Bir adam, Vuheyb b. El-Verd'e:
"Bana nasihat et " deyince,
Vuheyb b. El-Verd:
"Senin gözetleyenler içinde en hafife aldığın kişinin Allah olmamasina dikkat et" dedi
Muhammed b. Ali, oğluna şöyle dedi:
"Evladım! Tembellikten ve bıkkınlıktan sakın.
Bu ikisi her kötülüğün anahtarıdır.
Eğer tembel olursan hiçbir hakkı ödeyemezsin,
Bıkarsan ise hakka karşı sabırsız olursun..
Meymun b. Mihran der ki:
"Şu üç şeye sakın bulaşma:
*Allah'a itaat etmesini isterim diye düşünsen de sakın yöneticinin yanına girme!
*Allah'ın Kitab'ını öğretirim diye düşünsen de sakın bir kadının yanına girme!
*Arzularının peşinde olan kişiye de sakın kulak verme! Zira ondan kalbine neler bulaşır bilemezsin!"
Muhammed b. Amraveyh bildiriyor:
Abdullah b. Ahmed b. Hanbel bana dedi ki: babamın vefat anı geldiğinde başucunda oturdum. Kendinden geçince biz, ruhunu teslim etti diye düşünüyorduk, ancak birden kendine geliyor ve eliyle de işaret ederek:
' Henüz değil! Henüz değil ' diyordu. Bunu iki defa tekrarladı. Üçüncü defa da yapınca ona: " Babacığım! Içinde bulunduğun şu durumda tekrarlayıp durduğun bu şey de ne?" diye sordum. Bana: 'oğlum! Niye olduğunu farkında değil misin? Allah ona lanet etsin, iblis, yanımda durdu, parmaklarını ısırıp: " Ey Ahmed! Elimden kurtuldun! " diyordu. Ben de ona: ' Hayır! Henüz değil! Ölmeden kurtulmuş olamam! ' karşılığını veriyordum..
“İbadetin kaynağı verâdır. Verânın kaynağı takva, takvanın kaynağı nefis muhasebesi, nefis muhasebesinin kaynağı havf ve recâdır, havf ve recânın kaynağı vaad ve vaîdi bilmektir, vaad ve vaîdin kaynağını bilmek ceza ve mükâfatın büyüdüğüdür, bunların da kaynağı düşünmek ve ibret almaktır."
Zalim, insanlar tarafindan takdir görse de pişmanda; mazlum insanlar tarafından hakir görülse de güvendedir; kanaatkâr aç kalsa da zengindir; hırslı olan eline çok mal geçse de fakirdir.”
Ubâde b. es-Sâmit'in bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu:
“En üstün iman, her nerede olursan ol Allah’ın yanında bulunduğunu bilmendir" buyurmuştur.