Hitchcock Sözleri ve Alıntıları

Hitchcock sözleri ve alıntılarını, Hitchcock kitap alıntılarını, Hitchcock en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aktörlük
Bir film tam ve doğru olarak sahnelenirse, gerilim ve dramatik etki yaratmak için oyuncunun ustalığına ya da kişiliğine dayanmaya pek gerek kalmaz. Benim görüşüme göre, bir aktörde gerekli olan baş unsur, hiçbir şey yapmamayı becerebilecek yetenekte olmasıdır. Ancak bunu yapabilmek göründüğü kadar kolay değildir. Yönetmen ve kamera tarafından kullanılmaya ve oynadığı filmin içinde eritilmeye razı olmalıdır. Kameranın doğru vurguyu ve en etkili dramatik noktaları belirlemesine izin vermelidir.
Tek Notalık Adam
The Man Who Knew Too Much filminde kullandığımız zil fikrinde bir çizgi romandan esinlenmiştim. Daha doğrusu Punch Dergisi türünde hiciv yapan bir magazinde yayınlanan bir çizgi diziden... Çizgiler, sabahleyin uyanan, yatağından çıkan, banyoya giden, ağzını yıkayan, tıraş olan, duş yapan, giyinen ve kahvaltısını yapan bir adamı gösteriyordu. Sonra şapkasıyla paltosunu giyiyor, eline deriden yapılmış küçük bir enstrüman çantası alıyor ve dışarı çıkıyor. Sokakta Londra'ya giden bir otobüse biniyor ve Albert Hall'un önünde iniyor. Müzisyenlerin giriş kapısından giriyor. Şapkasıyla paltosunu çıkarıyor, çantayı alıp küçük bir flütü çıkarıyor. Sonra öteki müzisyenlerle birlikte podyuma çıkarak yerine oturuyor. O sırada orkestra şefi içeriye giriyor, işareti veriyor ve senfoni başlıyor. Küçük adamımız yerinde oturmuş, sayfaları çevirerek sırasını bekliyor. sonunda şef, elindeki değneğini onun bulunduğu yöne doğru sallıyor ve küçük adam 'bloop!' diye tek bir nota üflüyor. Bitirince, flütü yeniden çantasına koyuyor, ayak uçlarına basarak çıkıyor, şapkasını ve paltosunu giyip gidiyor. Artık cadde karanlıktır. Otobüse binip evine varıyor. Akşam yemeği hazır. Yiyor, odasına çıkıyor, giysilerini çıkarıyor, banyoya giriyor, ağzını temizliyor, pijamalarını giyiyor, yatağına giriyor ve ışıkları söndürüyor. O adama "Tek notalık adam" (the one-note man) ismini taktılar. İşte tek notasını çalmak için sırasını bekleyen bu küçük adam, bana zillerden gerilim efekti çıkarma fikrini verdi.
Reklam
Empati
Murder'de savunma avukatıyla savcıyı, mahkemeye ara verildiği zaman birlikte yemek yerken göstermiştim. The Paradine Case'de ise Alida Valli'yi asılarak idama mahkum eden yargıç, evde karısıyla birlikte sessizce yemek yiyordu. İnsanın içinden yargıca "Söyle bana, bir kadını ölüme mahkum ettikten sonra eve geldiğinde ne
Sığırlar
Ben oyuncuların sığır olduklarını söylemedim. Yalnızca sığırlar gibi davranmaları gerektiğini söyledim.
Rüyalar
Aklına en iyi düşünceler geceyarısı gelen bir film yazarı vardı. Ama sabah uyandığında bunların hiçbirini anımsayamıyordu. Bir gün aklına parlak bir fikir geldi. Kendi kendine, "Yatağımın yanına kağıtla kalem koyarsam, aklıma fikir geldiğinde hemen yazarım" dedi. Yatağına yatıp uyudu. Tabii geceyarısı, aklına geliveren müthiş bir fikirle uyandı. Güzelce yazdıktan sonra tekrar uyumaya devam etti. Ertesi sabah uyandığında her şeyi unutmuştu. Ancak tam tıraş olurken: "Tanrım, dün gece aklıma müthiş bir fikir gelmişti ama unuttum, ama dur, yanıma kağıt kalem koymuştum, evet, yazdım da!" diye bağırarak koşa koşa yatak odasına gitti ve kağıdı eline alıp yazdıklarını okudu: "Oğlan, kızla buluşur." Bu öyküde biraz gerçek payı da var. Gecenin o saatinde gerçekten çok büyük fikir gibi görünen şeyler, şafağın soğuk ışığında yeniden düşündüğümüzde bize çok çirkin gelir.
Antagonist
Kötü adam ne kadar iyiyse film de o kadar iyidir. Bu en önemli kuraldır.
Reklam
29 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.