Hilesiz Terazi sözleri ve alıntılarını, Hilesiz Terazi kitap alıntılarını, Hilesiz Terazi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
iki yola birden saptım: iniş ve çıkış
sızıyla ayrıldı birbirinden mevsimler
kar ve rüzgâr geçmişime savruldu
belki kendimi kandırdım başkaları yerine
ışık hızlı gelecekler düşleyip durdum
yürümedim seslerin korunaklı gülüşlerine
her şey kuklalaşmaktı, gibi olmaktı insan
masada uyu-, gecede dolaş-, ışıkta uyanışık masada, masa gecede, gece içimde
fırtınaya harf dizmenin dalgınlığından
her yol birbirine çıkacakmış tufanda
benden ona, ondan sana akarken
zaman neye yarayacak fırtına durduğunda
kim kime, ne neye yaklaşmıyorsa ordayım
gemiler: rüzgârların unutulmuş kızları
arzu ve yalnızlık, umut ve kırılganlık
aynı gemide yakalanıyor fırtınaya
sonrası tufan… ve muhteşem dağınıklık
bekleyin: hiç gelmeyecek olanı
su altında çürüsün zambaklarınız
bütün gemiler rüzgâr bekliyor: yanılgı
içimdeki tahta atla geçiyorum hayatı
bayrak-, flama-, konfeti ve graponlar
yok: her adımda eksiliyor geleceğin saltanatı
tekdüze adımlar, uzaklardan çığlıklar
sisli bir ormanın kuytu derinliğinde
tahta ata benden gizli binmeye çalışacaklar
bütün avlar yenilgiyle biter aslında
birinin güzelliği öteki çirkinliği tamamlar
barutun dağılırken çıkardığı ses
avcının yenilgisini herkesten iyi anlar
tutunamadığım dal uçları, dikenler
oyuncak kılıçları eski şövalyelerin
içimde gezdirdiğim tahta ata benzer
kısık göz-, çatlak dudak- ve kırık kanatla
tanımsız bir karmaşaya ekleniyorum
geçiyorum hayatı tahta bir atla
yaşamın hiçliğini anlamayı istedim:
gerçeğin üstünden baktım şeylere
taş bir yürekle hilelere eğildim
aşk vardı gerçeğin ve şeylerin üstünde:
soruları artırmaya yarayan aşk
soruları artıran bir yaraydı aşk
fırlatıldığım bu karmaşık dünya
tanımıyordu aşktan artan korkuyu
çekiniyordu kendine sormaktan
hileleri dağıtan kışkırtıcı soruyu
böyle de geçirebilirmişim hayatı
boş bir odaya bakarak dolu gözlerle:
hiç çiçeklerinin açtığı yere
nereden baksam görüyorum:
varlık kendini inkâr ediyor
boşluğun saltanatı kalıyor geriye