ata benden gizli binmeye çalışacaklar
bütün avlar yenilgiyle biter aslında
birinin güzelliği öteki çirkinliği tamamlar
barutun dağılırken çıkardığı ses
avcının yenilgisini herkesten iyi anlar
tutunamadığım dal uçları, dikenler
oyuncak kılıçları eski şövalyelerin
içimde gezdirdiğim tahta ata benzer
kısık göz-, çatlak dudak- ve kırık kanatla
tanımsız bir karmaşaya ekleniyorum
geçiyorum hayatı tahta bir atla