Kendini, “1959 doğumlu, halen 27 yaşında” diye tanımlayan #mehmetmuratsomer , yurtdışında daha çok okunan ve tanınan yazarlarımızdan. Kariyerinde yok yok... #odtü de mühendislik eğitimi aldı. Kısa süre mühendis, uzun zaman bankacı olarak çalıştı. Kurumlara yönetim gelişim ve yöneticilik eğitimleri verdi. Tamamı ısmarlama sinema filmi ve TV dizi senaryoları yazdı. Gazete ve dergilerde klasik müzik eleştirileri yaptı. Sonunda “Kendim için de keyif alacağım bir şeyler yapayım” diyerek çıktığı yolda o keyfin romanda ve Rio’da olduğuna karar verdi.
Mehmet Murat Somer #şampanyaserisi nde yani #holding , #podyum ve #kulis te(ki kendisine henüz kavuşamadık), bir başarı neticesinde şampanya ile kutlama yapılan yerleri anlatıyor. İlk kitap Holding, tam bir #dallas
Ülkenin en güçlü ailelerinden Yemenliler ve her bir ferdinin hayatı, hırsları, kurnazlıkları ve güç savaşları. Büyük abi ve büyük patron Müşfik Yemenli’nin ölümüyle boşalan patron koltuğu, saklanan sırlar, rekabet ve her biri sorunlu aile üyeleri… İş dünyasına karışmış siyaset, mafya ve hatta moda ve sanat dünyası. Ouwww, tam bir cadı kazanı
Okurken bir şey öğretmeyen ama acayip eğlendiren, zamanın dört nala geçtiği bir kitap Holding.
@dedaluskitap #mehmetmuratsomer #şampanyaserisi #holding #roman #kitap #kitapönerisi #kitapkurdu #kitaptavsiyesi #kitapsevgisi #kitapaşkı #kitapokumak #book #bookstagram #books #booklover #bookaddict #booknerd #bookphotography #bookblogger #okudumbitti
70’li hatta 80’li yıllarda özellikle Altın Kitapların yayınladığı best seller romanlar vardı. Üç aşağı beş yukarı birbirine benzerdi.
Ya hırslı bir adamın çok zengin ama mutsuz olmasını ya da çok zengin bir ailenin bol skandallı hikayesini anlatan romanlardı.
İşte bu kitap ikinci türden. Fena yazılmamış, ama bitince de iz bırakmadan unutulucak cinsten.
Bizim gibi sıradan insanlar için romandaki kahramanların hayati onlar paralel evrende yaşıyor olmalı dedirten türden. Mehmet Murat Somer'in üçleme olarak niyetlenip iki kitapta kaldığı (şampanya üçlemesi : holding , podyum, kulis ) kulisi yazmamış nedense belki ileride onu da yazıp okuma şerefine ulaşırız...Holding serinin ilk kitabı ve podyum dan çok daha iyi...
Okumak isteyenler için iyi bir tercih olabilir...
“Bebek, eş, aile, sıcak bir yuvada mutluluk tablosu çekici gelmekle beraber, boğucu bir duygu da veriyordu. Bir nevi hapis durumuydu. Hayatının kalanını etkileyecekti. Çocuk ayrı, eş ayrı bir pranga olacaktı.”
“...büyük tutkularla başlayan evlilikler, tutku bitip yerine dostluk konamayınca çöküyordu. Boşanan arkadaşlarının durumu hep buydu. Boşanmayıp da devam etmeyi seçenler ise karşılıklı saygının olmadığı bir beraberliği sırf toplumsal rolleri için sürdürüyor, varsa çocukları dahil etraftaki herkes de bunu fark ediyordu.”
“C... kadere inanmazdı. Kaderi kendimiz yaratırız, derdi. Kendi kaderini çabasıyla kendisinin yarattığını biliyordu. Yirmi sekiz sene önce televizyon yayınlarının bile doğru dürüst izlenemediği Arhavi’den kalkıp Robert Kolej’e gelen bir memur çocuğu olarak kendisini yaratmıştı. Akıl ve çabasıyla.”